‘Süt üretiminde Avrupa’da üçüncüyüz’

Güncelleme Tarihi:

‘Süt üretiminde Avrupa’da üçüncüyüz’
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2022 07:00

Türkiye’de üretilen sütün 10 milyon tonunun sanayide işlendiğini ifade eden Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Başkanı İsa Coşkun, “Sektörde 2021’de gerçekleştirilen üretimden elde edilen ciro 38 milyar TL. Türkiye, 23.2 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, Avrupa Birliği ülkeleri içinde üçüncü sırada yer alıyor” dedi.

Haberin Devamı

Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR) Başkanı İsa Coşkun, AB’de 30’a yakın, Rusya’da 8, Çin’de 60’a yakın izin almış Türk süt işletmesi bulunduğunu söyledi. SETBİR tarafından yürütülen ‘Süt Değerlidir: Tek İhtiyacımız Kaliteli Süt Projesi Uluslararası Ağ Kurma Etkinliği’de sektör masaya yatırıldı. Hedefi Türkiye’deki sivil toplumu, süt ve süt ürünleri üretim sürecinde gıda hijyeni ve güvenliğinde aktif rol almaya teşvik etmek olan projenin etkinliğinde konuşan İsa Coşkun, Türkiye’nin 23.2 milyon ton süt üretimiyle dünyada sekizinci, Avrupa Birliği ülkeleri içinde üçüncü sırada yer aldığını bildirdi.

38 MİLYAR LİRALIK CİRO

Coşkun şunları söyledi: “Şu anda üretilen sütün 10 milyon tonu sanayide işleniyor. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı’nca onaylı 2 bin 500’e yakın süt işletme tesisi, 6 bin 116 süt toplama merkezi bulunuyor. 2021 yılında 1.5 milyon ton içme sütü, 1.1 milyon ton yoğurt, 736 bin ton inek peyniri, 7 bin ton ayran, 86 bin ton yağsız süt tozu, 41 bin ton tam yağlı süt tozu, 85 bin ton tereyağı, 41 bin ton kaymak, 27 bin ton diğer türlere ait peynir üretimi gerçekleşti. Ciro olarak baktığımızda 38 milyar liralık bir ciro ortaya çıkarıyor. Süt sektörü, her gün 500 binden fazla çiftçiden aldığı çiğ sütü ambalajlı ve hijyenik süt ürünlerine dönüştürüyor. 2021 yılında 233 bin ton süt ve süt ürünü ihraç edildi, bunun karşılığı 487 milyon dolar oldu. Avrupa Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği ülkelerinin de dahil olduğu 100’ü aşkın ülkeye ihracatımız var. AB’de 30’a yakın, Rusya Federasyonuna 8, Çin Halk Cumhuriyetinde 60’a yakın izin almış süt işletmemiz bulunuyor.”

AB STANDARTLARI

Çiğ süt kalitesi konusunda son 20 yılda ciddi bir ilerleme sağlandığını ancak amaçlarının AB standartlarında üretim yapabilmek olduğunu kaydeden İsa Coşkun, “İyileştirmeye açık alanlarımızda, tüm paydaşlarla istişare ve işbirliği içinde çalışmaya ihtiyacımız var. Bunun için öncelikle sektörün yapısal sorunlarını çözmemiz, süt yağı ve protein oranlarını yükseltmemiz, mikrobiyolojik kalitemizi artırmamız, süt soğutma ve lojistik süreçlerimizi iyileştirmemiz gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Süt üretiminde Avrupa’da üçüncüyüz’

Haberin Devamı

SOKAK SÜTÇÜLÜĞÜ ÖNEMLİ BİR SORUN

Ankara Üniversitesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer de şunları söyledi: "Daha önce sokak sütçülüğünün kademeli olarak kaldırılacağı söylenmişti ancak artık ari çiftlikler de sokak sütçüsü gibi çalışmaya başladı. Bu konuda keskin bir dönüş sağlanmalı. Dünyanın 8’inci, Avrupa’nın 3’üncü büyük ülkesi hala sokak sütçülüğü düzeyindeki tüketimi bilmiyor. Rakamlara o kadar uzağız ki, sadece İstanbul’da günlük sokak sütü miktarı 600 ton ile 1000 ton arasıymış. Arasında 400 ton fark var. Böyle bir açıklık akıl alır gibi değil. Üreticiyi ürettiği sütü toplar toplamaz merkeze götürme kültürüne sahip kılacak mekanizmayı işletmek gerek. Aksi halde bakteri ürer. Akşam sağım sütü özellikle yaz aylarında sabaha kadar bekletilmemeli."

Haberin Devamı

"Bir hayvanın kulağında küpe var, veteriner arkadaşlar o hayvana antibiyotik uygulayacak. E- reçete uygulaması kullanılıyor. Bakanlık kimin hayvanına antibiyotik uygulandığını biliyor. Ama bunu başka kim biliyor? Bunu toplama merkezi de bilmeli, o toplama merkezinden sütü alan sanayici de bilmeli ki o sütün antibiyotikli olduğu kayda girsin. Bu nedenle büyük veri entegrasyonu çalışması yapmamız lazım. Böylece hayvanına antibiyotik uygulanan yerlerde ne kadar süt geliyor bilinir. Örneğin her gün 150 kilo süt geliyorsa ve bir hayvana antibiyotik uygulandıysa o zaman o yerden 25 kilo süt az gelmeli. Ama hala 150 kilo süt geliyorsa olmaz. Antibiyotikli sütlerin tek imha protokolü çukura dökmek. Bu süt gerçekten döküldü mü kimse bilmiyor. Oysa bu sütü dökmektense, antibiyotikli süt bir katma değer kaynağıdır. Doğrudan insan tüketimine vermeyebilirsiniz ama alkol, etenol, laktik asit üretirsiniz. Protein yakıtı olarak kullanırsınız. Neden döküyoruz? Toprağı da kirletiyoruz. Bu bizim için biyolojik kirlilik. Bu antibiyotikli sütten de para kazanılmalı. Aksi halde kişi sütü döker."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!