Sutyen külotla global atak
Güncelleme Tarihi:
2016 yılında ürettiği 2 milyon 700 bin iç çamaşırının yüzde 40’ını ihraç eden Yeni İnci, patent aldığı yenilikçi ürünleriyle son dönemde öne çıkıyor. Yeni İnci Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Furkan Atakan, “Kalçalı gösteren külotlarımız Ortadoğu’da, Suudi Arabistan’da çok ilgi gördü, protez sutyenimiz de Mısır’da çok satıyor, Afrika’ya da çok korse satıyoruz” diyor.
BU yıl 53’üncü yılını kutlayan iç giyim markası ‘Yeni İnci’ yenilikçi ürünlerle büyüyor. 2 yıl önce meme kanseri kadınlar için çıkardığı protez sutyenle dikkat çeken ‘Yeni İnci’, hem erkek hem de kadın iç giyiminde bir dizi yenilik içinde. Yeni İnci’nin yeni çıkardığı ve patentini aldığı ürünlerden biri de kırışıklık önleyici meme arası yastığı. Yeni İnci’nin ikinci kuşak temsilcisi, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Furkan Atakan, “Artık kadınlar kadar erkekler için de yenilikçi ürünler yapıyoruz, kalçalı gösteren külotlarımız Ortadoğu’da, Suudi Arabistan’da çok ilgi gördü, protez sutyenimiz de Mısır’da çok satıyor, Afrika’ya da korse satıyoruz” diyor.
Siz ailenin ikinci kuşak temsilcisisiniz. Nasıl başladı aile bu işe?
Tito rejiminden kaçan Rumeli göçmeni bir aileyiz. Dedemler İstanbul’a 1954 yılında göç etmiş. İşi ilk Haseki’de kurmuşlar. Aile büyüğümüz Ömer Kahyaoğlu terzi, İstanbul’da tuhafiye mağazası açmış. O mağazada iç çamaşırı da satıyor. Talep fazla olunca, kendisi üretime geçiyor. Zaman içinde işi ilerletiyor. 1979 yılında babam Kamuran Atakan ile ortak oluyorlar ve babam işin pazarlama kısmıyla ilgileniyor. Üretim hep İstanbul’da yapılıyor. 1979 yılından 1990’a kadar büyüme oluyor. Fransa’dan dantel ithal ediliyor o yıllarda. Güzel çamaşırlar yapılınca kimse bir Türk markası olduğuna inanamıyor. Markanın bilinirliği artıyor. Yeni İnci hep kendi markasıyla üretim yapan, fason üretime girmeyen bir marka. Hikaye 30 metrekarelik atölyeden 300 metrekareye daha sonra da 2000 metrekarelik alana uzanıyor.
Siz işe kaç yaşında başladınız?
Aslında hep babamla işe giderdim. 18 yaşında üniversiteye başladığımda daha çok ilgilendim. Ben işin başına geçtikten sonra Bayrampaşa’da fabrika aldık. 2001 yılında 10 bin metrekarelik fabrikamız oldu. Sonra Bayrampaşa’da bir fabrika daha aldık. Ayrıca artık 10 farklı yerde atölyemiz var.
Yeni İnci bir sutyen markasıydı, siz yelpazeyi genişlettiniz…
2001 yılına kadar sutyen üretimiyle bilindik. Sutyende çeşitliliği artırdık. Sonra erkek çamaşırı ve çocuk iç çamaşırları üretimine girdik. Medikal ürünlere geçtik son dönemde de. İç giyimde a’dan z’ye ne aranıyorsa sutyenden korseye her şeyi üretiyoruz artık. Önümüzdeki dönemde de yeni ürün kategorileri başlayacak. Saten grubuna giriyoruz, daha sonra ince çorap, ardından da mayo üretimine geçeceğiz.
53 yıllık bir şirketsiniz. Bunca yıldır bir tekstil şirketi olarak ayakta kalmanın ve bunu da yanızca kendi markanıza üretim yaparak gerçekleştirmenin sırrı nedir?
Markanın ayakta durması için birinci unsur güven, ikincisi de yenilik. Biz hep yenilikçi olduk. Müşterilerimiz bize güveniyor. Ben ikinci kuşak olarak bu sorumluluğu taşıyorum. Tekstil patron işidir. Patron hep işin başında olmalıdır. Üretim, tasarım, yenilikçilik işimizin en önemli parçası.
KALÇALI GÖSTEREN KÜLOT
En dikkat çeken ürünleriniz neler?
Kimsenin yapmaya cesaret edemediği işleri yaptık. Mesela Türkiye’de ilk kalça kıvrımı veren şekillendirici külotlarını pop-up külotlarını biz yaptık. Bu ürünü Ortadoğu’da çok satıyoruz.
Meme kanseri olan kadınlar için sutyen üretiyorsunuz. Bunun diğerlerinden farkı ne?
Maalesef çok meme kanseri olan kadın var. Biz 32 farklı bedende meme kanseri kadınlar için sutyen yaptık.
ERKEKLER KORSE GİYİYOR
Erkekler için de iç çamaşırı yapıyorsunuz. Yenilikçi ürün var mı?
Erkekler için korseli boxer yaptık. Erkeklerin en büyük sıkıntısı göbek. Özellikle damatlık içine tercih ediyor erkekler. İşadamları da özel günlerde giyiyor. Siyasetçiler de mitinglerde korse giyiyor. Bu korse göğüs altından başlıyor, boxer boyuna uzanıyor.
KIZIM OLDU ADINI İNCİ KOYDUM
FURKAN Atakan, “İlkokulu Fındıkzade’de okudum. Her yaz babamın yanına işe gider, sutyen paketlerdim. Kolilere sutyen doldururdum. 18 yaşına kadar her yaz işte çalıştım. Babam hep paranın zor kazanıldığını görmemi istedi. 11 yaşından sonra üretimin her aşamasını gördüm. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni kazandım ama aynı zamanda o yaşlarda işi de yönetmeye başladım. Ben 18 yaşındayken babam Rumeli Türkleri Derneği Başkanı oldu ve çok yoğundu. 22 yaşında artık işin her şeyini öğrenmiştim ama hata da yaptım. Hep sorarlar, ‘İnci kimin adı?’ diye. Ama ailede İnci yoktu, geçen yıl baba oldum, kızımın adını İnci koyduk” dedi.
YÜZDE 40 İHRACAT YAPIYORUZ
Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? En büyük ihracatı nereye yapıyorsunuz?
Yurt dışında da hep Yeni İnci markasıyla varız. İran’da sokaktaki kadına Yeni İnci’yi sorun bilirler. Orada da çok güçlüyüz. Azerbaycan ve Mısır’da da güçlüyüz. Suudi Arabistan ve Tunus’ta da varız. Üretimimizin yüzde 40’ını ihraç ediyoruz. Bizim için son dönemde sürpriz ülke Pakistan oldu. Pakistan’da elektrik sıkıntısı olduğundan beri üretimleri düştü. Türk markalar orada çıkışta. Pakistan’da da satışlarımız hızla arttı. Kenya ve Gana’da da iyi gidiyor satışlarımız. Afrikalı kadın göğüsleri çok daha büyük, oralara farklı üretim yapıyoruz. Toparlayıcı korseler Afrika’da çok satılıyor. İtalya ve Almanya’ya da ürün satıyoruz. Protez sutyenler en çok Mısır’da satılıyor.
2016 nasıl geçti? 2017 hedefleriniz neler?
2016’da bizim satışlarımız iyiydi. Üretenler için kolay yıl yoktur. Bizim avantajımız şu, bu sektörde üretim düştü. Yerli üreticiler çok güç kaybetti. Ben işin başındayım. Üretimin, tasarımın başındayım. Yenilikleri çok iyi takip ediyoruz. Ve işin en önemli yanı kadınları dinlemek. Ekonomimizin en önemli dayanağı üretmek. Avrupa üretimden çıktı ve AB bitiyor. Özellikle bizim gibi bir ülkenin genç nüfusu olan bir ülkenin çok daha fazla üretmesi lazım. Biz bu işi biliyoruz ve üretime dört elle sarıldık. 2016’da 2 milyon 700 bin adet iç çamaşırı sattık.
2017’de ne kadarlık büyüme planlıyorsunuz?
2017’de de 3 milyon 100 bin adet iç çamaşırı satmayı planlıyoruz.