Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de ulaşım ağlarında yenilikler her geçen gün ortaya çıkmaya başladı. Geleneksel olan otobüs, minibüs, metro, tramvay, tren, deniz ve hava araçları dışında akıllı telefonlardaki uygulamalar vasıtasıyla çok kolay ulaşım hizmetine erişim sağlanıyor.
İnternetin yayılması, uygulamaların artması ve talebin de bu yönde olumlu gerçekleşmesi ulaşımı kolaylaştıran etmenler arasında yer alıyor. İstanbul'daki 20 bin civarında bulunan ticari taksiye akıllı telefonlardaki uygulamalardan erişilebiliyor. Nüfus ve taksi oranına bakıldığında trafikte her an 20 bin civarında talep olsa da bunu karşılayacak arz bulunmuyor.
20 bin ticari taksi aynı anda tam kapasite çalışmıyor. Bir kısmı arızalı, bir kısmı galericilerin elinde satılmayı ya da kiralanmayı bekliyor.
YENİ ALTERNATİFLER ORTAYA ÇIKTI
Uzun yıllardır Türkiye genelinde korsan taksi olarak tabir edilen hususi araçların yasa dışı yolcu taşımacılığı yaptığı biliniyor. Evlere broşürler dağıtan korsan taksiler son zamanlarda WhatsApp aracılığıyla hizmet vermeye başladı.
KURUMSAL FİRMALAR YASAL ZEMİN İÇİN ÇALIŞIYOR
Ulaşım hizmetlerindeki açığı kapatmak için kurumsal firmalar da atağa kalktı. Bazıları elektrikli scooter, bazıları saatlik kiralık araç, bazıları hatır taşımacılığı, bazıları da paylaşımlı yolculuk seçenekleriyle yolcu taşımacılığı yapıyor.
Korsan taksiler dışında uygulamalar aracılığıyla yolcu taşımacılığı yapan kurumsal markalar bu işin yasal zemine oturması gerektiğini, düzenlemelerin devre girmesi için çalışırken bir yandan da İstanbul'daki taksi sayısının yetersiz ve hizmet kalitesinin yetersiz olduğu görüşünü savunuyor.
Taksiciler ve uygulama sahipleri yolcu taşımacılığı konusunda her alanda çatışırken mahkeme binaların önleri gövde gösterisi haline gelen toplanma alanlarına dönüştü.
Taksiciler ve kurumsal uygulama sahiplerini karşı karşıya getiren mahkemelerin yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Koordinasyon Merkezi'nin gündemine de Uygulama Bazlı Ulaşım Sisteminin oluşturulması teklifi verildi. UKOME toplantısı yarın gerçekleştirilecek.
Bu teklif kapsamında uygulama bazlı ulaşım sağlayan kurumsal şirketlerin faaliyetlerinin yasal çerçeveye oturtulması planlanıyor.
"UKOME'NİN YETKİSİ VAR"
Martı TAG'ın kurucusu Oğuz Alper Öktem ise taksicilerin söylediklerinin aksine UKOME'nin yetkisinin olduğunu ve taşımacılığa izin verebileceğini belirtti.
"KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPMAYA GEREK YOK"
Martı TAG Kurucusu Öktem "İBB ve UKOME daha önce lüks otomobillerle taşımacılık için yönetmelik çıkardı. Bu yönetmelik paylaşımlı yolculuk için de uygulanabilir, çünkü çok benzerler. UKOME'nin bu tür düzenlemeler yapma yetkisi var. Karayolları Kanunu'nda herhangi bir değişiklik yapmaya gerek yok. Lüks taşımacılık yönetmeliği nasıl çalışıyorsa, paylaşımlı yolculuk yönetmeliği de aynı şekilde çalışacak. Karayolları Kanunu, paylaşımlı taşımacılığa engel değil. Avukatlarımız bunu defalarca araştırdı ve doğruladı" dedi.
"UKOME DÜZENLEMESİ SONRASI POLİS CEZA KESEMEZ"
Şu anda uygulamalar vasıtasıyla taşımacılık yapanları korsan taksi faaliyeti olarak nitelendiren trafik polisleri ceza uyguluyor. Bu konuya ilişkin olarak Öktem "Karayolları Kanunu, bu konuda herhangi bir engel teşkil etmiyor. Dolayısıyla, UKOME bu yönetmeliği çıkardıktan sonra, polis ceza kesemez. Polis, devletin her türlü kanun ve yönetmeliğini, en üst seviyedeki yasadan en alt seviyedeki yönetmeliğe kadar uygulamak zorunda. Bu nedenle, polisler ceza kesemez" ifadesini kullandı.
"TAKSİ PLAKASINDA DEĞER KAYBI OLMAYACAK"
2 yıldır 6 milyon lira seviyesinde yerinde sayan taksi plakası fiyatlarına ilişkin olarak Öktem "Taksi plaka fiyatlarına hiçbir şey olmaz. New York'ta da paylaşımlı yolculuk hizmeti var. Orada 200 bin paylaşımlı yolculuk aracı ve yaklaşık 20 bin taksi var. Taksiler, paylaşımlı yolculuktan daha fazla para kazanmaya devam ediyor. Plaka fiyatları en fazla kısa bir süre için düşecektir. Ancak Londra, New York, Berlin, Madrid ve Paris gibi şehirlerde olduğu gibi burada da taksiler çalışmaya devam edecek. Taksilerin yoldan yolcu alma hakkı sadece onlarda olduğu için turistler tarafından daha çok tercih ediliyorlar ve her zaman daha fazla yolcu alıyorlar. Bu nedenle, plaka değerleri değişmeyecektir" dedi.
"MARTI TAG SÜRÜCÜLERİ ŞAHIS ŞİRKETİ KURUP, VERGİ MÜKELLEFİ OLACAK"
Öktem "Şu anda taksicilere şoför kartı almak için bozuk bir sistem oluşmuş durumda. Para verip muameleciler aracılığıyla hastaneye bile gitmeden sağlık raporu ve psikoteknik belgesi alabiliyorlar. Kanunen taksicilerin uyması gereken bazı kurallar ve belgeler var, ancak bunlar fiilen uygulanmıyor. Muameleciler bu belgeleri onlar için çıkartıyor. Paylaşımlı yolculuk ise kesinlikle böyle olmayacak. Çok sıkı şartlarla denetlenecek ve teknoloji sayesinde bu iş çok daha kolay hale gelecek. Örneğin, biz her yolculuktan önce selfie istiyoruz ve bu selfie'yi ehliyet resmiyle eşleştiriyoruz. Yani her Martı TAG şoförünün gerçekten ehliyetteki kişi olduğundan emin oluyoruz. Arabanın kaydı ve resimleri var, an be an takip ediliyor. Ayrıca her zaman sabıka kaydına bakıyoruz. Paylaşımlı yolculuktaki şoför standartları her zaman daha yüksek olacak. Öte yandan paylaşımlı yolculuk sistemine dahil olan her şoför esnaf kurye sisteminde olduğu gibi şahıs şirketi kuracak ve vergi mükellefi olacak" sözlerini söyledi.
"1 MİLYAR DOLARLIK VERGİ GELİRİ KATKISI SAĞLANACAK"
Paylaşımlı yolculuk yapılan araçların sadece kredi kartıyla ödeme kabul edeceğini belirten Öktem, böylece şeffaf bir sistem üzerinden vergilendirmenin yapılacağını söyledi.
Öktem sözlerine şöyle devam etti;
"Ödemeler kredi kartıyla olacağı için vergi tahsilatı otomatik olacak ve vergi kaçağı ihtimali tamamen ortadan kalkacak. Bu sistemin sadece İstanbul’da devletin bütçesine yıllık 1 milyar dolarlık bir vergi geliri katkısı sağlayacağını hesaplıyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi yasal zemine oturan bir Paylaşımlı Yolculuk uygulaması sayesinde devletimizi vergiye boğmak istiyoruz."
"TAKSİCİLER YILDIRMAK İÇİN DAVA AÇIYOR, KAZANIYORUZ"
Taksiciler, bizi yıldırmak amacıyla onlarca dava açıyor. Birçoğunu kazanıyoruz; örneğin geçen ay Antalya, Bursa ve İstanbul'daki idare mahkemelerinde önemli davalar kazandık. Sürekli dava açıyorlar, bazılarını kaybediyor, bazılarını kazanıyoruz. Bu, bir yıldırma taktiğidir. Kazansak da kaybetsek de yolumuza devam ediyoruz ve hukuki olarak itirazlarımızı yapıyoruz. Bu iş artık engellenemez. Konu UKOME gündemine kadar gelmiş durumda. Taksiciler kendi arzularına ve çıkarlarına göre planlar yapabilirler, ancak bu durum 170 bin TAG sürücüsü için sürdürdüğümüz mücadelemizi ve ilerlememizi durduramaz.
TAKSİCİLER PAYLAŞIMLI TAŞIMACILIĞIN OLMAYACAĞI KONUSUNDA İDDİALI
Taksiciler, UKOME'nin alacağı kararın tek başına yeterli olmayacağını, Karayolları Kanunu'nda değişikler yapılması gerektiğini savunuyor. Birleşik Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Hüseyin Duman "Kanunlara bakmak lazım. 2918 Karayolu Kanunu’nun 6'ncı maddesini iptal ederlerse o paylaşımlı taşımacılık işleri yapılabilir. Kanun varken genelgeyle bunun önüne geçemezler" dedi.
"MAHKEME CUMA GÜNÜ"
"Cuma günü mahkeme var, raporlarla ilgili bilgimiz mevcut, paylaşımlı taşımacılık mahkeme kararıyla sona erdirilecek. Bunun her tarafı kanunsuz, hukuksuz" sözlerini söyleyen Duman şunları belirtti;
"Hatır taşımacılığı yapıyoruz dediler, olmadı. Bu sefer paylaşımlı yolculuk yönergesi istiyorum diye çıktılar. Reklam Kurulu’na kendi başvurum var. Buradaki mahkeme kararı çıktıktan sonra Reklam Kurulu’na şikayetimi yenileyeceğim. Suç duyurusunda bulunacağım. Sigaranın reklamı verilmiyor. İlaç reklamı bile verilmezken insanları suç işlemeye teşvik eden reklamlar verildi. "Bu işi kullanırsanız arabanız bağlanır, 32 bin lira ceza yersiniz" diye uyarı var mı reklamlarda, yok. Bu işten ceza alan herkes bana ulaşsın hepsine yazılan cezaları geri alacağım. Hem reklamlara aracı olan şirketlerden hem de paylaşımlı taşımacılık uygulamasından"
"TAKSİLERİN ÜSTÜNE OYNUYORLAR"
Duman "Adam futbolcu, avukat, plakayı bunun almasına niye müsaade ediyorsun. Taksilerin üstüne oynuyorlar. Bunun sorumlusu belediye. Plakanın kime satılacağı konusunu onlar belirliyor, kuralları onlar koyuyor" dedi.
"KİMSENİN PLAKASININ BEKÇİSİ DEĞİLİM"
Paylaşımlı taşımacılık düzenlemesinin yasal zemine oturmasını değerlendiren Duman "Paylaşımlı yolculuk olursa, ben kimsenin plakasının bekçisi değilim, kendim de araba alırım. Vergisi yok, trafik sigortası ucuz, hiçbir yaptırımı da yok" sözlerini söyledi.
"TAKSİMETRESİZ TAŞIMACILIK YAPILAMAZ"
Duman "Takside çalışabilmek için Toplu Taşıma Kullanım Kartı alıyorum. Bu paylaşımlı yolculuk yapanlarda şu anda böyle şartlar yok. Haksız rekabet dedikleri buradan başlıyor. 2918 sayılı Karayolları Kanunu'nun 31'inci maddesinin B bendi, Türkiye’de taksimetresiz yolcu taşımacılığı yapılamaz diyor, bu nasıl olacak?" ifadesini kullandı.