Mert TEMİZKAN
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2010 00:00
İkbal’in Yönetim Kurulu Başkanı Salim Pancar, karışım sosise alışmış Türk halkına yüzde 100 etten sosis yediremediklerini söyledi. Pancar, “Bu girişim ilk zamanlarında başarılı olmadı. Yüzde 100 etten sosis yaptık. Halk karışım sosise alışmış. ‘Bu sosis et kokuyor’ diye garipsedi” dedi.
GIDA ve turizm alanında yatırımlara hız veren İkbal’in Yönetim Kurulu Başkanı Salim Pancar, “Sucukla kalmadık. Tüm şarküteri ürünlerin üretimine başladık” derken, pazara ilk girişleri sırasında başarılı olamadıklarını anlattı. Pancar, bunu “Türk halkı karışım sosise alışmış. Başka bir tadı garipsiyor. Yüzde 100 etten yaptığımız sosisleri piyasaya sürdüğümüzde bu sosis ‘et kokuyor’ diye garipsendi, satamadık. Bizde karışım sosis üretmeye karar verdik” diye açıkladı.
Sucuk pazarı küçüldü
Afyon’da, 55 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği alışveriş merkezi (AVM) projesinin, temmuz içerisinde açılışını gerçekleştireceklerini anlatan Pancar, krizin tüm firmaları olduğu gibi kendilerini de etkilediğini belirtti. Kangal sucukta 2009 yılının haziran ayından, 2010 Mayıs ayına kadar neredeyse yüzde 40-50 küçülme yaşadıklarını vurgulayan Salim Pancar, “Ayda 700-800 bin lira zarar ediyorduk. Eğer 4 ay daha zarar etseydik dayanamayıp fabrikayı kapatırdık. Ancak yılın ikinci yarısı için planımızı yaptık. Eski kapasitemizi yakalayacağız” dedi.
Yeni fabrika açacak
Krizle birlikte 800 bin ton kapasiteli fabrikalarının yarı kapasite üretim gerçekleştirdiğini vurgulayan Pancar, şu bilgileri verdi: “2000 krizini iyi yönetemedik ve kontrolsüz davrandık. Bu sefer ise temkinli ve planlı hareket ediyoruz. Ciromuz şu anda 120 milyon TL civarında. Bunun 150 milyon TL dolaylarında olması gerekiyordu. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Yaptığımız planlara göre aralık ayına kadar mevcut fabrikamızda yeniden tam kapasiteyle üretim gerçekleştireceğiz. Pazarda kaybettiğimiz yüzde 40’lık bölümü geri almayı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl İkbal Gıda’daki tesislerimizi yeni bir fabrika yatırımı ile güçlendirmeyi düşünüyoruz. Aylık 3 bin ton kapasiteli yeni bir fabrikayı devreye sokacağız.”
Krizde sucuk döner
Pancar, kriz dönemlerini nasıl atlattıklarına ilişkin şunları dile getirdi: “2001 krizine yarattığımız sucuk dönerle karşı koyduk. 50 mağazaya kadar çıktık. Ancak kontrolsüz büyüdük. 2005’te 30 mağaza birden kapatık. 2009’da sucuk evi konseptini değiştirmemiz, bu krizde bize avantaj sağladı. Tüm restoranlarımızda yüzde 35-40 ciro artışı yaşanıyor.”
İthalde sınır iyi çizilmeli
PİYASANIN besi hayvanı ithalatıyla birlikte mayısdan itibaren dengeye oturmaya başladığını belirten Salim Pancar, “İthalatın sınırlarının da iyi yapılması gerekiyor. Etin yüksek fiyatı nedeniyle ne kadar fazla üretirseniz o kadar zarar ediyorsunuz. Rafı da kaybetmek istemiyorsunuz. 1 ay zararı göze alıyorsunuz ancak bir bakmışsınız ki öteki ay fiyat daha yüksek” dedi.
Fasoncu fıstıktan çalınca zorunlu lokumcu kaldık
İKBAL olarak 1991 yılından bu yana lokum ve şekerleme ürünlerinin üretimini kendilerinin yaptıklarını kaydeden Salim Pancar, “1991’den önce esas işimiz gıda olduğu için lokumu ve şekerlemeleri başkasına yaptırıyorduk. Ürün bize geldiğinde denetlerken açıp içindeki fıstığa kadar kontrol ederdik. Baktık ki zamanla malzemeden çalınıyor, bizde dışardan almaktan vazgeçip, lokumcu olduk” dedi. Bu arada kurumsallaşmaya verdikleri önemi de dile getiren “Aile şirketi olmamıza rağmen kurumsal bir şirket yapımız var. Profesyonel kişilerle çalışıyoruz. Patronlar işin başında olmamalı” dedi.
100 bin kişiyi ağırlıyoruz
AFYON’a yatırım yapmaktan mutlu olduklarını, termal otellerinin de 10’ncu yılını doldurduğunu hatırlatan Pancar, şöyle konuştu: “Otel yapmaya karar verdiğimiz ilk zamanlarda güney bölgesini düşünüyorduk. Ancak o zamanlar Afyon termalin başkenti olacak deniyordu. Bizde duygusal davranıp otel projemizi Afyon’a kaydırmaya karar verdik. Her fırsatta iyi ki de yapmışız diyorum. Yılda 100 bin ziyaretçiyi ağırlıyoruz.”
Lokumu marka yapacağız
LOKUMU 25 ülkeye ihracat yapmayı hedeflediklerini söyleyen Salim Pancar, şunları anlattı: “Lokumda büyük ciro hedefimiz yok. Üretim kapasitemizi 4 katına çıkararak 2 yıl içinde sektör lideri olmayı amaçlıyoruz. Amacımız lokum markasını Türkiye’ye yerleştirmek. Türk lokumunu, kahveyle özdeşleştirip satacağız. ”