Güncelleme Tarihi:
Global pazara açılmayı amaçlayan start-uplara özel önerilerde bulunan STATinMED Finans ve Operasyon Müdürü Gökçen Aygenç, dünyadaki yeni girişimcilik trendini ‘süper melekler ’in belirleyeceğini söyledi. Aygenç, “Süper melekler 1 milyon dolar ve daha fazla yatırım yapıyor ve çok büyük hisse payı istemiyorlar. Türkiye’den çıkacak girişimciler gözünü Süper Melekler’e dikmeli” dedi.
Girişim ekosistemini değerlendiren Aygenç, Amerika’da yatırımcıların olgunlaşmış sirketlere yatırım yapabildiğini, Türkiye’de ise şirketlerin ya kurulmadan önce ya da kurulduktan hemen sonra yatırım aldığını dikkat çekti. Bu nedenle Avrupa ve Türkiye’deki birçok şirketin belirli bir aşamaya geldikten sonra Amerika pazarına girmeyi tercih ettiğini belirten Aygenç, “ABD’deki KOBİ ekosistemi başka ülkelere örnek olacak seviyede.
Diğer ülkelerde genellikle melek yatırımcı ve risk sermayesi yatırım şirketleri üzerinden yatırım alınırken, ABD’de başka bir yatırımcı tipi daha ortaya çıktı: “Super Angel”. Melek yatırımcılar 20-50 bin dolar arasında yatırım yapar genelde. Risk sermayesi yatırım şirketleri ise 1 milyon dolar ve daha fazla yatırım yapıyor. Mesela 250 bin dolarlık bir yatırım istediğinizde melekler bunu karşılayamaz, risk sermayesi yatırım şirketleri de pek ilgi göstermez.
Süper Melekler (Super Angel) tam da burada yardıma yetişiyor. Onlar genellikle melekler gibi bireyler... Süper melekler güvenilir arkadaşlardan veya yakın iş ortaklarından sermaye toplar ve daha sonra bu sermaye havuzundan yeni fikirlere yatırım yaparlar. Fakat risk sermayesi yatırım şirketleri gibi, başkalarının parasıyla yatırım yapıyorlar. Bu onların standart meleklerden daha büyük miktarlarda yatırım yapmasına izin veriyor. Tipik bir süper melek yatırımı yaklaşık 250-500 bin dolar civarında oluyor” şeklinde konuştu.
Süper melek tarzı yatırımcıların yatırım yaptıkları işe tam zamanlı odaklandıklarını ve aynı zamanda yatırım yaparken çok büyük şirket hisseleri istemediklerine dikkat çeken Aygenç, “Bir süper melek yatırımcının genelde 10’dan fazla değişik şirkete yatırımı olur ve yatırım yaptığı şirkete mentörluk yapıp şirketin sektör içinde bağlantılarını geliştirmeye çalışır” diye konuştu.
Amerika’daki sistem yaratıcılığı teşvik ediyor
ABD’de sağlık teknolojileri alanının çok gözde olduğunu vurgulayan Aygenç, Türkiye’de bu alandaki start-up sayısının 350 civarında olduğunu söyledi. Aygenç, Amerika’daki girişimcilik ekosisteminin yeni kurulmuş KOBİ’lerin sadece yüzde 20’sinin hayatta kalmasına imkan sağladığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Amerika’daki şirketinizi kurulusundan itibaren kısa surede büyütmeden basariyi elde edemezsiniz. Bu da standartların dışında düşünmeyi ve yaratıcı olmayı gerektiriyor. Hâlihazırda bilinen yöntemler ve kanalları kullanarak rekabet avantajı sağlanamayacağından süper melekler gibi alternatif yatırım yolları bulup pazarda fark yaratmak gerekiyor”