Güncelleme Tarihi:
Pandemi sürecinin, tarım sektörünün önemini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, üreten, yetiştiren, emek veren, alın teriyle ülkemize ve Bursa`ya değer katan tüm çiftçilerin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü`nü kutladı. Tarım ve tarıma dayalı sanayinin daha çok geliştirilmesi ve yaşanılan bu süreçte pandemiye karşı güvenlik önlemlerinin artırılarak, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması çok önemli bir husus olduğuna dikkat çeken Matlı, “Aslında bu süreç; ülke olarak bize küreselleşme yüzünden ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz tüm yeteneklerimizi yeniden hatırlatacak ve tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak için öncelikle dış hizmet alımı ve tedarik zincirini yeniden düzenleyerek, sade ve hızlı hale getirmemizi sağlayacaktır” dedi.
STRATEJİK SEKTÖR
Bundan sonraki süreçte iş yaşamında üretim ve çalışma şeklinin yenileneceğini; harcama önceliklerinin, verimlilik ve kalite anlayışının değişeceğini belirten Matlı, “Başta tarım, ilaç endüstrisi ve savunma sanayii olmak üzere stratejik öneme sahip sektörlerde, yerli üretim hiç kuşkusuz daha da ön plana çıkacaktır. İşte tam bu noktada, Türkiye’nin gelişmiş tarım piyasası yolculuğunun iki önemli ayağını oluşturan lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsaları devreye giriyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, tarım sektöründe Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) sistemi ile “Ürün Toprağında Yetişir, Borsasında Değerlenir” felsefesinden hareketle, değişen dünya şartlarına uyum sağlayarak, tarım sektörü için kısa zamanda büyük yol kat edildi” diye konuştu.
İVME KATACAK
Geçtiğimiz günlerde, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TOBB iş birliğinde hayata geçen “Dijital Tarım Pazarı” sözleşmeli tarım platformunun da Türk tarımına ivme katacağını belirten Başkan Özer Matlı, “Bir ülkenin küresel arenada rekabet gücünü ölçen en temel göstergelerden biri; küresel değer zincirine entegrasyon derecesi ve bu zincir üzerinde bulunduğu konumdur. Değer zinciri üzerinde uluslararası rekabet arttıkça, firmalar üzerindeki verimlilik ve standartlara uyma baskısı da artmakta ve böylece standartlar da birbirine yaklaşmaktadır. Özellikle tarımda dijital dönüşümde başarı sağlayan ülkeler, tüketicilerinin ihtiyacını daha etkin biçimde karşılayan, verimli, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir yapıya doğru evirilecektir. Elbette dijitalleşmenin iktisadi kalkınmayı desteklemesi de ancak küçük ölçekli üreticiler ile aile işletmelerinin dijital teknolojileri benimsediği oranda mümkündür. Bundan dolayı; ülkemiz için de Dijital Tarım Pazarı sözleşmeli tarım platformu, tarım ile sanayinin bütünleşmesi, ürünlerin arz-talep-fiyat dengesinin sağlanması ve tarımsal planlama başta olmak üzere ülkemiz tarımı için çok başarılı bir model olacaktır” diye konuştu.
YERLİ ÜRETİMİN DEĞERİ ANLAŞILACAK
Bundan sonra, yeni dünyada tüm sektörler için kartların yeniden karılacağını ve yerli üretimin öneminin, değerinin çok daha iyi anlaşılacağını vurgulayan Özer Matlı, “Ülkemiz tarımı için uzun vadeli merkezi üretim planlaması, kaynakların ortak kullanımı, üreticilerimizin üretim maliyetlerini düşürecek ve aynı zamanda finansman sıkıntısını hafifletecek teşvikler, Türk çiftçisinin yeni iş yapış şartlarına adapte olmasını da kolaylaştıracaktır. Yaşanılan bu süreç hepimize net bir şekilde göstermektedir ki bu saatten sonra elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz” ifadelerini kullandı.