Güncelleme Tarihi:
SUSAM özelinde düşünüldüğünde yaşanan yükselişin aradaki aracılardan kaynaklandığı da ifade ediliyor. Afrika’da susam üreticiliği yapan Ahmet Savgüç, aracıların aldığı komisyonunda maliyeti artıran etkenler arasında olduğunu söyledi. Simitlik susamı Türkiye’nin Uzak Doğu ve Afrika ülkelerinde ithal ettiğini belirten Savgüç, bölgede yaşanan iklimsel ve siyasi gelişmelerin de fiyat üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Susamın dünyada yağ üretmek için kullanıldığını ancak Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkelerinde simit, bisküvi, tahin ve tahin helvasına işlenerek de değerlendirildiğini ifade eden Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de ekim alanlarının azalması sonucu üretimin 2004-2013 döneminde 23 bin tondan 15 bin 695 tona indiğini belirtti. Üretimin, ihtiyacı karşılamadığını belirten Bayraktar, “İthalat yapılıyor. Ülkemizde birim maliyetlerin yüksek olması sonucu, ithal susamla rekabet edilemiyor. Dünyada ticarete konu olan susam miktarı 2007-2011 döneminde 1 milyon tondan 1,4 milyon tona yükseldi. Susam ithalatında Çin birinci, Japonya ikinci, Türkiye dördüncü sırada yer alıyor. 2013 yılı Ocak ayında üreticide kilogram başına 3 liradan olan susam fiyatları, Eylül ayında 4.3 liraya çıktı” dedi.
Ancak aracılarla birlikte susamın tüketiciye ulaştığı fiyat 8 lirayı geçti. Türkiye’de en büyük susam alıcılarından olan Simit Sarayı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukçu da susam fiyatlarındaki artışı şu şekilde değerlendirdi: “Yılbaşından aldığım fiyatların artık çok üzerinde. Bu yüzden sektörde simite 40 kuruş zam yapıldı. Sektör fiyatlardaki artışı daha fazla kaldıramadı. Büyük firma olmasaydık biz de dayanamazdık.”
REKOLTE DÜŞTÜ
Antep fıstığında ise geçtiğimiz 2 yıl üst üste rekolte yüksek gelirken, bu yıl ise rekoltede büyük kayıp yaşandı. Gaziantep Ticaret Borsa’sının rakamlarına göre kavrulmuş kabuklu Antep fıstığı 2013 Ocak ayı fiyatı 15,25 TL iken Ağustos ayında 19,5 TL’ye Kasım ayında ise 23,47 TL’ye yükseldi. Ocak-Kasım dönemindeki artış yüzde 54 civarında olurken, geçen yıl Antep Fıstığının fiyatı 13 lira seviyelerindeydi. 2011 yılında 112 bin, 2012 yılında 150 bin ton olan Antep fıstığı üretiminin, bu yıl 88 bin ton seviyelerinde olmasını beklediklerini söyleyen Bayraktar, “Antep fıstığında ithalat yok denilecek kadar az. Bu bakımdan ürün rekoltesinde meydana gelebilecek ciddi artış ve azalmaların ürün fiyatlarını direkt olarak etkilemesi kaçınılmazdır” dedi.
RANTÇILARA FIRSAT
Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜKSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Özkara, Antep fıstığı fiyatlarında bu yıl mahsulün az olması nedeniyle bir yükselme görüldüğünü ifade etti. Bu durumun tatlı ve sanayi ürünlerinin maliyetini etkilediğine dikkati çeken Özkara, “Bu işten rant bekleyen bazı kesimler ürün stokluyor. Kuruyemiş ve tatlı sanayinde kullanılan kırmızı kabuklu fıstığın geçen yılki mahsulü çok iyiydi. Antep fıstığının sanayi ürünü olarak tüketimi de artıyor. Uluslararası çikolata firmaları fıstığımızı tercih ediyor. Sonuçta arz talebi karşılayamayınca da Antep fıstığının fiyatı yükseliyor” dedi. Önceki yıllarda Antep fıstığı kooperatiflerinin, piyasayı regüle etmede etkin rol üstlendiklerini ancak bunların dağıldığını belirten Özkara, et ve sütte olduğu gibi fıstıkta da fiyatı dengeleyecek bir kuruluşun bulunması gerektiğini söyledi.
TARLADA 15 KURUŞ MARKETTE 2 LİRA
Son dönemde fiyatı artan ürünlerden biri de patates. Kasım ayı itibarıyla TZOB tarafıdan yapılan fiyat araştırmasında marketlerde 1 kg patatesin fiyatı 2.08 lira olarak belirlendi. Patateste görülen fiyat artışının nedeni ekim alanlarındaki daralmaya bağlı olarak rekoltede meydana gelen düşüş olarak gösteriliyor. TÜİK 2013 yılı ikinci tahmin verilerine göre 2012 yılında 4 milyon 795 bin 122 ton olan patates üretimi, 2013 yılında yüzde 16,6 düşüşle 3 milyon 998 bin ton olması bekleniyor. 2011 yılında patates stoklarının bitmesi gereken Mayıs ayında depolarda hala patates varken, yazlık çeşitlerin de hasadı başladı. Hem yeni, hem de eski ürünün aynı anda piyasada olması üretici açısından piyasayı olumsuz etkiledi. Piyasada yaşanan bu tıkanıklık 2012 üretim ve pazarlama sezonuna da yansıdı. Yoğun olarak hasadın yapıldığı Eylül- Ekim’de üretici kilogramını 30-35 kuruşa mal ettiği patatesi, 23 kuruşa satmak zorunda kaldı. Bazı illerde bu fiyat 15 kuruşa kadar düştü.
Çeltik dolarla
Üretim artışına rağmen, çeltik tüketimin hızlı artmasıyla, açık kapatılamadı. Halen çeltik üretimi ve tüketimi arasında yüzde 27’lik bir açık ithalatla bulunuyor. 2010 yılından buyana çeltik ve pirincin ithal fiyatlarına bakıldığında önemli bir değişim yok. Ancak sektörü yetkilileri denge tutturulamaması halinde fiyatların artacağından endişe ediyor. 2012 yılında 0,39 dolar olan çeltiğin fiyatı, 2013 yılı 10 aylık süreçte ise 0,42 dolara satılıyor. Pirinç dışında diğer bir tehlike ise buğdayda yaşanıyor. Geçen yıl 2.9 milyon ton buğday alımı yapan Çin’in, 2013’te 9.5 milyon tonluk ithalat gerçekleştirmesi bekleniyor. Çin’in yüklü miktarda alım yapması üzerine Mısır, Japonya ve Pakistan da buğday talebini arttırınca, pazardaki fiyatlarda karışmaya başladı. Kısa dönemde fiyatların artması beklenirken, tüm ülkelerin bu kargaşadan etkileneceği belirtiliyor.