Güncelleme Tarihi:
TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin sürdürülebilir gelişme çabalarına daha kuvvetli şekilde destek olmak amacıyla Sürdürülebilir Kalkınma Forumu’nu (SKF) kurmuştu. Forumun ve üniversitenin sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla ilgili konuşmak üzere Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Dr. Hülya Turgut ve İşletme Fakültesi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Soytaş ile bir araya geldik. Kalkınma Bakanlığı’nın Türkiye’nin sürdürülebilirlik haritasını çıkarmak üzere olduğunu, bu harita ile Türkiye’nin sürdürülebilirlikle ilgili durumunun ortaya çıkacağını ve hangi alanlarda ileride, hangi alanlarda geride olduğunun görüleceğini söyleyen Soytaş, “Üniversitede çok sayıda bu işe kafa yoran var. Bunların hepsinin farklı başlıklar altında güzel çalışmaları var. Daha sonra SKF olarak biz de sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmaların hepsini birleştirerek, bir sinerjinin yaratılmasını amaçlıyoruz” şeklinde konuşuyor.
TÜSİAD ve Özyeğin Üniversitesi’nin nisan ayında kurduğu SKF, üniversite ve iş dünyasının yanı sıra kamunun da sürdürülebilirlik alanındaki diyaloğunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Soytaş, “Sürdürülebilirlik konularındaki gelişmeler gittikçe ön plana çıkıyor fakat eksik olan şey Türkiye’de politika yapıcıları, iş dünyası liderleri, üniversiteler hatta bireyler ve toplumun bir araya gelmesindeki eksiklikler… Biz de bu Forum ile beraber biraz bunu sağlamaya çalışacağız. Aslında kavramsal olarak, kuramsal olarak, araştırma olarak çok şey yapıldı ve konuşuldu tüm dünyada ve Türkiye’de. Yazıldı, çizildi ve çok fikir alışverişi yapıldı. Ancak ne yapıldı, ne yapılabilir ve ne uygulanabilir kısmı çok ön plana çıkmadı, biz Forum’da bunun üzerinde duracağız” diyor.
Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma konseptini Rio 1992 Konferansı’ndan sonraki yıllarda, 1996 yılında uygulamaya alarak o zamanki 7. Kalkınma planına soktuğunu aktaran Soytaş, “Hâlihazırda ise Kalkınma bakanlığı tarafından koordine dilen bir Sürdürülebilir Kalkınma Koordinasyon Komisyonu mevcut.
AĞUSTOSTA ÇIKACAK
Onlar da şu an şunu yapmaya çalışıyorlar: Türkiye’nin sürdürülebilirlikle ilgili bir haritasını çıkaralım, ne durumdayız, eksikliklerimiz neler… Bu yakın bir zamanda 2017 Ağustos ayı itibariyle bir rapora dönüşecek. Ağustos ayında bu harita çıkarılacak” diyor. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma alanında net yatırımlar yapan bir ülke olduğunu da ekleyen Soytaş, “2015 yılındaki yatırımlar 4 milyar dolar civarında. Ancak bunun milli gelire oranı yüzde 0.5 dolaylarında. Sürdürülebilirliğin Birleşmiş Milletlerce belirlenen 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi yoksulluktan, cinsiyet eşitliğine birçok başlıkta hedefler içeriyor. Bunlardan yoksullukla mücadele Türkiye’nin ciddi aşamalar kaydettiği alanlardan biri” şeklinde konuştu.
TÜSİAD GÜNDEME GETİRECEK
SKF ile TÜSİAD’ın nasıl bir rol oynayacağını sorduğumuzda ise Hülya Turgut, “Biz zaten üniversitede bilgiyi ve teknolojiyi geliştiriyoruz, eksik olan bunların uygulanabilirliği. Uygulanabilirliği için de politikalar geliştirmek lazım. Sanıyorum TÜSİAD’ın önemli katkılarından biri bu konuyu gündeme getirip uygulanabilirliğini sağlamak olacak” diyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFİ OLMASI LAZIM
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK konusunda hedefler konulmasının önemli olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Soytaş, “2023 hedefleri kapsamında ilk 10 ekonomiden biri olma hedefi o gün geldiğinde gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin hedefsiz olmaktansa bir amaç uğruna çalışıyor olmak çok önemli” diyor. Turgut ise somut bir model geliştirmek gerektiğini belirterek, “Türkiye’de modeller hep bir yanı ile ele alıyor bu işi. Ekonomik boyutunu inceliyor, sosyal boyutunu inceliyor, aslında tüm boyutlarını inceleyen projeler olması lazım. Ülkenin küresel ve yerel doğu ve batı arasında özel bir konumu var. Bu özelliğinden kaynaklanan modeller geliştirmek gerekir. Bence en büyük sürdürülebilirlik hedeflerinden biri de yaşam alanlarının iyileştirilmesi” dedi.
170 BİN TON AMBALAJ ATIĞINI GERİ DÖNÜŞTÜRDÜ
PAGÇEV, 2016 yılında 170 bin ton ambalaj atığının geri kazanımını sağlayarak ekonomiye 472 milyon liralık katkı sağladı. Vakıftan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin ambalaj atıkları yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV, 2016 yılında 14 il ve 51 belediye ile yaptığı iş birliği sonucunda 9 milyon kişinin 170 bin tonluk ambalaj atığını geri dönüştürdü. Geçen yıl toplanan atıklar arasında ilk sırayı yüzde 55 ile kağıt ve karton aldı. Yüzde 32 ile plastik ürün atıkları ikinci oldu. Geri kalan yüzde 13’lük bölüm de metal, kompozit ve ahşap atıklardan oluştu.