Güncelleme Tarihi:
SON dönemde tekstil ve inşaat sektörleri öncülüğünde başlayan konkordato dalgası bu hafta itibarıyla borsaya da sıçradı. Borsada işlem gören Mega Polietilen, önceki gün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, üç ay süre ile konkordato ilan ettiğini duyurdu. Uzmanların aktardığına göre, bu durum öncelikle borsada işlem gören ancak kâr yazmakta zorlanan küçük ölçekli işletmelerin hisselerinde satış baskısına neden olacak. Borsada başlayan konkordatonun süreceği öngörüsünde bulunan uzmanlar, bunun da en çok küçük yatırımcıyı etkileyeceğinin altını çizdi. Bu işten neden küçük yatırımcının zararlı çıkacağının yanıtı ise, ‘kısa vadede yüksek getiri elde etmek istenmesi’, ‘bu yüzden borsadaki şirketlerin finansal tablolarını incelemeden, o şirketin faaliyet gösterdiği sektörü bilmeden rastgele alım yapılması’ olarak sıralandı.
KONKORDATOLARDA ARTIŞ BEKLENTİSİ
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın’a göre konkordatoların borsaya da sıçraması beklenen bir durum. Çünkü faizin yüksek olduğu, sıkı ekonomi politikalarının uygulandığı bir ortamda nakit akışı çok daha önemli hale gelirken, tüm sektörlerde geciken ödemeler şirketleri zorlamaya başlamıştı. Aydın, “Son yaşanan, şirket özelinde bir durum. Piyasa genelinde çok etki yaratacağını düşünmüyorum. Fakat beklenen bir durumdu. Önümüzdeki süreçte daha fazla yaşanabilir, bunları göreceğiz. Halka arzların da etkisiyle rastgele alım dönemi 2-3 aydır bitti ama yine de yatırımcıların bunu bilerek pozisyon almaları gerekiyor” uyarısında bulundu.
‘SATIŞ DALGASI GETİRİR’
Gedik Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onur Can Bal da borsada ana pazarda işlem gören Mega Polietilen’in üç ay süreyle konkordato ilan etmesinin daha çok küçük ölçekli, kâr yazmakta zorlanan hisselerde baskı oluşturmasının beklendiğini aktardı.
“Mağduriyetler küçük yatırımcı nezdinde olacaktır. Finansal görünüm anlamında zorlanan, zararla çalışan, finansman giderleri yüksek olan küçük ölçekli şirketlerde satış dalgası yaşanacaktır, uzak durmak daha faydalı olur” diyen Bal, “Enflasyonla mücadele edilen bir dönemdeyiz. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de ‘acı reçete’ uygulanıyor. Yani büyümeyi ve talebi yavaşlatmanız gerekiyor. O da tabii faiz artırımlarıyla oluyor. Bu da şirket kârlılıklarında da yavaşlamaya yol açıyor. Ayağı yere basan şirketler bu dönemi kârlılık düşüşüyle atlatıyor ama nakit akışını sağlamakta zorlanan şirketlerin konkordatolara, iflaslara gittiğini görüyoruz. Bu nedenle bu durum küçük şirketleri etkileyecektir” değerlendirmesinde bulundu.
‘KÜÇÜKLER HÂLÂ 2022’NİN ETKİSİNDE’
Mağduriyetlerin neden en çok küçük yatırımcı nezdinde gerçekleştiğiyle ilgili Bal, şunları söyledi:
“Kurumlar ya da fon yöneticileri portföy oluştururken şirketin daha derinlikli olmasına, yani belli bir işlem hacminin olmasına, daha sağlıklı fiyat oluşumlarına ve temel görünümün güçlü olup geleceğe dönük beklentilerinin olumlu olmasına bakıyor. Bu da kâr etmekte zorlananların elenmesini sağlıyor. Fakat çoğu yatırımcı kısa vadede yüksek getiri sağlamak peşinde. 2022’de borsa dışında alternatifin olmadığı dönemde spekülatif fiyatlamalar çok oldu. O dönemde özellikle küçük hisselerde spekülasyonlarla sert fiyatlamalar gördük. Yatırımcılar hâlâ o yılın etkisinde. Batar mı, batmaz mı buna bakmadan tercih ettiler. Büyük ölçekli şirketler zaten bu tarz hisselere bakmadığı için etkilenmiyor. Küçük yatırımcılar ise bu şirketlerde sıkışıp kalıyor. Finansal okuryazarlığın artması ve borsaya uzun vadeli bakmak gerek.”
‘GÖZALTI PAZARINDA’ İŞLEM GÖRECEK
BORSA İstanbul, Mega Polietilen Köpük Sanayi ve Ticaret AŞ (MEGAP) paylarının Yakın İzleme Pazarı’na alınmasına karar verdi. Böylece, konkordato ilan ettikten sonra işleme kapatılan Mega Polietilen hisseleri, bugünden itibaren Yakın İzleme Pazarı’nda işlem görecek.
Eski adıyla ‘gözaltı pazarı’ olarak da bilinen Yakın İzleme Pazarı, tıpkı yıldız pazar, ana pazar ve alt pazar gibi borsa pay piyasası pazarlarından bir tanesi. Yatırımcıları koruyup, piyasa hakkında sürekli bilgi sağlayan Yakın İzleme Pazarı; finansal durum bakımından gereklilikleri karşılayamayan şirket hisselerinin incelendiği yer olarak tanımlanıyor. Şirket, yakın izleme durumuna girmesine neden olan koşulları düzeltmeden bu gözaltı pazarından çıkamıyor. Gerekli koşulları sağladıktan sonra ise Borsa İstanbul’a başvuru yapmaları gerekiyor.
BORSA YATIRIMCISI NELERE DİKKAT ETMELİ
PERFORM Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, yatırımcılara şu tavsiyelerde bulundu:
Şu ortamda en çok likidite kriterleri incelenmeli. Faizler düşmeye başladığında belki başka kriterler öne çıkar ya da büyüme çok ivmeliyken kârlılık oranlarına bakılır ama bu dönemin en önemli kriterleri borçluluk ve likidite oranları. Düşük borç rasyosu, nakit akışı oranları ve güçlü nakit pozisyonu en önemli kriter. Yatırım kararı almadan önce bunlara bakmak gerekiyor.
Bir şirketin bilanço yapısı zayıfsa, o şirket ona göre fiyatlanıyordur. Yatırımcıların bunu bilerek pozisyon alması lazım. Her fiyatlama alım fırsatı olarak görülmemeli.
Şirketlerin faaliyet gösterdiği sektörler de iyi incelenmeli. Dünya çapında trendler değişebiliyor. Özellikle her ay açıklanan sektör verileri, şirketlere yatırımdan önceden uyarı niteliğinde, önemli bilgiler sunuyor yatırımcılara.
Yatırımcıların borsaya artık daha uzun vadeli bakmaları lazım. Bir şirketin en az iki çeyrek hatta üç, dört çeyrek sürecini tahmin etmek, izlemek ve analiz edebiliyor olmak lazım. ‘15 günde para kazanayım’ düşüncesi belki dönemsel olarak fayda sağlayabilir; belki o dönem öyle bir trend yakalanır ama öyle bir anda zarar edilir ki insanı borsaya küstürebilir.
Tüm bu nedenlerle yatırımcıların kendi otokontrolünün olması lazım. Bu disiplini geliştirdikleri zaman borsada yatırım uzun vadede çok cazip. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, hem enflasyon nispeten yüksek hem büyüme oranı yüksek. Dolayısıyla aslında zor olan, uzun vadede borsada para kaybetmek. Tabii bu kriterlere dikkat edip ayağı yere basan şirket ve sektörler seçilirse.
Sosyal medyada, borsada işlem gören şirketlerle ilgili paylaşım yapan yüksek takipçili hesaplara karşı temkinli olunmalı.