Sadi Özdemir / Ekobi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2012 00:00
Türkiye’nin en büyük ‘esans’ üreticilerinden Gülçiçek Kimya’nın sahibi Michel Gülçiçek, yılda 1500 tonluk üretim yapıyor. Cirosunun yüzde 25’ini, ABD, BAE, Suudi Arabistan ve Avrupa’ya ihracattan sağlayan firma, üretim kapasitesini ikiye katlayacak yeni fabrika için 30 milyon liralık yatırım başlattı.
TARİHİ Süleymaniye Camii’nin restorasyondan sonra kullandığı ‘gül ve buhurlu kabe kokusuna yakın’ özel kokuyu, sosyal sorumluluk projesi olarak tasarlayan Gülçiçek Kimya ve Uçanyağlar Sanayi ve Ticaret A.Ş. (Gülçiçek Kimya), Gebze’de 30 milyon liralık yatırımla Avrupa’nın en büyük ‘esans-uçan yağlar’ tesislerinden birini kuruyor. Gülçiçek Kimya’nın sahibi Michel Gülçiçek, 50 yıllık esansçı olarak ABD ve Avrupa’da çok ünlü kozmetik, temizlik maddeleri ve parfüm üreticilerine esans verdiklerini söylüyor ve 75 binden fazla koku formülü ile çok güçlü bir arşive sahip olduklarını vurguluyor. Oğlu
Aslan, yeğeni Erol ve kızı Sibel Elkaza Gülçiçek ile birlikte yola devam eden Michel Gülçiçek, şöyle anlatıyor girişimcilik öyküsünü:
Saint Benoit’i bıraktım
İstanbul doğumluyum. Babam Beyrut’lu bir tüccarmış. Osmanlı yıkılınca İstanbul’a gelmişiz. 12 yaşımdayken babam vefa etti. Küçük yaşta yazları çalışır, kışları okula giderdim. Saint Benait’te okuyordum. Ortaokulda bıraktım. Çünkü çalışmayı, ticareti hastalık derecesinde çok seviyordum. Mektepte bile küçük bir kantin gibiydim. Dosya kağıdı, kalem, silgi, defter satardım. Kimin neyi eksikse gelir benden alırdı. Mektebi bıraktıktan sonra bir İsviçre firmasının mümessili uçan yağlar (esans) satan bir firmaya girdim. Orada işleri öğrendik, bizi beğendiler. İthalat çok zordu. 15-20 dolarlık lisansları bile toplayıp ürün ithal ederlerdi.
Pereja’da çalıştım
Askerlik geldi, yaptık. Bizim patronlar Pereja’yı kurmuşlardı. 5 sene orada çalıştıktan sonra patronumun da verdiği cesaretle ayrıldım ve Tahtakale’de toptancı dükkanı kurdum. Kokuya çok ama çok meraklıydım. Yeğenim Erol’u yanıma aldım. İşin hammaddelerini iyice öğrendik. Sonra Erol’u staj için Avrupa’ya gönderdim.
3 bin farklı hammadde
Kısar sürede Tahtakale’den Şişli’ye taşındık ve imalatımızı büyüttük. Sonra da Ayazağa’da Cendere Yolu’na fabrikamızı kurduk. Ciddi boyutta üretimlere başladık. Bugün yılda 2 bin ton üretim kapasitemiz var. 1500 tonluk üretim yapıyoruz. 135 kişilik çalışan kadromuzla devam ediyoruz. Ciromuzun yüzde 25’i ihracattan geliyor. 56 ülkeye ihracatımız var. 3 bin den fazla hammadde kullanıp imalatlar yapıyoruz. Kimi hammaddemizi senede 1 kilogaram kimisini 100 kilogram harcarız. Esanslarımız kozmetikten, temizlik ürünlerine, parfümden, mobilyaya, deriye kadar her alanda kullanılır. Biz ara mamül veririz, tüketiciye müşterimiz üretir.
Şirket-marka kokuları
Son dönemde şirketler markalar kendilerine özel ‘alameti farika’ olabilecek kokular ürettirmeye başladı. Özellikle perakendeciler güzel koku ile satışlarını daha da artırabiliyor. Bu nedenle oteller, perakendeciler, markalar, büyük şirketler kendilerine has koku istiyor. Biz tasarlıyoruz, onlar da bu kokuyu olması gereken tüm alanlarında ya da kulladıkları ürünlerde uygulatıyor. Avea ve THY için özel koku tasarlayacağız.
Soul Kitchen filminde ‘kek-tatlı’ kokusunu salona yaydık
GÜLÇİÇEK Kimya Kurumsal İletişim Dirktörü Duygu Beşbıçak Karahan, Fatih Akın’ın filmi Soul Kitchen’ın 53’üncü dakikasında pişen ‘çikolatalı kek-tatlı’nın orjinal kokusunu seyircinin de hissetmesi için bir proje yaptıklarını hatırlatıyor ve “Seyirci o çikolatalı kokuyu filmdekiler gibi aynı anda hissetti. Hazırladığımız koku tam o anda 13 salona verildi” diyor. Duygu Beşbıçak Karahan, Süleymani Camii’nin kokusuyla ilgili yaptıkları sosyal sorumluluk projesini bütün camiler için yapabileceklerini belirtiyor. Dünyaca ünlü Şef Parfümör Andor Hun’un da yılda 5-6 kez Gülçiçek Kimya için İstanbul’a geldiğini anlatan Karahan, “Burnu 1.5 milyon dolara sigortalı ve tıkandığımız bazı konularda bize destek veriyor. Teknik yönü çok güçlü” diyor.
Yeni fabrika inşaatı Gebze’de başladı
GÜLÇİÇEK Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Michel Gülçiçek, Ayazağa Cendere Yolu’ndaki fabrikanın kapasite olarak yetmediğini belirtiyor ve şu bilgileri veriyor: “Buralar zaten yeniden planlandı. Biz de Gebze’de arsa aldık, inşaata başladık. 2 yıl içinde tamamlayacağımız yeni fabrikamızla kapasitemizi ikiye katlayacağız. Avrupa çapında iddialı bir tesis kuruyoruz. Mevcut fabrika 6 bin metrekare kapalı alana sahip. Yenisi 30 bin metrekare olacak.”
Makine ve metal ‘WIN’de buluşuyor
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek WIN Fuarları 1. Fazı 2 Şubat’ta açılacak. Metal işleme ve makine imalatıyla ilgili Metalworking, kaynak teknolojilerine yönelik Welding ve yüzey işleme teknolojilerini içeren Surface Treatment fuarları aynı anda 5 Şubat’a kadar açık kalacak. 30’u uluslararası 76 kurum tarafından desteklenen fuarlara bu yıl en büyük katılım Almanya’dan geldi. Alman Makine ve Takım Tezgâhı Üreticileri Derneği VDW tarafından desteklenen Alman firmaları geniş katılım sağlıyor. Ayrıca Japonya, Güney Kore, Çin, Fransa, Hindistan, İtalya, ABD ve İngiltere’den de önemli firmalar katılacak. Hannover Messe Bileşim Genel Müdürü Alexander Kühner, “Bugünlerde herkesin gündemindeki Türk sanayisinde büyüme, umut verici. Bu gelişmeler WIN fuarlarına olumlu yansıyacak” dedi.
Mardan Palace’a 400 metrekarelik şemsiye yaptı
Mehmet ÇINAR / DHA
ŞEMSİYE sektöründe dünya markası olmayı başaran Celal Birsen, Mardan Palace Otel için 400 metrekarelik dev şemsiye yaptı. 56 ülkeye ihracat yapan Celal Birsen dünyaca ünlü meşrubat, bira ve dondurma üreticilerine şemsiye üretiyor. Celal Birsen A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Recep Birsen, 4 yıldır otel restoran gruplarına hizmet vermeye başladıklarını söyledi ve “Kapalı mekanlarda sigara yasağı büyük boy şemsiyelere talebi artırdı. Etrafı kapatılmış tente sistemi kapalı bir mekan haline geldiği için yasağa giriyor. Dolayısıyla şemsiye talebi artarak devam ediyor” dedi.