Tarım ve Orman Bakanlığından "su kaynaklarımızı koruyalım" çağrısı

Güncelleme Tarihi:

Tarım ve Orman Bakanlığından su kaynaklarımızı koruyalım çağrısı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2019 13:07

Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen "Ülkemizdeki su kaynaklarının korunup kullanma dengesi içinde sürdürülebilirliğinin sağlanarak, gelecek nesillere aktarılması büyük önem arz ediyor" dedi.

Haberin Devamı

arım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen, "İklim Değişikliğinin Kar Erimelerine ve Akımlarına Etkisinin Belirlenmesi Projesi" kapanış toplantısındaki konuşmasında, doğal kaynaklar göz önüne alınmadan yapılan işlerin söz konusu kaynakların tahribatına yol açtığını söyledi.
İnsanların doğal kaynaklara yönelik olumsuz etkilerinin sanayileşmeyle arttığını ifade eden Dikmen, insanın varlığını devam ettirebilmesinin bu kaynakların korunmasına bağlı olduğunu dile getirdi.

"SU İHTİYACI NÜFUS ARTIŞININ BASKISI ALTINDA"

Suyun temel bir ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Dikmen, şöyle devam etti:

"Ülkelerin gelişmelerine paralel olarak kullanılabilir temiz su kaynaklarına olan ihtiyaç her geçen gün artmakta. Dünyanın en geniş alanını kapsayan suyun
sadece yüzde 2,5'i tatlı sudur. Tatlı su oranı dünyada yaşayan nüfusa göre dengeli bir dağılımda bulunmamakta. Su, sınırlı bir kaynaktır. Bu kaynak, nüfus artışının ve birçok etkinin baskısı altındadır."

Türkiye'nin küresel iklim değişikliğinin yoğun hissedileceği bir coğrafyada yer aldığının altını çizen Dikmen, "Ülkemizdeki su kaynaklarının korunup, kullanma dengesi içinde sürdürülebilirliğinin sağlanarak, gelecek nesillere aktarılması büyük önem arz ediyor." ifadesini kullandı.

Dikmen, projenin çıktılarına dair ise şu bilgileri verdi:

"Projede ele aldığımız, Fırat Dicle Havzası'nın iklim değişikliğinden en çok etkileneceğini tahmin ediyoruz. Bu çalışmayla kar yağışlarının ve erimelerinin önemli olduğu havzada yer alan Keban Barajı'nın membasında iklim değişikliğinin havzadaki kar yükü ve erimelerine etkisi, bu erimelerin akarsu akımlarında meydana getireceği değişiklikler tespit edildi. Yüzyılın son çeyreğinde yüksek kotlu bölgelerde karla kaplı alanlarda yüzde 44'ler seviyesinde azalma öngörülmekte. Bunun yanında kar birikme ve erime dönemlerinde kısalma bekleniyor. Havza genelinde 2071 ve 2100 periyodunda karla kaplı gün sayısının azalacağı görülüyor."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!