Hazırlayan: Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2014 01:44
ÜNİVERSİTE okumayıp Türkiye’nin gerçek ‘ticaret üniversitesi’ olarak nitelenen Tahtakale’de yetişen Hakan Tuna’nın kozmetik markası Farmasi, 2 bin çeşit ürünle 119 ülkede pazar buldu.
TANALİZE Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tuna, üniversite okumadı. Liseyi bitirdikten sonra babası Dr. Cevdet Tuna’nın yanında Tahtakale’de çalışmaya başladı. Babası büyük ilaç üreticilerine hammadde temin ederken o da, kendi çabasıyla eczaneler için 10 scooter’luk bir pazarlama ekibiyle tedarik zinciri kurdu. Sonra kozmetiğe merak sardı ve üretici olmaya karar verdi. Şu anda Ömerli’de 40 bin metrekarelik alanda tam entegre 5 fabrikada Farmasi markasıyla, 2 bin çeşit ürün üretiyor. Geçen yıl yarısı ihracattan 110 milyon TL’lik ciro yaptı. Bu yıl ihracat yaptığı ülkeler arasına Rusya’yı da ekleyecek ve ülke sayısını 120’ye çıkaracak. Hakan Tuna şöyle konuşuyor:
SANAYİCİ BABA
Babam Dr. Cevdet Tuna, Türkiye’nin ilk ilaç sanayicilerindendir. Ancak sonradan üretimi bırakıp Tahtakale’de mutemetlik yani ilaç üreticilerine hammadde teradikine yönelmiş. Şu anda 93 yaşında ve ben de onun yanında yetiştim. Liseyi bitirince babamın yanında başladım. Üniversite okumamış olmak iş hayatımda hiç dezavantaj olmadı. Hatta ticarete erken başladığım için avantaj oldu. Üstelik ticareti de tam yerinde öğrendim. Babam Tahtakale’de, ilaç fabrikalarına büyük ölçekli hammadde satarken ben de eczanelere küçük miktarlarda hammadde pazarlamaya başladım. Pizzacılar gibi scooter-motor sistemi kurdum. Önce kendim başladım sonra 10 motora kadar çıktım. 50 gram 100 gram eczanelere pazarlama yaptım.
KOZMETİĞE YÖNELDİM
19 yıl önce bir kozmetik firması kurdum ve kozmetik işine girdim. Önce likidleri üreterek başladık. Sonra, ek yatırımlarla büyümeye devam ettik. Tam entegre bir yapı oluşturduk. Şimdi kişisel bakıma dair ne varsa hepsini üretiyoruz. Kişisel bakım, ıslak mendil, makyaj ürünleri, plastik ambalaj, tüp üretimi ve dolumu yapabilen 5 ayrı fabrikayı aynı tesis içinde kurduk ve entegre yapı oluşturduk. Önceleri private label üretimler yapıyorduk. Çok önemli küresel markalara üretimler yaptık. BİM’in en önemli tedarikçilerinden olduk.
MARKALAŞMAK İÇİN
Bir süre sonra ‘markalaşma’ kararı aldık ve Farmasi markasını tasarladık. Markalaşmada geç kaldığımız için ve ürünlerimizi perakendede raflara koymak çok zor olduğu için Farmasi’yi doğrudan satış yöntemi ile piyasaya sürdük. Şu anda Türkiye’de 85 doğrudan
satış ortağımız var.
Perakendeye ürünlerimizi vermiyoruz. 11 ülkede bu sistemi kurduk. Yani
Ukrayna, Fas, Bosna, gibi ülkelerde de doğrudan satış yöntemi ile ürünlerimiz satılıyor. Bu yılın sonuna doğru Rusya pazarına da aynı sistemle gireceğiz. 2013 ciromuz 110 milyon TL olmuştu (66 milyonu ihracattan) bu yıl 140 milyon TL ciro planladık ve satışlar hedefimize uygun gidiyor. Bizde bordrolu 400 çalışanımız var. 2 bin adet farklı ürünümüz ve piyasaya günde 750 bin adet ürün veriyoruz.
85 bin ‘doğrudan satış’ ortağımız var
HAKAN Tuna, Türkiye genelindeki 85 bin doğrudan satış ortağı bulunduğunu belirtiyor ve “Bir hanım üyemiz mektup yazmış. Kendisi şu an bir cezaevinde. Orada, bizim ürünlerimizi satmaya başlamış ve hatırı sayılır bir gelire ulaşmış. Bize teşekkür ediyor. Dar gelirli kadına umut olmak bizi ayrıca mutlu ediyor” dedi.
Suudi Arabistan ve İran’da çok güçlüyüz
HALEN Farmasi marka ürünlerin ihracatının yüzde 25’ini Arap Yarımadası’ndaki ülkelere yaptıklarını anlatan Hakan Tuna, “Suudi Arabistan’da distribütörle satıştayız ve pazar lideriyiz. İkinci sırada İran, sonra Ukrayna var. Ukrayna’da 150 çalışanımız var ve şimdi onların yarısını Moskova’da konumlandıracağız. Depolarımız tutuldu, 11’inci aydan itibaren Moskova üzerinden Rusya pazarına da giriyoruz” diyor.