Güncelleme Tarihi:
ANADOLU topraklarının dünyaca bilinmeyen lezzetleri artık sınırları zorluyor. Genellikle Adıyaman’dan çıkan ‘çiğ köfteciler’ İstanbul’da Gaziosmanpaşa Küçükköy çevresinde neredeyse ‘Organize Çiğ Köfte Sanayisi’ kurmuş durumda. Etsiz üretim yapan bu çiğ köftecilerin herbirinin yüzlerce şubesi bulunuyor. İşte bunlardan biri olan olan Oses Çiğ Köfte, geçen yılın son çeyreğinde Şanghay’da (Çin) ve Stuttgart’ta (Almanya) şubeler açmaya başladı. Yurt içinde halen 526 olan Oses Çiğ Köfte dükkanlarının sayısı yıl sonuna kadar 600’e çıkacak. Oses Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar şöyle anlatıyor öyküsünü:
SEYYAR BAŞLADIM
Adıyaman doğumluyum. İstanbul’a 1987’de geldim. Önce, restoranlarda çalıştım. Komi olarak girdim, kebap ustalığına kadar geldim. Bu arada da müşterilere çiğ köfte yapar ikram ederdik. Bir gün canıma tak etti. Çünkü maaşımızı zamanında alamıyorduk. Evlenmişim, kira, ev geçindirme derdi derken, sonunda ‘böyle çalışacağıma kendim bir iş yapayım’ dedim.1993’de üç tekerlekli bir ‘seyyar çiğ köfte’ arabası yaptırdım ve Beyazıt’ta (Sahaflar’ın yanında) seyyar çiğ köfteciliğe başladım. Seyyar satıcılık yapacak yapıda değildim ama gemileri yakmışım. Benim çiğ köfte çok beğenildi. Restoranda maaşla çalışarak kazandığımın üç misli kazanmaya başladım. 2003’e kadar böyle devam ettim. 8-10 arabamı zabıtaya kaptırdım.
22 METREKARE DÜKKAN
Dükkan açmaya da zabıta baskısı zorladı. Sermayem 3 aylık kirayı depozitoyu verecek kadar olunca Sultançiftliği’nde 22 metrekare bir çiğ köfteci açtım. Esnaf bu duruma çok şaşırdı. ‘Çiğ köfte dükkanı mı olur? Kirayı bile çıkaramazsın’ diyorlardı. İlk gün öyle iyi bir ciro yaptık ki böyle bir satışı daha önce hiç görmemiştik. Müşterimizin büyük çoğunluğu da kadındı. Kadınların ilgisini görünce ‘bu iş tutar’ dedim. İkinci şubeyi 1 yıl sonra açtım. Sonra hamur makinelerine benzer bir makine ile ‘sanayisini’ kurduk. Şimdi Küçükköy’deki fabrikamız 1900 metrekare ve günde 30 ton çiğ köfte üretiyoruz. 200 çalışanımız var. 55 ilde şubemiz var.”
Sincik’in Düdan’ı ustaların merkezi
OSES Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, Küçükköy-Gaziaosmanpaşa çevresinde çok sayıda ‘çiğ köfte üretim tesisi’ kurulmuş olmasını da şöyle izah ediyor: “Aslında bütün çiğ köfteciler Adıyaman’ın bir köyünden ve çoğu da akraba. Sincik’e bağlı Düdan köyü ustaların merkezi. Gaziantep’ten bulgur, Kahramanmaraş’tan isot, Adıyaman’dan baharat, Balıkesir’den salça gelir.”
Dünyaya bulgurumuzu yedirmek istiyoruz
OSES Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar şöyle konuşuyor: “ABD’li nasıl ki bize patatesini yediriyorsa biz de bulgurumuzu dünyaya yedireceğiz. Geçen yılın sonunda Şanghay’da bir dükkan ve bir üretim yeri açtık. Bizim bir dürüm onlara çok büyük geliyor. Yarım dürümü bir porsiyon olarak yiyebiliyorlar. Acıyı da çok seviyorlar. Hatta ‘biz burada acı yedeğimizi sanıyoruz’ diyebilirim. Orada 21 kişi çalışıyor. Almanya Stuttgart’ta ve yakın zamanda Berlin’de açtık. 10 şubeye çıktık ve 35 kişilik istihdamımız var. 2012’de 5.5, 2013’te 10.5 milyon lira ciro yaptık. Bu yıl da 14 milyon lira beklentimiz var. Şu ana kadar 150 bin Euro’luk da ihracat yamışız.”
Diğer E-kobi haberleri
Avrupa’nın takıcısı geldi
TÜRKİYE’nin şehirleşme hızı ve kadınların iş gücüne katılım oranının yükselmesi dünyanın önemli markalarını Türkiye’ye çekiyor. Avrupa’nın en büyük takı, saat ve kozmetik markalarından Cristian Lay, Türkiye’ye yatırım kararı aldı. Mücevher tasarım ve üretimi konusunda uzman olan firmanın Kreatif ve Pazarlama Direktörü Miguel Angel Leal, “Markamız, mücevher, bijuteri, kozmetik ürünleri ve saat dahil müşterilerimize her yıl 10.000’den fazla ürün sunuyor. Katalog satışında Avrupa’nın lider firmasıyız. Avrupa’nın en büyük takı fabrikasına sahibiz. Aynı zamanda iki tane de kozmetik fabrikamız, 22 ülkede, 2000’den fazla çalışanımız var” dedi.
Bal üretiminde dünya ikincisiyiz
TÜRKİYE Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Başkanı Bahri Yılmaz, Türkiye’de kişi başı bal tüketiminin 1.1 kilogram düzeyinde bulunduğunu bildirdi. Yılmaz, dünyada yaklaşık 64 milyon arı kovanı bulunduğunu, bu kovanların yaklaşık yüzde 8’inin Türkiye’de yer aldığını söyledi. Türkiye’nin Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük bal üreticisi olduğunu kaydeden Bahri Yılmaz, Türkiye’de arı sayısının yüksek, kovan başı verimin biraz düşük gerçekleştiğini dile getirdi. Türkiye’de narenciyeden pamuğa, ayçiçeğinden meyve çiçeklerine, kekikten sandal, çam ve kestaneye kadar balın her çeşidinin üretildiğine dikkati çeken Yılmaz, bu çeşitliliğin Avrupa kıtasının tamamında bile bulunmadığını belirtti. Türkiye’de yılda ortalama 94 bin ton bal üretildiğini bildiren Yılmaz, “Türk insanı bal yemeyi seviyor. Avrupa’da kişi başı bal tüketimi 800-900 gram civarında iken, bizde 1,1 kilogram düzeyinde bulunuyor” dedi.