Güncelleme Tarihi:
Çiner, şöyle konuştu: “Tukaş Ege Bölgesi ve çevre illeri için oldukça önemli ve özel bir marka. Firma, yeni sos grubuyla ürün çeşitlendirmesine gidip, hedef kitlesini üniversite gençliği olarak belirledi. Her ne kadar, birincil ürünü salça olduğu için, Tukaş’ın ana hedef kitlesi belli bir yaşın üzerindeki kesim de olsa, daha çok fastfood markalarının üretip, kullandığı; BBQ, acı sos, ranch sos, ve Türkiye’de bir ilk olacak olan paprika ketçap gibi soslara bu kitlenin talep göstermeyeceği aşikardı. Dolayısıyla işimizin içgörüsü, hedef kitlenin yani gençliğin yönelişiyle belirlendi. Tukaş’ın yeni ürettiği soslar, yemekten çok eğlenceye katılmalı diye düşündük. Sloganımızı da “Eğlenceye Katılan Sos” olarak belirledik. Kıpkırmızı’lık işimiz, gecenin geç saatlerinde aklımıza düşen bir fikirle, sonrasında da ekip içinde beyin fırtınalarında, uzun uzun tartışılıp son halini aldı.”
Büyük ödül Kıpkırmızı’yı kazanan, Tukaş için yaptığınız “Eğlenceye katılan sos” başlıklı çalışmanın hikayesini anlatabilir misiniz? (Nasıl bir brief ile yola çıkıldı, hangi “insight” üzerinden ilerlendi, bulunan yaratıcı fikir nasıl doğdu, tasarım aşamasında neler yaşandı, Tukaş’ın yaklaşımı nasıldı, revizyon sürecinde neler yaşandı gibi... )
Tukaş Ege Bölgesi ve çevre illeri için oldukça önemli ve özel bir marka. Yıllardır belli bir ürün portföyü bulunan Tukaş, bu yeni sos grubuyla ürün çeşitlendirmesine gidip, hedef kitlesini üniversite gençliği olarak belirlemiş oldu. Her ne kadar, birincil ürünü salça olduğu için, Tukaş’ın ana hedef kitlesi belli bir yaşın üzerindeki kesim de olsa, daha çok fastfood markalarının üretip, kullandığı; BBQ, acı sos, ranch sos, ve Türkiye’de bir ilk olacak olan paprika ketçap gibi soslara bu kitlenin talep göstermeyeceği aşikardı. Dolayısıyla işimizin içgörüsü, hedef kitlenin yani gençliğin yönelişiyle belirlendi. ’yemek yemek eğlenceli ve keyif verici bir eylemdir.’ Yeni nesil yemek yemeği, eğlenceli bir ritüel haline getirmeyi seçiyor. Bu gözlem doğrultusunda; Tukaş’ın yeni ürettiği soslar, yemekten çok eğlenceye katılmalı diye düşündük. Sloganımızı da “Eğlenceye Katılan Sos” olarak belirledik. Tukaş’ın verdiği brief açık ve netti, doğru iletişim ve yaratıcı fikirle biz de işi severek ortaya çıkardık. Herkes öğrenciliğinde mutlaka oynamıştır. ’SOS’ gibi basit, can sıkıntısı alan bir oyuna, eğlenceye katılan sos, hem naif hem de destekleyici bir slogan oldu. Tukaş da fikri çok beğendi. Kısaca toparlayacak olursam; Kıpkırmızı’lık işimiz, gecenin geç saatlerinde aklımıza düşen bir fikirle, sonrasında da ekip içinde beyin fırtınalarında, uzun uzun tartışılıp son halini aldı.
Bu yıl Kırmızı Bölge / Basında En İyi Dayanıklı Tüketim kategorisinde Kırmızı kazandığınız Bianchi Bisiklet için hazırladığınız çalışma ile ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Bianchi ile ödül aldığımız ikinci iş bu. Geçtiğimiz yıl eğitim öğretim yılının bitişine doğru da “işini bilen çocuklar” başlığı ile hazırladığımız işimiz hem Kristal Elma hem de Kırmızı’da ödüller almıştı. Bu yıl da Bianchi’ye yaptığımız bir işle yine hem Kristal Elma’da hem de Kırmızı’da ödül aldığımız ve sürdürülebilir bir başarı yakaladığımız için mutluyuz. Geçtiğimiz yıl hedef kitle Z kuşağıydı, bu yıl ise daha çok Y kuşağına dönük bir iş yaptık. Bilgisayardan çok bisikletle yetişmiş, sokakta bisikletiyle hatıraları olan kitleye dokunmak istedik.
Ajansınızın reklam yaratıcılığı yarışmalarına yaklaşımı nedir? Yaratıcılık yarışmalarının sektöre katkısına ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Tabiatıyla içinde yaratıcılık kavramı olan her konu, her alan ilgimizi çekmekte. Yaratıp, üretmek adına hevesli, genç, dinamik bir ekibimiz var. Bu sebeple Kırmızı Ödülleri de bizi oldukça heyecanlandırıyor. Kolektif bilincin, sektörde emek verilmiş ufak da olsa belli başlı bir mecrayı hareketlendirmiş işlerin, ne noktada olduğunu görmek, o işlerle yarışmak ekibimizi canlı tutuyor. Ideart olarak fikre ve emeğe çok önem veriyoruz. Zamanı da es geçmemek lazım. Malum, zamandan kıymetli bir şey yok hayatta. Fikir, emek, zaman sektörümüzün sac ayağı gibi… Bu üç kavramın mahsüllerini bir arada görüp değerlendirmek, sektör adına oldukça yapıcı ve pozitif geri dönüşler sağlıyor. Bu bağlamda Kırmızı Ödülleri’ni önemsiyor ve reklam sektörüne olan katkısını açıkça görebiliyoruz.
İstanbul dışında faaliyet gösteren reklam ajanslarının yaratıcılığı ve reklamcılığa yaklaşımı hakkında ne düşünüyorsunuz?
İstanbul dışında faaliyet gösteren ajansların tek farkı İstanbul dışında faaliyet göstermesidir. Ben her ajansın yaratıcı reklam ortaya koymak istediğine inanıyorum. Çünkü işimizin özü yaratıcılık. Her meslektaşımın içinde bu yaratıcılık var. Ancak burada belli başlı kısıtlarımız var. Yaratıcı reklam demek; bir ürün veya hizmetin üzerine yoğunlaşmak demek, kafa yormak demek, sanat yönetiminde detaylı çalışmak demek. Bunların hepsi de zaman demek. Reklam ajansları hizmet üreten ticari işletmelerdir. Bir başka deyişle reklamverenlere ayırdıkları zamanı satarlar aslında. Günün sonunda giderlerinizi alt alta yazdığınızda bu giderlere karşılık, müşterilerinize ayırdığınız zaman karşılığında, aldığınız bedelin tutması gerekiyor. Bunu yapmanın iki yolu var. Ya çok iş yapacak ve her bir işe daha az zaman ayıracaksınız, sonuçta da ortaya daha standart işler çıkacak. Ya da belirttiğim gibi yoğunlaşarak, kafa yorarak, detaylı çalışarak her bir işe daha fazla zaman ayıracaksınız, daha az ama öz iş yapacaksınız. Sonuç olarak da bedeli ona göre olacak. Ajanslar bunun kararını vermeli. Çizgisini bu yönde ortaya koymalı. Burada da en büyük handikap, reklamverenlerin bu bütçelere alışık olmaması. Bu da ne yazık ki, ajansları kısıtlıyor. Ideart, 10 yıllık bir işletme. Her zaman yaptıklarımızın üzerine koymayı amaçladık. Her işimizde, bir önceki işimizden daha iyisini yaratmayı amaçladık. Hiç bir zaman çizgimizden taviz vermedik. Bunu her daim müşterilerimize anlatmaya çalıştık. Kimisi anladı, kimisi anlamadı. Kimisi bütçeden dolayı kabul etmedi, kabul etmeyenlerin kimisi ne demek istediğimizi sonradan anlayıp geri döndü. Sonunda da yapılan işlerin faydasını gördü. Bunu yapan sadece biz değiliz elbette. Ideart sadece bir örnek. İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, Adana’da, Antalya’da pek çok arkadaşım, dostum, ağabeyim var. Onlar da bu işi bu şekilde yapıyorlar. Karşılığını da bizim gibi; gerek ticari olarak, gerek aldıkları ödüllerle, gerekse uzun yıllardır sektörde var olarak alıyorlar. Umarım bizler gibi düşünen, bizler gibi iş yapan ajansların sayısı artar. Ticari olarak daha büyük başarıya ulaşmamızın önündeki tek engel yine kendimiziz.
Reklamlarınızda yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor, ne kadar önemli?
Reklamda yaratıcılık olmazsa olmaz bir şey zaten. Reklamcılık derslerinde yaratıcı stratejiler öğretiliyor. Yaratıcılık üzerine yazılmış pek çok kitap var. Bir başka deyişle reklamın özü yaratıcılık. Dolayısıyla tabi ki çok önemli bir yer tutuyor. Ancak yaratıcı işten yaratıcı işe fark vardır. Yaratıcı fikrin, markanın vaadini, vermek istediği mesajı yansıtması gerekiyor. Bir önemli nokta da “klişe” olmaması gerekiyor ki hedef kitlenin dikkatini çeksin. Yani esasen önemli olan şey, markanın vaadi doğrultusunda, markanın hedef kitlesine göre oluşturulmuş yaratıcı strateji ile farkındalık yaratacak reklam üretmek. Böyle reklamlar insanlara dokunabilir. İnsanlara dokunabilirse markaya fayda sağlayabilir.
Reklam yaratıcılığı ödülleri sektöre ne katıyor, ne kadar önemli, ajansınızın yaratıcılık ödülü kazanması ne kadar önemli?
Ajansları her zaman daha iyi işler ortaya koymak için motive ettiğine inanıyorum. Bu açıdan son derece önemli. Bu sene Ideart büyük ödül Kıpkırmızı’yı aldı. Yeterli mi? Hayır. Bu başarıyı devam ettirmeli ve önümüzdeki yıl da bu ödülü almak için daha çok çalışmalıyız. Çünkü biliyorum, diğer ajanslar bu ödülü almak için daha çok çalışacaklar. Bu nedenle biz daha da çok çalışmalıyız. Sürdürülebilir başarı için bizim de çizgimizden ayrılmadan daha iyisini yapmamız gerekiyor. Ideart, 2011 yılından bu yana pek çok ödül aldı. Bunun her yıl artarak devam etmesi, belirttiğim gibi sürdürülebilir başarı için çok önemli. Önümüzdeki yıl da, Kırmızı Ödülleri’nin en iddalı işlerini ortaya koymak için çalışacağız. Son olarak, buradan bir kez daha ödül kazanan işlerde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
PAZARIN DİNAMİK KALMASINI SAĞLIYOR
TUKAŞ olarak yeniliğe ve gelişime açık bir marka olduklarının altını çizen Tukaş Gıda A.Ş. İş Geliştirme Koordinatörü Gonca Harman, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu kriterlerimiz çıkardığımız ürünlerin stratejilerinde büyük rol oynamakta. En son ürettiğimiz sos serimiz, genç kitleye hitap ediyor. Dolayısıyla ürün stratejisini belirlerken, hedef kitlenin ilgisini çekecek ve ihtiyaç uyandıracak bir mesaj vermemiz gerekiyor. Satın alma kararındaki en büyük etkenlerden birisi ambalaj ile kitleye verdiğimiz mesaj. Bu sebeple yaratıcı, özgün, espirili, çağını yaklayan reklam, markamız için oldukça önemli. Özellikle genç yaratıcı beyinleri, gençleri sektöre teşvik etmek adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Böylelikle yaratıcı fikir peşinde koşan markalar da, çalıştıkları ajanstan tam verim alıyor ve ortaya güzel işler çıkıyor. Her gün yeni ürünlerin lanse edildiği hızlı tüketim pazarında bir adım öne çıkacak işler ortaya koymak her geçen gün zorlaşıyor ve aynı zamanda bu pazarın dinamik kalmasını sağlıyor. Markamız adına Kıpkırmızı gibi büyük bir ödül almaktan oldukça mutluyuz.”
Reklamlarınızda yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor, ne kadar önemli?
Tukaş olarak yeniliğe ve gelişime açık bir markayız, bu kriterlerimiz çıkardığımız ürünlerin stratejilerinde büyük rol oynamakta.. En son ürettiğimiz sos serimiz, genç kitleye hitap ediyor. Dolayısıyla ürün stratejisini belirlerken, hedef kitlenin ilgisini çekecek ve ihtiyaç uyandıracak bir mesaj vermemiz gerekiyor. Satın alma kararındaki en büyük etkenlerden birisi ambalaj ile kitleye verdiğimiz mesaj. Bu sebeple yaratıcı, özgün, espirili, çağını yaklayan reklam, markamız için oldukça önemli.
Reklam yaratıcılığı ödülleri sektöre ne katıyor, ne kadar önemli, ajansınızın yaratıcılık ödülü kazanması ne kadar önemli?
Özellikle genç yaratıcı beyinleri, gençleri sektöre teşvik etmek adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Böylelikle yaratıcı fikir peşinde koşan markalar da, çalıştıkları ajanstan tam verim alıyor ve ortaya güzel işler çıkıyor. Her gün yeni ürünlerin lanse edildiği hızlı tüketim pazarında bir adım öne çıkacak işler ortaya koymak her geçen gün zorlaşıyor ve aynı zamanda bu pazarın dimanik kalmasını sağlıyor. Biz de bu dinamizm içinde güzel bir yer edindiğimizi düşünüyoruz. Nitekim markamız adına Kıpkırmızı gibi büyük bir ödül almaktan oldukça mutluyuz. Ideart’a teşekkürlerimizi sunar, başarılarının devamını dileriz.
İŞİNİ BİLEN ÇOCUKLARİŞİNİ BİLEN ÇOCUKLAR
Bu yıl Kırmızı Bölge/Basında En İyi Dayanıklı Tüketim kategorisinde de Kırmızı kazandıklarını anlatan Turusan Çiner, şöyle devam etti: “Bianchi Bisiklet ile ödül aldığımız ikinci iş bu. Geçtiğimiz yıl eğitim öğretim yılının bitişine doğru da ‘işini bilen çocuklar’ başlığı ile hazırladığımız işimiz hem Kristal Elma hem de Kırmızı’da ödüller almıştı. Bu yıl da Bianchi’ye yaptığımız bir işle yine hem Kristal Elma’da hem de Kırmızı’da ödül aldığımız ve sürdürülebilir bir başarı yakaladığımız için mutluyuz. Geçtiğimiz yıl hedef kitle Z kuşağıydı, bu yıl ise daha çok Y kuşağına dönük bir iş yaptık. Bilgisayardan çok bisikletle yetişmiş, sokakta bisikletiyle hatıraları olan kitleye dokunmak istedik.
Samed Kunaç Accell Bisiklet A.Ş. Pazarlama Yönetmeni
Reklamlarınızda yaratıcılık nasıl bir yer tutuyor, rol oynuyor, ne kadar önemli?
Doğal olarak reklamlar sadece güzel fotoğraflar, ürünler ve manzaralardan ibaret değil. Birkaç yaratıcı dokunuşun olduğu çalışmalar sayfalarını çevirip geçtiğimiz yayınların içinde okuyucuya bir “Dur!” diyor. İlgisini çektiğiniz okuyucu ile bu şekilde bir ilk temas yaşamış oluyorsunuz. Bu ilk temasın olumlu bir tecrübe veya his uyandırması elbette ileriye dönük atılmış bir tohum gibi. Bu tohum zamanla olgunlaşıp, marka algısı filizlenmiş okuyucuyu karşınıza çıkartabilir. Bu sebeple zaman zaman klasik kalıpların dışına çıkıp ‘yaratıcı fikirler’ ile harmanlaşmış reklamları kullanmayı hem keyifli hem de gerekli buluyoruz.
Reklam yaratıcılığı ödülleri sektöre ne katıyor, ne kadar önemli, ajansınızın yaratıcılık ödülü kazanması ne kadar önemli?
Kreatif unsuları barındıran pek çok çalışmanın rekabet ettiği bir platform olması bakımından, sektörü ‘daha yaratıcı ne yapabilirim?’ motivasyonu ile kamçıladığı şüphesiz. Her sene birbirinden eğlenceli, esprili, şık ve değerli reklamların üretiliyor olması da, ülkemizde bu sektörde emek veren yetenekli insanların çokluğunu gösteriyor. Ayrıca iş ortağımızın da bizim için ürettiği bir reklam ile bir ödüle layık görülmesi; markamız için bir gurur ve mutluluk unsuru.