Güncelleme Tarihi:
PROFESYONEL basketbol oynayan, şimdi Marmara Üniversitesi çatısı altında bulunan Anadolu Hisarı’ndaki Spor Akademisi’ni bitiren Muzaffer Yıldırım, iş hayatına 7 yıl çalıştığı Vakko Gym’de atıldı, ardından 3 yıl Philip Morris’de, 2000’e kadar da 10 yıl Alarko Turizm Grubu’nda genel müdürlük koltuğunda oturdu. 2001 yılında Menderes Utku ile birlikte spor, sinema, restorancılık gibi alanlarda faaliyet göstermek üzere MARS Entertainment’ı kurdu. Sinemanın ardından spor kompleksi MAC ile dikatleri üzerine çeken ikili, 8 yılda çalışan sayısını 2’den 2 bine çıkardı ve 100 milyon dolar ciroya ulaştı. MARS önce İş Yatırım’a hisse satmış, hisseleri geri aldıktan sonra, 2007 ortasında girişim sermayesi Colony Capital’i yüzde 55 hisse ile ortak almıştı. Eğlenceye sinemalar dahil 140 milyon dolar, Bebeköy’de açtığı MAC’a bir kaç fabrika yapılabilecek bir miktarı, 25 milyon dolar, yatıran MARS Entertainment Group’un otaklarından ve CEO’su Muzaffer Yıldırım’la konuştuk.
8 yıl Bebeköy için uğraştık
* Sağlıklı yaşam kulübü dediğiniz MAC’in ilkini 2.5 yıl önce Kanyon’da açtınız. Bunu G-Mall ve Ankara Panora izledi. Üç ay önce de Bebeköy’ü açtınız. Buraya 24 milyon dolar yatırım yaptığınız doğru mu?
- Evet. Bebek ve Etiler arasındaki Bebeköy 15 dönüm arazi üzerinde kurulu. Pahalı bir yatırım ama çok önemli. Yüzme İhtisas, TED gibi şehir merkezinde. Onlar dernekti bu profesyonel bir yönetim. Bu projeyle 8 yıldır uğraşıyorduk. Bebeköy 66 dönüm bir koru aslında. İçinde 53 konut olan bir rezidans da var. Burayı Bebeköy Turizm’den kiraladık. İçinde 150 yıllık sarnıç var. Tarihi bir duvarın arkasında şehrin göbeğinde muhteşem bir manzaraya sahip gizli bir bahçe gibi burası. Sanki şehir dışına çıkmışlık hissi veriyor. Burada küçük bir bağda kendi şaraplarımızı da üreteceğiz. Dört kopmleksinde konsepti birbirinden farklı.
Para kazanmadığımız işte yokuz
* İnsanların çok da spor yapmadığı bir ülkede böyle bir yatırıma girişiyorsunuz.
- Para kazanmadığımız hiçbir iş yapmayız. Türkiye’de spor yapma alışkanlığı yok. 1982’da Vakko Gym’de çalışıyordum. Türkiye’nin kadın ve erkeklerin bir arada spor yaptığı ilk tesisti orası. İstanbul’da binlerce insan spor yapıyor ve dünya standartlarında tesisler de var. İnsanlara güzel ve mantıklı bir şeyler sunarsanız ilgi duyarlar. Bizim ciddi bir iş planımız ve stratejimiz var. İnsanlar bu işten para kazanamadığı için sektöre yatırım yapmadı. New York’ta 600’ün üzerinde sağlık kulübü var ama nüfusun aynı olduğu İstanbul’da 10’u geçmez. Ankara’da 3, İzmir’de bir yer sayabilirsiniz. Diğer şehirlerde yok. Bu işin nerelere gidebileceğinin resmi aslında. 11 Eylül 2001’den sonra dünyada bu spor salonu işi büyüdü. Psikolojik nedenlerin yanında sağlıklı yaşam bilinci de arttı. Fakat bu işte doğru lokasyon da son derece önemli.
* Bu alandaki yatırımlar devam edecek mi?
- Kesinlikle. Üç yılda spor komplekslerine 25 milyon dolar daha yatıracağız. İzmir ve Anadolu yakasında MAC’ler açacağız.
Biri ölürse yeni üye alınacak
* MAC’larda kaç kişi spor yapıyor?
- Çalışan sayımız 330. Spor kulüplerimize 7.600 kişi üye. 2010’da 15 bin üye sayısına ulaşacağız. Yıllık üyelik 2.000 dolar civarında. Bebeköy için giriş bedeli 1.500 dolar, yıllık üyelik ise 2.400 dolar. Burada asla belli bir üye sayısı geçilmeyecek. Bir üyenin ölmesi halinde yenisi alınacak.
Annem bana üç ay küstü
* Alarko’dan ayrılıp bu işlere atıldığınızda anneniz size 3 ay küsmüş. Sonra aranızı nasıl düzelttiniz?
- Babam memurdu, annem ev hanımı. Babam 6, annem 4 yıl önce rahmetli oldu. Ailede böyle bir iş yapan yok. Philip Morris’ten ayrılıp bu işlere kalkıştım diye annem bana 3 ay küsmüştü. Çılgınlık yaptığımı düşünüyordu. Sonra memnun oldu tabii ki, çok gururlandı. Bütün röportajları, hakkımda çıkan haberleri kesip saklardı. Ben spor akademisi mezunuyum ve tez konum böyle komplekslerin planlaması ve işletmesiydi.
Sinemada dünyanın en hızlı büyüyen şirketi biziz
* MARS’ın ilk yatırımı sinema salonlarına olmuştu.
Şu anda kaç salon ve koltuk sayısına ulaştınız?
- Sinemaya 2001’de başladık, sektör lideri olduk. 36 bin koltuk kapasiteli 234 sinema salonumuz var. Günde 175 bin kişiyi ağırlayabiliyoruz. 14 şehirde varız; en son Erzurum’da yatırım yaptık. Sinemada dünyada bizim kadar hızlı büyüyen şirket yok. Geçen yıl 8 kompleks açtık. Bu yıl 4 ekledik. 2010’da 4 kompleks açacağız bu 45 salon demek. 2011’de ve 2012’de ise 6’şar kompleks yani 80’er salon açacağız. 2012’ye geldiğimizde büyüklüğümüzü ikiye katlamış olacağız.
Bu kadar hızlı olmasak, böyle geriden gelip lider olmazdık.
* Korsanı düşünürsek sinema, alışkanlığımız olmadığını düşünürsek spor; Türkiye’de yatırım için zor alanlar değil mi?
- Korsana karşı tüm dünyada müthiş bir mücadele var. Türkiye’de korsan DVD piyasası 500 milyon dolar. Kimse 100 metrekare ekranda film izleme keyfini eve taşıyamaz. Sinemada yüzde 7-8 büyüme yaşanıyor. 2009’da 42 milyon bilet kesildi. Sinema seyircisi artıyor. Seneye 50 milyon seyirci olur.
Bir yerde dalga geldi ve bizi aldı götürdü
* Bu kadar büyümeyi hayal ettiniz mi?
- NumNum’dan Nu Pera’ya, sinemalardan MAC’lara şu anda 45 şirketi yönetiyoruz. Bu kadar çok büyümeyi hayal etmiyorduk. Bir yerde dalga geldi ve bizi aldı götürdü. İki kere ortak aldık şirkete. İş Yatırım, sonra Colony Capital.
* Colony sonuçta bir girişim sermayese ve önünde sonunda yatırım yaptıkları şirketten çıkacak. Bir tarih var mı kafalarında?
- Gelişmelerden, büyümeden çok memnunlar.
Daha erken bir çocuk olarak bakıyorlar. Büyüme aşamasında hâlâ... Şu anda bile hem bize hem Colony’ye teklifler geliyor. İş Yatırım iki yıl yedi ay kalmıştı. Colony’nin şu anda çıkmayı düşündüğünü sanmıyorum.
Mutluluk satıyoruz
* Yatırım yapacağınız alanları nasıl seçtiniz?
- İki patronun ruhu şirketin üstünde. Kendimizin yapmayacağı bir şeyi asla yapmıyoruz; yemeyeceği bir şeyi asla sunmuyoruz. Kendimize yapıyormuş hissiyle gerçekleştiriyoruz. Ben MAC’lıyım diye konuşuyor insanlar. Bir komüniti yaratıyoruz. Butik görünürüz ama aslında çok büyüğüz. Butik duygusunu özellikle koruyoruz. Biz mutluluk sanayisindeyiz ve mutluluk satıyoruz. Çalışanlarımıza bu desturu veriyoruz.