Güncelleme Tarihi:
Tavsiyem, ‘tabelaya’ bakarak yanılmayın.
‘Tabela’ yüzde 4’lük büyüme gösterirken; hane halkı olarak bizlerin tüketiminden bu büyüme oranına gelen katkı 2.2 puan. Yerleşik olmayanları, devletin tüketim harcamalarını da katarsanız toplam tüketim 2.68 puanlık katkı ediyor. Bunun üzerine yatırımları eklerseniz ki 0.10 puanlık negatif katkı veriyor; toplam iç talep yüzde 4’lük büyümenin sadece 2.58 puanını sağlıyor. “E hani yüzde 4’e gelemedik?” diyorsunuz, değil mi?
İhracata bakıyoruz; çok düşük bir katkı vermiş, 0.09 puan. Etti 2.67 puan. Hayır, hala 4 puana çıkamadık.
Geriye tek bir kalem kalıyor; 1.29 puanlık bir stok üretimi.
Sonuç şu; çarklar çalışmış yüzde 4’lük üretim artışı sağlamışız, bunun sadece 2.67 puanı tüketim, yatırım ve net ihracattan gelmiş. Gerisi stok artışı.
Anlamı; harcamalar bakımından, ekonominin yüzde 65-70’ini oluşturan hane halkı harcamalarından gelen katkı bakımından en düşük katkı verdiği bir çeyrek olmuş. Yani iyi değil. Yatırımlar açısından da negatif katkı olan bir çeyrek. İç talebin ilk çeyrekte 3.1, ikinci çeyrekte 6.1 puan katkı verdiğini dikkate alırsanız, bu çeyrekteki 2.58’in zayıflığı öne çıkar.
Bu yüzden ‘tabela’ yüksek büyüme gösterse da, harcamalar yılın en zayıf çeyreği olduğunu söylüyor. Çünkü harcanmayan bir üretime, yani stoka çalışmış üreticiler. Ya da daha kötüsü, bu kadar kötü olacağını kestiremedikleri için ellerinde kalmış.