Güncelleme Tarihi:
Bakan Eker, Kanal 7'de Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yılın şubat ayında Şap Enstitüsüne yapılan sabotaj girişimi sonrasındaki hukuki sürecin sorulması üzerine Eker, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü, faillerin ortaya çıkarılması için gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade etti.
Söz konusu saldırının, hem Türkiye ekonomisi açısından, hem de hayvan ve insan sağlığı açısından çok önemli olduğuna işaret eden Eker, sabotaj sırasında enstitüde bulunanların durumu fark ederek, yedek jeneratörü çalıştırdıklarını, aşılarda herhangi bir bozulmaya fırsat verilmediğini kaydetti.
Enstitüde muhafaza edilen aşıların değerinin dışarıdan ithal edildiğinde 350-380 milyon lira arasında olduğunu belirten Eker, "Bu aşılar sahadaki mikroplardan ede ediliyor. Yani bizim hayvanlarımıza hastalık yapan virüsler piyasadan toplanıyor. Şap, ekonomik değeri çok yüksek bir hastalık. Normal şap virüsü hayvanı öldürmüyor. Ağzının içinde, tırnaklarının arasında yara yapıyor. Dolayısıyla, hayvan yem yiyemiyor ve zayıflıyor. Bu da milyonlarca liralık ekonomik kayba sebep veriyor" dedi.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinin şapla mücadele etmek için milyonlarca dolarlık yatırım yaptığına dikkati çeken Eker, şap üretim sisteminde büyük bir devrim gerçekleştirdiklerini söyledi.
Eker, Türkiye'de halihazırda 14,5 milyon büyükbaş, 42 milyon küçükbaş hayvanın bulunduğunu bildirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de üretilen aşının bağışıklık gücü zayıftı. Biz o teknolojiyi değiştirdik. Aşılarımızın bağışıklık etkisini iki kat artırdık. Yılda üretilen 30 milyon dozu 90 milyon doza çıkardık. Türkiye, çok daha yüksek bağışıklık gücü sağlayan aşı üretmeye başladı. Bu, Türkiye'nin yeni ihracat pazarlarına açılabilmesi demektir. Bu alanda teknoloji ihracat edebilecek duruma geldik. Dolayısıyla hiçbir şekilde bağımlılığımız kalmadı.
Tarihte ilk defa bizim dönemimizde Türkiye'nin bir bölgesini şaptan ari hale getirdik. Bunun için çok mücadele verdik. Trakya bölgesinde 2009 yılından beri yaptığımız sistemli çalışmayla şap hastalığını kontrol altına aldık. Aşılı arilik statüsü aldık. Uluslararası Hayvan Sağlığı Örgütünden bu konuda belge aldık. Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, İran, Suriye gibi ülkeler etkin mücadele etmediği için oralardan giriş çıkış olabiliyor. Şimdi batıdan doğuya doğru arilik statüsü kazanmak için mücadele çalışmasını hızlandırıyoruz."