Güncelleme Tarihi:
DÜNYADA bu yıl zeytinyağı üreticileri için kabus gibi geçti. Dünyada zeytin üreticileri açısından 15 yılın en kötü sezonu geçmesine rağmen üretimini artıran Türkiye onların kaybını kazanca dönüştüremedi. Sektör temsilcileri üreticilerin
Dünyada çiftçiler bir yandan kuraklık, bir yandan hastalıklarla boğuştu. Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi 2014/2015 sezonunu son 15 yılın en kötü sezonu olarak değerlendirildi. Dünyanın en büyük zeytin üreticisi İspanya’da bu yıl çiftçiler kuraklık mücadele ederken, İtalya’da bakteriyel bir hastalık ortaya çıktı. Söz konusu ülkelerde üretim yüzde 50 azaldı. Hastalık, daha sonra Fransa’ya da sıçradı. Bu hastalık ve kuraklık ve sebebiyle dünyada üretim üçte bir azaldı.
DÜNYANIN EN PAHALISI
Dünyanın dördüncü büyük üreticisi Türkiye’de ise zeytin üretimi geçen yıla göre yükseldi. Akdeniz’deki rakip ülkeler hastalık ve kuraklık ile uğraşırken Türkiye bu olaylardan etkilenmedi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun üretim tahminine göre 2015’te geçen yıla göre yüzde 12 üretim artışı yaşandı. Dünyadaki rakiplerimize oranla daha rahat bir sezon geçirdiğimizi ancak bu durumu avantaja çeviremediğimizi vurgulayan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Emre Uygun, “İspanya, Fransa ve İtalya’da tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen fiyatlar yüzde 25 yükseldi. Türkiye’de üretim atmasına rağmen zeytinyağı fiyatları yüzde 60 yukarı çıktı. Üreticiler fiyat yükselecek diye elindeki ürünü satmadı. Ürünleri satın alan bazı firmalar da stok yaptı. Fiyatların yükselmesini bekledi. Bu sebeplerle Türkiye şu anda dünyanın en pahalı zeytinyağını kullanıyor. Artık yeni sezon ürünleri bekleniyor. Ekimde yeni ürünler gelmeye başlayacak” dedi.
AB TEDBİR ALDI
Üretici ve bazı firmaların bu yolu seçmesinin yasadışı birşey olmadığının altını çizen Uygun, “Serbest piyasa koşullarında herkes bunları yapabilir. Burada devletin devreye girmesi gerekiyor. Üreticiye veya ihracatçıya bazı destekler vermesi gerekiyor. Devlet piyasaı regule etmeli. AB ülkeleri durumu görerek önlemini aldı. Tunus’tan ithalat kotasını arttırdı. Böylelikle ülkeye düşük gümrükle zeytinyağı girmesini sağladı. Piyasayı rahatlatmış oldu. Ancak Türkiye’de popülist yaklaşımlardan dolayı önlemlerin alınması konusunda çok geçe kalınıyor” diye konuştu.
Türkiye dördüncü sırada
DÜNYADA zeytin yetiştiriciliği yapılan alanın yaklaşık yüzde 98’i Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasındaki ülkelerde yapılıyor. Dünyada yaklaşık, 103 milyon dekar alanda 20 milyon ton dane zeytin üretiliyor. FAO verilerine göre zeytin üretiminde öne çıkan ülkeler ise sırasıyla İspanya (yüzde 38.6), İtalya (yüzde 14.4), Yunanistan (yüzde 9.8), Türkiye (yüzde 8.2), Fas (yüzde 5.8), Tunus (yüzde 5.4) ve Suriye (yüzde 4.1). Türkiye dünya zeytin üretiminde dördüncü sırada yer alıyor.
Üretim beklentisi yüksek
TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 140.7 milyon meyve veren, 28.3 milyon meyve vermeyen olmak üzere toplam 169 milyon zeytin ağacı bulunuyor. 2014 yılı itibarıyla 438 bin tonu sofralık, 1 milyon 330 bin tonu yağlık olmak üzere toplam 1 milyon 768 bin ton üretim gerçekleştirildi. TÜİK Bitkisel Üretim I. Tahmin verilerine göre 2015 yılında 1 milyon 980 bin ton zeytin üretimi bekleniyor. Son yıllarda yeni zeytin fidanlarının dikimi ve üreticinin zeytin üretimine özendirilmesiyle birlikte, ağaç sayısındaki artışa bağlı olarak, üretimde de artış meydana geldi. Toplam zeytin üretiminin yıllar itibarıyla ortalama yüzde 30’unun sofralığa, yüzde 70’inin de yağlığa ayrıldığı görülüyor.
İhracat yüzde 32 düştü
İÇ piyasada artan fiyatların ihracatı zorlaştırdığı ve ihracatta düşüş yaşandığığını söyleyen sektör temsilcileri “TÜİK verilerine göre 2015 yılı ilk 3 aylık verilerine bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye’nin ihracatı miktar bazında yüzde 42.2, değer bazında yüzde 32 düşüş gösterdi. Halihazırda üretici 1 litre zeytinyağını toptan yaklaşık 11.5 liradan satışa sunuyor. Ancak uzun yıllardır paketli ürün ihraç için uğraşırken dünyadaki bu durum bize avantaj getirebilirdi. Ancak dünyadaki kötü gelişmelerimiz lehimize çeviremedik. Uzun yıllardır zeytinyağımızı markasız ve dökme olarak satıyorduk. Hala öyle devam ediyoruz. Günün kurtarmak ve daha fazla kazanmak isteyen tüccarlar yüzünden zeytinyağımızı markalaştıramadık” ifadelerini kullandı.
Ürünü erken teslim edene teşvik verilsin
FİYATLARIN arz talep dengesi ile belirlendiğini dile getriren Tariş Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin ise şunları söyledi: Türkiye’nin güney illeri Antalya, Kilis, Adana, Hatay ve GAziantep’te zeytinyağı üretimi çok azdı. Suriye’de iç savaş sebebiyle yağ üretimi çok fazla olmadı. Bu bölgenin iç tüketimi Ege bölgesinden karşılandı. Suriye ile de ufak tefek sınır ticareti yapılıyor.
Bu ihtiyaçta Ege bölgesinden karşılandı. Bu yüzden fiyatlar arttı. Türkiye’deki fiyatlar AB’den bağımsız düşünülmeli. Üreticinin elinde ürün kalmadı. Stok yapıldı denilmesini doğru bulmuyoruz” dedi. İç piyasadaki tüketici için KDV’nin yüzde 8’den sıfıra indirilmesi gerektiğini söylediklerini söyleyen Çetin, “Bu yapılmadı. Üretici elindeki ürünü satmıyor diyorlar ama onları satmaya özendirecek birşeyler yapılmalı. Ürünü erken teslim edene yüksek prim verilirse üretici de ürününü piyasaya sürer. Fiyatlar arttı ne gerek var prime deniyor. Bu da yanlış. Çünkü üretici ne para alacağına bakar. Primin maliyeti de kayıt dışının kayıt altına alınması ile karşılanır. Üreticiyi ithalat ile cezalandırma fikri var. Bu çok yanlış. Artık yeni sezona 2 ay kaldı. İthalatı konuşmak olmaz. Yeni sezon ile ihracat ve üretim için neler yapılmalı o tartışılmalı” diye konuştu. Zeytinyağında geçen yıl 180 bin tona yakın üretim olduğunu belirten Çetin, ondan önceki yılda 140-150 bin civarında olduğunu belirtti.
bcosan@hurriyet.com.tr