Suriye krizinde şimdi de keçi alarmı
Güncelleme Tarihi:
AA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2011 15:45
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, 1-12 Ağustos tarihleri arasında, meyve, sebzeye yapılan zam oranı ve Suriye'deki olaylar nedeniyle Türkiye'ye kaçak yollarla keçi girişi gibi konularda açıklamalarda bulundu.
Yetkin, ramazan ayında sebze ve meyve fiyatlarında artış olduğunu belirterek, bu artışın asıl nedeninin “Türkiye'de meyve sebze üretimindeki kilitlenme” olduğunu iddia etti.
İbrahim Yetkin, ramazan ayı başlangıcında, tarım ve gıdayla ilgili meslek kuruluşlarının gıda maddelerinin fiyatlarının artmayacağı şeklinde açıklamaları olduğunu, ancak bu açıklamaların “havada kaldığını” gördüklerini söyledi. İstanbulda, 1-12 Ağustos tarihleri arasında meyve ve sebzelerin hal fiyatlarına ilişkin araştırma yaptıklarını belirten Yetkin, fiyat artışı olmayacağı açıklamalarına karşın birçok meyve ve sebzede fiyat artışı görüldüğünü anlattı. Söz konusu dönemde en yüksek fiyat artışının yüzde 76,92 ile vişnede, yüzde 40'la nektarinde görüldüğünü ifade eden Yetkin, karpuz, kiraz, erik, üzüm, limon, kayısı, erik, gibi meyvelerde fiyat artışları olduğunu bildirdi.
Söz konusu dönemde sebze fiyatlarında da artış gözlendiğine işaret eden Yetkin, en yüksek artışın yüzde 83,3 ile maydanoz, yüzde 51,52 ile turpta olduğunu söyledi. Yetkin, sarımsak, brokoli, enginar, havuç, semizotu, marul, domates, biber, salatalıkta da fiyat artışları olduğuna dikkati çekti. Yetkin, Türkiye'ye meyve sebze ithali yapıldığını, ithal edilen meyve ve sebzelerde de fiyat artışları görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de mayıs, haziran, temmuz, ağustos döneminde meyve sebze fiyatlarının giderek düşmesi gerektiğini ancak bu fiyatların arttığını belirten Yetkin, bunun düşündürücü olduğunu dile getirdi. Bu artışta “Ramazan fırsatçılığı, hava sıcaklığı” gibi gerekçelerin de etkili olabileceğini kaydeden Yetkin, asıl nedenin,
“Türkiye'de meyve sebze üretimindeki kilitlenme” olduğunu iddia etti.
Yetkin, “2009-2010 yıllarını mukayese ettiğimizde Türkiye'de 685 bin ton meyve ve sebzede üretim azlığı var. Nüfus artışına göre meyve sebzede üretim artışı söz konusu değil. Türkiye 41 milyon ton meyve sebze üretiyor ve bu dairenin içinde dönüp duruyor, 10 yıldır, 15 yıldır” dedi. Söz konusu fiyatların eylülde daha çok artacağını da savunan Yetkin, artışlardan üreticinin değil, üreticiden sonraki süreçte mağazaların, marketlerin kazanç sağladığını savundu.
TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDA KEÇİ KRİZİ ÇIKACAK
Yetkin, toplantıda, Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle mayıs ayından bu yana, “Suriye sınırından Hatay, Kilis, Kırıkhan, Altınözü bölgesine kaçak yollarla günde ortalama bin keçinin getirildiğini”, olayların başından bu yana Türkiye'ye giren toplam keçi sayısının “80-90 bin civarında” olduğunu iddia etti.
Suriye'den gelenlerin keçileri Türkiye'de sattığını, güvenlik güçlerinin kaçak yollarla giren bu keçilerden bazılarına el koyarak yediemin olarak belirlenen kişilere teslim ettiğini, bu keçilerle baş edemeyen kişilerin keçileri serbest bıraktığını ifade eden Yetkin, bu nedenle sınır köylerindeki bağların, bahçelerin keçiler tarafından “tahrip edildiğini” anlattı. İbrahim Yetkin, bölgedeki üreticilerin mülki idare amirleriyle ve güvenlik güçleriyle konuyu görüştüklerini, kendisine de bu sorunu ilettiklerini söyledi.
Yetkin, “Yakında Türkiye-Suriye arasında bir keçi krizi çıkacak diye düşünüyorum” dedi.
ET FİYATLARI
Et üretimine ve fiyatlarına da değinen Yetkin, Türkiye'nin bu yılın ilk yarısında, ayda ortalama 45 bin ton et ürettiğini, 2010 yılı Haziran ayı ile 2011 yılı Haziran ayına bakıldığında Türkiye'nin kırmızı et üretiminin yüzde 15,7 azaldığının görüldüğünü söyledi.
Kırmızı et fiyatlarında Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) canlı kasaplık hayvan ithali için ihaleye çıkmasının ardından yüzde 1-2 oranında düşme görüldüğünü bildiren Yetkin, Türkiye'de et fiyatlarının zaman zaman düşük veya aynı düzeylerde seyretmesinin üretimle değil ithalat baskısıyla sıkışan fiyatlardan kaynaklandığını iddia etti.
Yetkin, bu dönemde koyun eti üretiminde yüzde 43 oranında üretim artışı görüldüğünü, bunun da sevindirici olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin beyaz et üretiminde, üretimle tüketim arasında olumlu bir denge olduğunu da işaret eden Yetkin, Türkiye'nin beyaz ette hem ihracatçı konuma geldiğini hem de iç tüketimde halka ucuz et satarak pozisyonunu koruduğunu ifade etti.
İbrahim Yetkin, ramazan ayı başlangıcında, tarım ve gıdayla ilgili meslek kuruluşlarının gıda maddelerinin fiyatlarının artmayacağı şeklinde açıklamaları olduğunu, ancak bu açıklamaların “havada kaldığını” gördüklerini söyledi. İstanbulda, 1-12 Ağustos tarihleri arasında meyve ve sebzelerin hal fiyatlarına ilişkin araştırma yaptıklarını belirten Yetkin, fiyat artışı olmayacağı açıklamalarına karşın birçok meyve ve sebzede fiyat artışı görüldüğünü anlattı. Söz konusu dönemde en yüksek fiyat artışının yüzde 76,92 ile vişnede, yüzde 40'la nektarinde görüldüğünü ifade eden Yetkin, karpuz, kiraz, erik, üzüm, limon, kayısı, erik, gibi meyvelerde fiyat artışları olduğunu bildirdi.
Söz konusu dönemde sebze fiyatlarında da artış gözlendiğine işaret eden Yetkin, en yüksek artışın yüzde 83,3 ile maydanoz, yüzde 51,52 ile turpta olduğunu söyledi. Yetkin, sarımsak, brokoli, enginar, havuç, semizotu, marul, domates, biber, salatalıkta da fiyat artışları olduğuna dikkati çekti. Yetkin, Türkiye'ye meyve sebze ithali yapıldığını, ithal edilen meyve ve sebzelerde de fiyat artışları görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de mayıs, haziran, temmuz, ağustos döneminde meyve sebze fiyatlarının giderek düşmesi gerektiğini ancak bu fiyatların arttığını belirten Yetkin, bunun düşündürücü olduğunu dile getirdi. Bu artışta “Ramazan fırsatçılığı, hava sıcaklığı” gibi gerekçelerin de etkili olabileceğini kaydeden Yetkin, asıl nedenin,
“Türkiye'de meyve sebze üretimindeki kilitlenme” olduğunu iddia etti.
Yetkin, “2009-2010 yıllarını mukayese ettiğimizde Türkiye'de 685 bin ton meyve ve sebzede üretim azlığı var. Nüfus artışına göre meyve sebzede üretim artışı söz konusu değil. Türkiye 41 milyon ton meyve sebze üretiyor ve bu dairenin içinde dönüp duruyor, 10 yıldır, 15 yıldır” dedi. Söz konusu fiyatların eylülde daha çok artacağını da savunan Yetkin, artışlardan üreticinin değil, üreticiden sonraki süreçte mağazaların, marketlerin kazanç sağladığını savundu.
TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDA KEÇİ KRİZİ ÇIKACAK
Yetkin, toplantıda, Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle mayıs ayından bu yana, “Suriye sınırından Hatay, Kilis, Kırıkhan, Altınözü bölgesine kaçak yollarla günde ortalama bin keçinin getirildiğini”, olayların başından bu yana Türkiye'ye giren toplam keçi sayısının “80-90 bin civarında” olduğunu iddia etti.
Suriye'den gelenlerin keçileri Türkiye'de sattığını, güvenlik güçlerinin kaçak yollarla giren bu keçilerden bazılarına el koyarak yediemin olarak belirlenen kişilere teslim ettiğini, bu keçilerle baş edemeyen kişilerin keçileri serbest bıraktığını ifade eden Yetkin, bu nedenle sınır köylerindeki bağların, bahçelerin keçiler tarafından “tahrip edildiğini” anlattı. İbrahim Yetkin, bölgedeki üreticilerin mülki idare amirleriyle ve güvenlik güçleriyle konuyu görüştüklerini, kendisine de bu sorunu ilettiklerini söyledi.
Yetkin, “Yakında Türkiye-Suriye arasında bir keçi krizi çıkacak diye düşünüyorum” dedi.
ET FİYATLARI
Et üretimine ve fiyatlarına da değinen Yetkin, Türkiye'nin bu yılın ilk yarısında, ayda ortalama 45 bin ton et ürettiğini, 2010 yılı Haziran ayı ile 2011 yılı Haziran ayına bakıldığında Türkiye'nin kırmızı et üretiminin yüzde 15,7 azaldığının görüldüğünü söyledi.
Kırmızı et fiyatlarında Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) canlı kasaplık hayvan ithali için ihaleye çıkmasının ardından yüzde 1-2 oranında düşme görüldüğünü bildiren Yetkin, Türkiye'de et fiyatlarının zaman zaman düşük veya aynı düzeylerde seyretmesinin üretimle değil ithalat baskısıyla sıkışan fiyatlardan kaynaklandığını iddia etti.
Yetkin, bu dönemde koyun eti üretiminde yüzde 43 oranında üretim artışı görüldüğünü, bunun da sevindirici olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin beyaz et üretiminde, üretimle tüketim arasında olumlu bir denge olduğunu da işaret eden Yetkin, Türkiye'nin beyaz ette hem ihracatçı konuma geldiğini hem de iç tüketimde halka ucuz et satarak pozisyonunu koruduğunu ifade etti.