Susuzluğa yerli çözüm

2040 yılından sonra Türkiye de pek çok ülkeyle birlikte ‘su kıtlığı’ tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ülkeler arasında gösteriliyor. Suyun verimli kullanılması ve atık suyun geri kazanımı gitgide daha çok önem kazanıyor. Bu kapsamda yerli şirketler de çözümler geliştiriyor. Ak-Kim Kimya da bunlardan biri. Şirketin 50 kişilik Ar-Ge ekibi tarafından 35 milyon dolarlık yatırımla Yalova tesislerinde geliştirilen yüksek performanslı delikli elyaf bazlı membran modülü, suyun yeniden kullanımını, su atıklarının asgariye indirilmesini sağlıyor. Belediyelerin ve sanayi şirketlerinin atık sularını arıtarak yeniden kullanmasına, hatta deniz suyunu tuzsuzlaştırarak arıtılmasına imkan tanıyan bu modül, hem atık suların çevreye zarar vermesini engellemiş, hem de suyun daha az tüketilmesini sağlamış oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, imalat sanayisinde yıllık su tüketimi 2.5 milyar metreküp. Bunun yaklaşık 350 milyon metreküpü proses suyundan oluşuyor.

2040 YILINDA SU KITLIĞI

Hollanda’nın Amsterdam şehrinde düzenlenen ve su teknolojilerine yönelik bileşenleri bir araya getiren ‘Aquatech’ fuarına katılan Ak-Kim Kimya, burada geliştirdikleri sistemi sektörle buluşturdu. Fuarda gazetecilerle bir araya gelen Ak-Kim Genel Müdürü Onur Kipri, Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün raporuna göre Türkiye’nin, 2040 yılında su kıtlığı çekecek 40 ülke arasında 27. sırada yer aldığını belirtirken, “Bugün her bileşeniyle 1 kilogram biftek için 15.5 ton, 1 kilogram peynir üretimi için 5 ton, ayakkabı (1kg deri) için 16.6 ton, 1 bardak süt için 200 litre ve 1 adet elma için 70 litre su gerekiyor. Endüstride ve evsel kullanımlarda gerekli suyu şimdiden güvence altına alabilmemiz kritik önem teşkil ediyor. Su kullanıldıktan sonra atık suyun geri kazanılması, hem ülkemizin doğal kaynaklarının korunması, hem de enerjimizin boşa harcanmaması açısından ciddi bir durum” dedi.

STRATEJİK ÖNEMİ VAR

Ak- Kim Kimya’nın tamamen yerli kaynaklarla ürettiği delikli elyaf bazlı ultrafiltrasyon sistemiyle suyun geri kazanımını en iyi şekilde yapmaya başladıklarını, bu yatırım ile birlikte Ak-Kim’in Türkiye’de ve çevre ülkelerdeki ilk ve tek üretici konumuna ulaştığını anlatan Kipri, “Söz konusu alanda dünya pazarı 2022’de 4.5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak. Türkiye’de ise şu anda 25-30 milyon dolarlık büyüklüğe sahip pazarın 70-80 milyon dolara çıkması bekleniyor” dedi. Dünyada bu teknolojiyi çok az ülke ve çok büyük grupların geliştirdiğine dikkat çeken Kipri, “Biz ise bunu tamamen yerli olarak geliştirdik” yorumunu yaptı. Geleneksel arıtma yöntemlerinin yeterli olmadığı durumlarda deniz suyunun tuzsuzlaştırılarak kullanıldığı yöntemlere başvurulduğunu anlatan Kipri, “Özellikle Orta Doğu ülkelerinde, desalinasyon tesisleri kurularak, deniz suyunun tuzsuzlaştırılmasıyla endüstriyel ve evsel su ihtiyacı karşılanıyor. Bu teknolojinin ana bileşenlerinden biri olan ultrafiltrasyon modüllerinin ülkemizde üretilebiliyor olması ise stratejik öneme sahip. Bu sistemleri elinde bulunduran ülkeler geleceğe güçlerini de hazırlamış olacaklar” şeklinde konuştu.

‘TÜKETİLEN SU GERİ KAZANILABİLİR’

YAPILAN araştırmalara göre, sanayide ve belediyelerde kullanılan suların arıtılabilmesi durumunda yılda yaklaşık 500 milyon lira tasarruf edilebilir. İstanbul’da “İleri Arıtma Sistemleri” kullanılarak, 1 günlük atık su geri kazanımı yapılarak (sanayi atık suyu hariç), 4 günlük sifon suyuna yani 2 milyon metreküpe eş değer miktarda su temin edilebiliyor. İstanbul’da 1 günlük su tüketimi yaklaşık 2.5 milyon metreküp. 1 günlük atık su geri kazanımı yapılarak su ihtiyacının yüzde 75’i karşılanabiliyor.

YILLIK 500 MİLYON LİRA KATKI

SANAYİDE ve belediyelerde kullanılan bu suların arıtılmasıyla Türk ekonomisine yılda 500 milyon liraya yakın katkıda bulunulacağını belirten Ak-Kim Kimya Genel Müdürü Onur Kipri, “Orta ölçekli bir işletmede ileri arıtma yöntemleri kullanılarak, tüketilen suyun yüzde 40’ı geri kazanılıyor. Firma bu sayede yılda yaklaşık 3- 4 milyon TL tasarruf sağlayabiliyor” dedi.