Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de geçen yılın son çeyreğinde en çok tartışılan kurum global yönetim danışmanlığı firması McKinsey'idi. Yeni Ekonomi Programı çerçevesinde kurulan ve tüm kamuda tasarruf hedefine ulaşılabilmesi için çalışacak Maliyet ve Dönüşüm Ofisi ile McKinsey’in yapacağı işbirliği gündem olmuştu. McKinsey Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi, o süreçte Türkiye’ye yeni giren bir şirket gibi anlaşıldıklarını dile getirerek, “24 yıldır Türkiye’deyiz. 800’den fazla projede 150’dan fazla hem kamuda hem özel şirkette çalıştık. Kamu kurumları ile şu anda da çeşitli konularda fikir alışverişimiz devam ediyor. Sorduklarında fikrimizi paylaşıyoruz bakanlıklarla ama bir fatura kesmiyoruz şu anda” diye konuştu.
Türkiye ofisinin McKinsey’in bölgede kurulan ilk ofislerden olduğunu belirten Kendi, çalışmaları hakkında şöyle konuştu: “Biz bir iş için Türkiye’ye gelmiş şirket değiliz. 1995’ten beri Türkiye’deyiz. Ayrıca denetim şirketi de değiliz. Ne iç denetim ne mali denetim yaparız. Finansman sağlayıcı da değiliz. Hukuk şirketi hiç değiliz. Sadece yönetim danışmanlığı şirketiyiz. Üst yönetim danışmanlığı tamamen şirketlerin, kamunun ya da sivil toplum kuruluşlarınını kafasındaki sorulara cevap veren, sorunlarını çözen, fırsatları ele geçirmelerini sağlayan şirketiz.”
BEDEL ALMADIK
En çok tartışıldıkları konuya ilişkin de Kendi, şunları söyledi: “O konuda da yaklaşım şuydu. Tasarruf programı hazırlanmış, kamuoyu ile paylaşılmıştı. Ve bunu uygulayacak yeni bir grup yaratılıyordu. Biz tasarruf programının hayata geçirilmesinde destek olmak ardından ortaya çıkan değerin de nerelerde kullanılabileceği konusunda yardımcı olmak için çalıştık. Ve bu sadece bir ön çalışmaydı. Herhangi anlaşma sözleşme yoktu hükümet ile. İptal edilen bir şey yoktu, ön çalışma için aldığımız bedel de yoktu. Kamuda kurulacak odak yapı neye benzeyebilir diye çalıştık. Türkiye’de benzer tasarruf programlarını bir çok şirketle yapıyoruz, dünyada bir çok ülke ile de yaptık. Biz ne zaman isterlerse destek olmaya hazırız.”
Zaten uzun yıllardır Türkiye’de olduklarını Ankara’da da bir ofisleri bulunduğunu kaydeden Kendi, “Daha önce de önemli çalışmalarımız oldu kamu ile şu anda kamu ile çeşitli konularda fikir alışverişimiz devam ediyor. Geçmişten gelen ilişkimiz var. Bizim fikrimizi sorduklarında fikrimizi paylaşıyoruz bakanlıklarla. Bakanlıklarla çalışmamız fikir alışverişi olarak devam ediyor bir fatura kesmiyoruz şu anda” diye konuştu.
RAKAMLARLA MCKİNSEY
McKinsey’in 65 ülkede ve 129 şehirde temsilciliği bulunuyor.
Yaklaşık 30 bin firma üyesine sahip
Yaklaşık 17 bin danışmanla çalışıyor.
Şu anda 2 bin 100’den fazla partnerimiz bulunuyor (2009’da 1.200 civarındaydı).
Son beş yılda en az 29 OECD hükümetine ve gelişmekte olan ülkelerdeki 50 hükümete hizmet verdi.
McKinsey dünyanın en büyük 100 şirketinin 90’ından fazlasına hizmet sunuyor.
McKinsey’de çalışanlar 100’den fazla milletten oluşuyor ve kurum içinde 130’dan fazla dil konuşuluyor.
TEMKİNLİ İYİMSERİZ
McKINSEY Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi, hem dünyada kısa vadede ticaret savaşları, ülkelerin içine kapanması, büyümenin yavaşlaması, Avrupa’dan beklenen atılımın olmaması, Çin’in yavaşlaması gibi sorunlar olduğunu belirterek, dünyada durağan, risk iştahının az olduğu bir döneme girdiğimizi söyledi. Kendi, şöyle konuştu: “Para yine var ama risk iştahı düştü. Bu parayı Türkiye’ye çekmek lazım. Kısa vadede temkinli iyimseriz. Kamuda bütçe disiplini, hızlı hareket etme, 100 günlük programlar ile oluşturulan çevik kamu bilincinin devam etmesi lazım. Kamuya özel sektörden ciddi transferler oldu üç yıl önceki kamunun yapısı ile şimdiki yapı çok farklı. Kamudaki bu çevik dönüşümün sürmesi gerekiyor. Bizim sıkıntımız finansman onun için de alternatif finansman kaynaklarını hayata geçirmeliyiz. Türkiye’ye gelmeyen finansman kaynakları var, emeklilik alta yapı fonları gibi. Ki risk iştahı düşük fonlar onlar. Onları nasıl çekeceğimize odaklanmalıyız. Kamuda da bu bilinç var.”