Güncelleme Tarihi:
TBMM Başkanlığı’na sunulan, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na eklenen bir madde ile asgari geçim indiriminden teşvikli illerde çalışanların da yararlanmasının yolu açılıyor. Vergi iadesinin yerini alan asgari geçim indirimi için daha önce yapılan düzenlemenin, teşvikli illerde çalışanları kapsamadığı ortaya çıkmıştı. Teşvikli illerde de ödeme yapılabilmesi için yasal düzenleme gerektiği anlaşılırken, teşvikli illerde ödemenin Hazine’ye yük yaratabileceği tartışması yaşanmıştı.
Amme Alacakları Kanunu’na eklenen maddeye göre; 5084 sayılı Teşvik Kanununda öngörülen gelir vergisi tevkifatı teşviki göz önünde bulundurularak, bu kapsamda istihdam edilenlerin ücretlerinden kesilecek gelir vergisinin hesabında esas alınacak asgari geçim indirimi tutarı, Gelir Vergisi Kanunu’na göre bulunacak tutarın yüzde 40’ı olarak dikkate alınacak. Asgari geçim indirimi ödemesi 1 Ocak 2008’den itibaren geçerli olacak.
SPORCULARIN GELİR VERGİSİ İSTİSNASI KALICI HALE GELİYOR
Düzenleme ile ayrıca sporculara ücret olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden istisna edilerek, bu ödemelerin Bakanlar Kurulunca belirlenecek oranda vergilendirilmesine yönelik kalıcı bir belirleme yapılıyor. Düzenleme ile mevcut uygulamada bulunan, sporculara ödenen ücretlerin yalnızca yüzde 15 stopaja tabi olduğu kesinleşmiş oluyor. Böylece örneğin futbolculara ödenen yüksek transfer ücretleri, gelir vergisinden istisna olduğu için yükselen oranlarda vergi alınması gündeme gelmeyecek.
HARÇ ÖDERKEN VERGİDE TEMİZ KAĞIDI ARANACAK
Maliye Bakanlığı, amme alacağı ödenmeden yapılmayacak işlemler konusunda yetkili olacak. Bu kapsamda Bakanlık; yargı harçları, icra ve iflas harçları, diğer yargı harçları, vergi yargısı harçları ve konsolosluk harçları hariç olmak üzere, Harçlar Kanunu ile Belediye Gelirleri Kanununda yer alan harca mevzu işlemlerde, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacak olmadığına dair yazı getirme zorunluluğu koyabilecek. Bakanlığın uygulamasına rağmen işlem yaparken vergi borcu olmadığı yazısını zorunlu tutmayan idarelere 2 bin YTL idari para cezası verilecek.
25 BİN YTL ÜZERİ BORÇ İÇİN YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI
Devlete ait olup Vergi Usul Kanunu ile Gümrük Kanunu kapsamına giren amme alacakları için yurtdışına çıkış tahdidi düzenlemesi yapıldı. Anılan alacaklar ile bunlara ait zam ve cezalarını ödeme emrinin tebliğ tarihini takip eden yedi gün içerisinde ödemeyen ya da hakkında bu alacaklar nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınan amme borçlusunun yurt dışına çıkışı, amme alacağının devamı müddetince alacaklı tahsil dairesinin talebi üzerine ilgili makamlarca engellenebilecek.
Yurt dışı çıkış tahdidi, 25 bin YTL ve üzerinde olan teminat altına alınmamış amme alacağı için uygulanacak. Bakanlar Kurulu, bu tutarı on katına kadar arttırmaya, yarısına kadar indirmeye ve yeniden kanuni tutarına getirmeye yetkili olacak.
HASTALIK VEYA İŞ BAĞLANTISI İLE YASAK KALKABİLECEK
Amme alacağına karşılık teminat alınması, alacağın tecil edilmesi, yargı mercilerince amme alacağının takibinin durdurulmasına karar verilmesi veya takibin kanunen durdurulması gereken diğer hallerde yurt dışı çıkış tahdidi, alacaklı tahsil dairesinin talebi üzerine ilgili makamlarca kaldırılacak.
Amme borçlusu hakkında uygulanan yurt dışı çıkış tahdidi, hastalık, iş bağlantısı gibi zorunlu hallerde alacaklı tahsil dairesinin uygun görmesi ve bildirimi üzerine ilgili makamlar tarafından kaldırılacak. Bununla birlikte, yurt dışı çıkış tahdidinin kaldırılmış olması yeniden uygulanmasına engel olmayacak.
Amme borçlusuyla birlikte amme alacağının ödenmesinden sorumlu olan ve amme borçlusu sayılan kişiler hakkında da yurt dışı çıkış tahdidi uygulanacak.
50 BİN YTL’YE KADAR TECİLDE TEMİNAT ARANMAYACAK
Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı 50 bin YTL’yi aşmadığı takdirde teminat şartı aranılmayacak. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı 50 bin YTL’yi aşan kısmın yarısı olacak. Böylece çok zor durumda olduğu halde teminat gösteremeyen amme borçlularına da tecil kapsamında borçlarını ödemeleri imkanı tanınacak. Bakanlar Kurulu; bu tutarı 10 katına kadar arttırmaya, yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye ve alacaklı amme idareleri itibarıyla bu hadler arasında farklı tutar belirlemeye yetkili tutulacak.
Amme alacakları için haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçecek. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce uygulanan ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminat iade edilecek. Ancak, mahcuz malların değeri tecil edilen borç tutarından az, zorunlu teminat tutarından fazla olması halinde, hacizler, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarı mahcuz mal değerinin altına inmediği müddetçe kaldırılmayacak. Tecilli borca karşılık alınan teminat ise, tecil şartlarına uygun olarak yapılan ödemeler neticesinde kalan tecilli borç tutarının zorunlu teminat tutarının altına inmesi durumunda, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak.
KİT VE BELEDİYELERİN MAL KARŞILIĞI BORÇ TAHSİLİNE UZATMA
Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlar dahil Kamu İktisadi Teşebbüsleri, kamu bankaları, belediyeler ve bağlı ortaklıklarının devlete ait borçlarına karşılık mallarının Maliye Bakanlığınca satın alınabilmesine ilişkin olarak 31 Aralık 2007’de sona eren süre yeni düzenleme ile uzatılıyor. Söz konusu tasarruflar için son tarih 31 Aralık 2009 olacak. Bu madde hükmü, sayılan kuruluşlar dışında kalan, borcunu ödemede çok zor duruma düştüğü inceleme raporu ile tespit edilen ve vergi dairelerine bu Kanun kapsamına giren borcu bulunan diğer mükelleflerin (tüzel kişiliği bulunanların ortaklarına ait olanlar dahil) taşınmazları için de uygulanabiliyordu.
İMKANSIZ TAHSİLAT YASAYA GİRİYOR
Düzenleme ile Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna, “tahsil edilemeyen amme alacağı” ve “tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı” terimleri eklendi. “Tahsil edilemeyen amme alacağı”, amme borçlusunun mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade edecek. “Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı”, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerine rağmen amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği kanaati oluşan amme alacaklarını oluşturacak.
LİMİTED ALACAKLARI ORTAKLARDAN TAHSİL EDİLEBİLECEK
Limited şirketlerden tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan alacaklarda; ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacak. Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olması halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu olacak. Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacaklarının, kanuni ödeme sürelerinde farklı şahısların ortak olması halinde bu hüküm bunlar hakkında da uygulanacak.