Güncelleme Tarihi:
BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, dış ticaret açığı ve cari açığın Türkiye için önemli sorunlar olduğunun altını çizerek, “Türkiye’nin esas meselesi teknoloji açığıdır. Teknoloji açığını kapatırsak, cari açığı ve dış ticaret açığını zaten otomatik olarak kapatmış oluruz” dedi. Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen 5. Türkiye İnovasyon Haftası’nın açılışında konuşma yapan Özlü, teknoloji odaklı ihracatçı şirketlerin kârlılığının daha fazla olduğunu belirtti. Özlü, “Bu fark, kaliteden, teknoloji seviyesinden, tasarımdan veya marka değerinden kaynaklanıyor. Bu farkı kapatmak girişimci gençlerin görevi” diye konuştu.
HER BÜYÜME İYİ DEĞİL
Kamu harcamalarıyla finans, inşaat, hizmetler gibi sektörlere geçici olarak canlılık kazandırılabileceğini ifade eden Özlü, “Her büyümenin iyi büyüme anlamına gelmiyor. Büyümenin sıhhatli, kaliteli ve sürdürülebilir olması için, üretim ve ihracat odaklı olması gerekiyor. Ülke olarak, bu noktayı da aşmamız gerektiğini düşünüyorum. Üretim ve ihracat odaklı büyüme söylemi, bizim ihtiyacımızı tam olarak tarif etmiyor. Ar-Ge ve inovasyon odaklı büyüme ifadesi, bizim için çok daha doğru. Çünkü üretimde ve ihracatta belli bir seviyeye geldik. Bunun daha ötesine geçmek, Ar-Ge ve inovasyonla mümkün olacak” dedi.
Özlü, hükümet olarak iş ve yatırım ortamını iyileştireceklerini dile getirerek, nitelikli yatırımlara yönelik teşvikleri daha etkin hale getireceklerini, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini sürekli güçlendireceklerini vurguladı.
PATENTLER ÜRÜNLERE DÖNÜŞSÜN
Ar-Ge projelerinin artık patentlere ve ürünlere dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Özlü şunları söyledi: “Kamu desteklerinin de etkisiyle, Ar-Ge ve inovasyon kültürünün her geçen gün gelişiyor. Ar-Ge harcamalarının sürekli artıyor. Bu alanda çok sayıda proje hayata geçiyor. Artık bu birikimin ticarileşme konusuna da yansıması gerekiyor.”
İŞLERİN YÜZDE 15’İNİ ROBOTLAR ELE GEÇİRECEK
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, dünyanın artık işsiz ekonomiye hazırlandığını belirterek, “Artık tek iş tasarım, Ar-Ge, markalaşma ve inovasyon. Önemli olan bunlara liderlik etmek. Kimse geçmişe gidip yeni bir başlangıç yapamaz ama bugün başlayıp kendine mükemmel bir yol çizebilir” dedi. Gelişmiş ülkelerde inovasyonun, yazılım üzerinden yapıldığına dikkat çeken Büyükekşi, “Artık bir küresel dil var, o da yazılım dili yani dijitalleşme. Türkiye’nin herhangi bir yerinde 5 liraya satılan kulaklık, akıl almaz bir yazılımla, dünyanın her tarafında yüzlerce dolara satılabilecek, büyük bir ihtimalle de mart ayında dünya piyasalarında olacak. Öte yandan, yapay zekaya bağlı robotik çözümlerin, yazılım uygulamalarının 2025 itibarıyla ABD’deki işlerin yüzde 15’ini ele geçireceğini söylüyor. Yani dünya artık işsiz ekonomiye hazırlanıyor. Artık tek iş tasarım, Ar-Ge, markalaşma ve inovasyon. Önemli olan bunlara liderlik etmek. Kimse geçmişe gidip yeni bir başlangıç yapamaz ama bugün başlayıp kendine mükemmel bir yol çizebilir” diye konuştu.
MAKİNELER KULLANIMA GÖRE GÜNCELLENECEK
KOÇ Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, yaptığı konuşmada geliştirdikleri yeni inovatif ürünleri paylaştı. Yeni iş modelleri için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Ebiçlioğlu, “Makinelerimizde uzaktan yazılım güncellemesi özelliği üzerine çalışıyoruz. Örneğin; yeni evli bir çift, 2 programlı bir çamaşır makinesi aldı. Ancak aileye bir çocuk eklendiğinde daha fazla programa ihtiyaç duyulabiliyor. Yazılım güncellemeyle çamaşır makineleri kullanıcıların ihtiyaçlarına göre güncellenecek. Başka bir deyişle kullanıcıların yeni bir makine almasına gerek kalmayacak” dedi.
TÜRK İŞ DÜNYASI İNOVASYONU ANLATTI
Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur Okyay: “Oyunun kuralları değişiyor. İçinde yaşadığımız bilgi ekonomisinin petrolü büyük veri. İnovasyon amacıyla şirketlerine entegre edenler kazanıyor. İnovasyon bir kültür meselesi. İnovasyon kişisel çabayla değil, kültürle gelişir. Türkiye’de bunu başarmamız gerekiyor. Türkiye’de artık inovasyonu konuşmaktan, inovasyon yapmaya geçmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizin pek çok alanda başarılı olabilmesi için hepimize sorumluluk düşüyor.”
Yıldırım Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım: “Grubumuz 21 ülkede, 11 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. Hayata yüksek teknolojiyle başlayıp Silikon Vadisi’nde 5 yıl çalıştım. Burada çalıştığı sırada liman işleri konusunda bir patent aldım. Türkiye’ye döndüğümde her şeye sıfırdan başladım. Şu anda ise tüm işlerimize teknolojiyi entegre etmenin yollarını arıyoruz. Üniversiteler, iş dünyası ile ilişkilerini artırırsa ilerde devlet desteği bile olmadan başarılı bir devrimi kendi içimizde yapacağımızı düşünüyorum.”
Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Doğan Karadeniz: “Gençler artık o kadar çok akıllı telefon kullanmaya başladı ki, kafalarını yukarı kaldırıp hayal kurmayı unuttu. Her şey hayalle başlıyor ancak hayalle bitmiyor. Gerçekten iyi ve cesur bir hayalin arkasından koşmak ve bu hayalin gerçekleşmesi için bütün unsurları birleştirerek sonuca varmak büyük bir haz. Gençler, hangi projeniz varsa bizleri bulun. Bu ülkeden başka ülke yok. Parası olan da olmayan da burada kalmak zorunda.”
TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Çolakoğlu: “Son 10 yılın en önemli inovasyonlarından biri paylaşım ekonomisi. Araç paylaşımı modeli de israfı azaltıyor. Bu alanda akıllı telefonlar üzerinden araç çağırma uygulaması ‘Yolo’yu kurduk. İnovasyon, Silikon Vadisi’nde olan, uzak bir kavram değil. Türkiye’de çok genç yaşta bir kardeşimiz bile inovasyonun bir parçası olabilir. Artık inovasyon para kazanmayı demokratikleştiriyor. Bütün gençlerin bir parçası olma şansı bulunuyor.”