Güncelleme Tarihi:
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurumsal olanlar dahil olmak üzere, tüm kredi kartı ile yapılan beyaz eşya, mobilya ve eğitim harcamalarında taksitlendirme süresini halen yürürlükte olan 9 aydan "azami 12 aya" yükseltilmesini öneren taslağı yayımladı.
Taslak ile ilgili bir açıklama yapan Lıldız, "Piyasa araştırması yapılmadan ve tüketici eğilimleri gözetilmeden kredi kartı alışverişlerine getirilen taksit sınırı başka sorunları beraberinde getirmekle adeta yaz boz tahtasına döndü. BDDK'nın sorunun taraflarını dinlemeden tepeden inme mantıkla yapmış olduğu düzenlemenin dikiş tutmaması bizi şaşırtmadı" dedi ve ekledi:
"Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde azami 9 taksite izin verilmesi, yeni evlenecek ve ev kuracak çiftlerin kabusu oldu, evin tüm mobilyası yanında beyaz eşya, televizyon gibi ihtiyaçlarını kredi kartına taksit uygulatarak satın alma imkanı bulamayan tüketicileri taksitle satış yapan firmalar mecbur bıraktı. Tüketici mağduriyetlerinin yoğunluğu BDDK'yı harekete geçirse de söz konusu taslak yine gerekli araştırmalar yapılmadan, tüketicilerin ihtiyaçları gözetilmeden hazırlanmıştır. BDDK, yeni evlenecek çiftleri gözeterek özellikle beyaz eşya ve mobilya alışverişlerinde taksit sınırını 24 ay olarak belirlemelidir."
Satıcı ve tüketici temsilcileriyle bir araya gelinmeli
Taksit sınırının sürdürülebilir olması için BDDK'yı banka, satıcı ve tüketici temsilcileriyle bir araya gelip, düzenlemeleri buradan çıkacak sonuçlara göre yapmaya da çağıran Yıldız, şöyle devam etti:
"Taksitli satışlarda senetle ve yüksek faizle alışveriş yapmak zorunda kalan tüketiciler de esnaf da taksit sınırlamasından olumsuz etkilendiler. Kredi kartlı satışlarda banka güvencesi olmasına karşılık, senetli satışlarda risk gören satıcılar, bu riski ürün fiyatlarına ekleyerek tüketiciye yansıtmış, tüketiciler bu fiyat farkını ödemek zorunda bırakıldılar. Ayrıca yürürlükteki 6502 sayılı Tüketici Kanunu uyarınca taksitli alışverişlerde nama düzenlenmesi gereken senetlerin taksitli satış yapan bazı firmalarca emre düzenlenmesi tüketicilerin senetlerinin başkalarının eline geçme riskini de doğurdu. BDDK, kontrolsüz borçlanmayı engellemek isterken, piyasadaki borçlanma miktarı kontrolsüz kalmış ve vatandaşları başka tehlikelerin kucağına attı."