Güncelleme Tarihi:
ÜRETTİĞİ ilginç teknik tekstil ürünü çoraplarla, fabrikasında ‘rüzgar enerjisi kullanmasıyla’ ve ‘çorap makinelerinin yüzde 50 enerji tasarruflu çalışmasını sağlayan’ inovatif eklemelerle adı ‘çorap delisi’ne çıkan sanayici Ahmet Bekmezci’nin kardeşlerinden ayrıldıktan sonra Beylikdüzü’nde kurduğu fabrika; Almanya, İngiltere, Hollanda, Norveç ve ABD’ye ihracat yapıyor. 10 milyon dolara yakın cirosunun tamamını İhracattan sağlayan firma, ABD’nin ünlü perakende zinciri JCPenney’e de 1.5 milyon dolarlık ‘gey’ çorabı sattı. Atel Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bekmezci şöyle anlatıyor öyküsünü:
ÇORUMLU MEMİŞ’İN MACERASI
Çorum’un Sungurlu kazasından bir çiftçinin oğluyum. Babam Memiş Bekmezci askerlik için İstanbul’a gelmiş. Selimiye’de askerlik yapmış. Hastalanmış, verem olmuş. Komutanları ‘Köye gidersen ölürsün’ demişler ve İstanbul’da ilgilenip iyileştirmişler. Babam iyileştikten sonra İstanbul’da kalmış. İstanbul Çorap’ın (Pazien, Müjde) sahiplerine gidip iş istemiş. Onlar; ‘fabrikada sağı solu temizle’ demişler öyle iş vermişler. Sonra babam ‘Ben çorap satabilirim’ demiş. Babama çorap vermişler ve ‘vapurların iskeleye yanaşma zamanlarında sat’ demişler. Babam çorap satarak iyi para kazandığını görünce 1959’da köyden ailesini alıp İstanbul’a yerleşmiş.
İŞPORTADAN ‘GELAL’ MARKASI
Babam işportacılıkla geçinmeye başlamış ve sonra 2 makine alarak çorap üretimine başlamış. Markası işportacılıkta ‘gel al vatandaş’ lafından çıkarmış ve ‘gelal’ olmuş. Sonra; 9 kardeşini de yanına almış. 1974’te de kardeşleriyle yollarını ayırdı. Babamız 6 yıl önce vefat etti. Biz ikinci kuşak kardeşler de 2009 sonunda ayrıldık. Gelal kardeşlerimde kaldı. Ben kendi fabrikamı ve markamı Atel Tekstil olarak kurdum. 7 bin 500 metrekare kapalı alanda 250 kişilik istihdamımız var.
FUTBOLCU OLUYORDUM
· Babam kendisi okuyamadığı için çocuklarını okutmaya özen gösterdi. Almanya’da elektronik okudum. Orada futbol da oynuyordum. Köln’de beni burslu olarak futbol akademisine de almışlardı. Ama 1982’de babam beni çağırdı. Rahmetli Turgut Özal ihracat hamlesi başlatmıştı ve babam bu konuda benim başarılı olacağımı düşünüyordu. Bütün alman perakendecilerle temasa geçtim. Kısa süre sonra hepsine çorap üretmeye başladık. ABD’de şirket kurduk, Almanya’da Alman toptancıya ortak olduk. İsrail’in en büyük çorap üreticisiyle İngiltere için üretime geçtik.
Toprak gibi çorap yapıyoruz
AHMET Bekmezci, çorapta inovasyon konusunda çok youn çalıştıklarını belirtiyor ve bazı ilginç örnekleri şöyle sıralıyor:
Marks&Spence’e fresh-fit çoraplar yapıyoruz. Antibakteriyel bu çoraplar İngiltere’de çok satıyor.
Nike’a Dry-fit çoraplar yaptık. Ayağı kuru tutuyor. Ayak kuruysa üşümez ve sıcakta da terlemez.
Şimdi vücuttaki elektriği yok edecek ‘toprak gibi’ bir çorap ürettik, patentini bekliyoruz.
Sürtünmeyi çok aza indiren bir iplik de geliştirdik ve bu iplikten ürettiğimiz çorabı Nike’ın bir maraton koşucusuyla test ettik. Bu çorapla 30 kilometre koştu ayak kuru ve daha sağlıklı kaldı.
Çorapta gümüş uygulamasını da ilk biz geliştirdik. Hem hijyen açısından hem de bazı rahatsızlıklar için çok önemli bir adım oldu.
Bizim çorapçılar ciddiye almadı
ATEL Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bekmezci, ABD pazarının önemli perakendecilerinden JCPenney ile ticari ilişkisinin nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “ABD’den iki gey gelmiş ve bizim çorapçıları dolaşmış. Bizimkiler sanırım pek ilglenmemişler. Ben dinledim. Geylerin hoşuna gidecek tarzda çoraplar istediler. Baktım istedikleri miktar az. Çözüm olarak ‘Size yaparım ama Avrupa’ya da satmama izin verin’ dedim. onlar da ‘olur’ dedi. Yeni bir ürün segmenti kazandım. Bu ürünlerden ihracatımız geçen yıl 1.5 milyon dolar oldu. Çok neşeli çoraplar ben de giyiyorum.”