Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs gündemi ile geçen 2020’nin bir diğer özelliği de tüm zamanların en sıcak yılı olmasıydı. Aşırı hava olaylarının etkisi altındaki yılda, kuraklık ve susuzluk tehlikesi ise ciddi anlamda kendini gösterdi. Özellikle İstanbul gibi kentlerde barajlardaki su seviyesi alarm seviyesine geldi. Bu yılın başında yağan kar ve yağmur bu tehlikeyi biraz ertelese de uzmanlar hala büyük bir susuzluk riskinin kapıda olduğunu söylüyor. Uzmanların bu noktada üstünde önemle durdukları bir diğer nokta ise eldeki suyun verimli kullanılması.
ADANA’DA % 50, BERLİN’DE % 5
Su konusunda acil olarak daha sürdürülebilir adımların atılması gerektiğini ifade eden su yönetimi uzmanı Dr. Akgün İlhan, “Suyun kullanımı noktasında daha hassas davranmalıyız. Türkiye’de kentlerde, suyun barajdan musluğa gelene kadar yaşadığı kayıp oranı yüzde 43’ü buluyor. Toplanan suyun neredeyse yarısı henüz musluğa gelmeden yolda kayboluyor. Sudaki kayıp-kaçak oranı İstanbul gibi bir kentte yüzde 20’ler seviyesindeyken bu Adana’da yüzde 50’yi bulabiliyor. Anadolu’da kayıp oranı çok yükseliyor. Kayıp-kaçak suyu azaltma konusunda en iyi örneklerden biri ise Berlin. Berlin’de bu oran yüzde 5 seviyelerinde. Türkiye’de de bazı belediyeler güzel çalışmalar yapıyor ama sayının artması lazım” diyor.
BELEDİYELER ÇEKİNİYOR
Belediyelerin su konusunda altyapı yatırımlarını daha da hızlandırması gerektiğine dikkat çeken İlhan, “Ancak bu yatırımlar gerçekten çok büyük maliyetlere neden olduğu için süreç yavaş ilerliyor. Bir de belediyelerin ‘su kesintisi’ çekincesi var. Burada oluşacak tepkiden çekinen belediyeler hangi amaçla olursa olsun su kesintisi yapmaktan doğal olarak kaçınıyor. Günün sonunda boşa giden su ve verimsiz kullanım, su kaynakları üzerindeki tüketim baskısını arttırıyor. 2014’te büyükşehir ve il belediyelerinin su kayıplarını önlemek için İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Böylece kentlerdeki kayıp oranı 2019’a kadar yüzde 25 seviyesine çekilmesi hedeflendi. Ancak bu konuda fazla ilerleme kaydedilmeyince, yönetmelikte değişikliğe gidilerek hedefler 2023’e ertelendi. Bu ertelemeler bugün su tasarrufu konusunda daha kritik bir boyut kazandı” ifadelerini kullanıyor.
GERÇEK SORUN TEMİZ SU
Dünyadaki su miktarının sabit olduğunu söyleyen Dr. Akgün İlhan, “Su krizi dediğimiz şey suyun azalması değil, yağış rejimlerinin değişmesi, su kaynaklarının kirlenmesi ve temiz suya erişimin azalması demektir” diyor.
EVLERE GRİ SU ÖNERİSİ
Su tasarrufu konusunda atılabilecek önemli adımlardan bir tanesinin de kullanılmış suyun yeniden değerlendirilmesi olduğunu söyleyen Akgün İlhan, “Kullanılmış suların en az kirlenmişi ise ‘gri su’. Siz evde duş, lavabo ve çamaşır makinesinde kullanıldıktan sonra oluşan gri suyu ayrı su borularından geçirerek toplayıp bunu basit bir gri arıtmaya tabii tutarak yeniden kullanabilirsiniz. Arıtılmış gri su özellikle ev temizliğinde ve tuvalet rezervuarlarında kullanılabilir. Gri suyun yeniden kullanımı yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağlar. İstanbul’da su tüketiminin yüzde 90’ından fazlası evsel su tüketimi olduğunu düşündüğümüzde sadece gri suyun yeniden kullanımıyla bile önemli bir tasarrufu sağlanabilir” diye konuştu.
2021 DAHA SIKINTILI
Türkiye’de yağışların azalması ile başlayan meteorolojik kuraklığın kısa sürede barajlarda kendini gösterdiğini söyleyen Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise , “Türkiye kısmi kurak geçen bir su yılının ardından 2020 yılı ekim ayında başlayan yeni su yılının ilk üç ayında da beklenen yağışı alamadı. Tüm bu göstergeler 2021 yılında su yönetiminin ve su kullanıcılarının bir önceki yıl kadar rahat olamayacağını gösteriyor. Bu durum İstanbul, İzmir, Bursa, Çanakkale, Edirne Adana gibi illerimizde daha çok yaşanacak gibi” dedi.