Güncelleme Tarihi:
Altını çizmek istediğim konu “Sadece yatırım almış girişimciler başarılı olacaktır” önyargısıdır. Bir girişimcinin büyüme stratejisi sadece yatırım fonuna güvenmek olmamalıdır. Diğer yandan, melek yatırımcılar ve girişim sermayesi fonları en yenilikçi ve hızlı büyüme potansiyeli olan girişimcilere değerli bir imkan sunar
İletişim Becerisi: Girişimcilik dünyasında ‘Asansör Konuşması’ kavramı epey yaygınlaştı. Toplam 90 saniyede işini en çarpıcı ve heyecan uyandıracak şekilde anlatmanın yolunu tüm girişimciler ve bütün ekibi başarabilmeli. Girişimcinin, bu zaman zarfında işiyle ilgili en temel beş konuya bir çocuğun bile anlayacağı şekilde değinmesi lazım: 1) Şirketinizin çözmeye gayret ettiği sorun veya ihtiyaç nedir? 2) Şirketiniz bu konuya nasıl bir çözüm sunuyor? 3) İdeal müşteri kitleniz kimdir ve alternatiflere göre onlara nasıl bir fayda sağlıyorsunuz? 4) Ekibiniz neden bu iş için biçilmiş kaftandır? 5) Bir sonraki adımınız nedir? Sektör jargonlarında kaybolmadan, gereksiz detaylarda boğulmadan ve konuya “benmerkezci” yaklaşmadan bir girişimci derdini tutkuyla anlatabiliyor olmalı.
İlişki Geliştirme Stratejisi: Girişimcilik dünyasında ‘Akıllı Sermaye’ seçenekleri epey çoğaldı. Ancak çoğu girişimci potansiyel yatırımcılar ile bu konuda ilişki geliştirmeyi son ana bırakıyor. Yatırım alma sürecini evlilik sürecine benzetebiliriz. Önce tanışma, sonra flört, sonra söz kesme, sonra nisan ve ardından düğün gerçekleşir. Bu süreçte her iki taraf da birbirini tanıma fırsatına erişir. Doğru eşleşmeyi gerçekleştirmek için ilk etapta söz konusu sektöre yatırım yapan birçok kurum ile temasta olmakta fayda var. Ancak konu “söz kesme” aşamasına geldiğinde diğer adaylara mavi boncuk dağıtmayı bırakmak lazım.
Yatırım Sonrası İlkeler: Girişimcilik dünyasında “İyi Yönetişim” ilkeleri epey netleşti. Ancak çoğu girişimci yatırım sonrası ilişkilerini verimli şekilde yönetemiyor. Yatırımcı - girişimci ilişkisinde, ebeveyn - çocuk ilişkisinden ziyade yetişkinler arası bir diyalog amaçlanmalı. Yatırımcının girişimciyi sürekli kontrol ettiği bir dinamik yerine iki tarafın da karşılıklı belirlediği düzenli raporlama ve danışma sistemi kurulmalıdır. Girişimciler yatırımcılarıyla şeffaf ve açık bir dayanışma ilişkisi kurabilmeli.