Sorunları girişime çeviren atölye

Adını İstanbul’un en eski semtlerinden birine vermiş Bomonti Bira Fabrikası’nın yenilenmesiyle kurulan Bomontiada, bugünlerde eğlence ve kültürün yanı sıra, tasarım ve girişimin de cazibe merkezi oldu. Sebebi de, bundan yaklaşık 6 ay önce Bomontiada içinde faaliyete başlayan ATÖLYE'nin kurucu ortağı Kerem Alper’in “farklı sektörlerin ya da bilim dallarının etkileşimini sağlamak, tasarıma girişimcilik, girişimciliğe tasarım gibi bakabilmek ve uzun dönemde değer yaratmak” şeklinde özetlediği ATÖLYE bugüne kadar Türkiye’de pek denenmemiş bir yöntemle, büyük şirketlere özel projeler gerçekleştiriyor, yeni iş fikri ve yeni iş modellerini destekliyor. Hatta bunlardan bazılarına ortak oluyor.

SİLİKON VADİSİ

Kerem Alper ve Engin Ayaz’ın eğitim aldıkları Stanford Üniversitesi’deki uygulamalı girişimcilik ve tasarım dersleri verilen D'school’dan esinlenerek kurdukları ATÖLYE, daha şimdiden onlarca projeye ortak oldu. Bir yandan Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle çok çeşitli projeler yürüten ATÖLYE, bir yandan da bu şirketler için önemli bir etkinlik merkezine dönüştü. Ortakların çok sıkı bir elemeden geçirerek seçtikleri 70’e yakın üyenin ofis olarak da kullandığı Atölye İstanbul, proje sahiplerinin birikimlerini paylaştıkları fiziki bir mekan. ABD’de girişimcilik deneyimi de kazanan Kerem Alper, ATÖLYE’yi tam bir deney alanı ve Türkiye’yi de girişimcilik için oldukça avantajlı bir yer olarak gördüğünü söyledi. Türkiye’deki girişimcilerin bütün dünyanın gözünü diktiği Silikon Vadisi’ndekilerden daha avantajlı olduğunu düşündüğünü kaydeden Kerem Alper bu ezber bozan tespitini şöyle açtı:

BİZDE GÜVEN EKSİK

“Çünkü Türkiye’de sorun var. Sorun olan yerde de inovasyon olur. Bence Türkiye’nin sorunu birlik ve beraberlik duygusunun az olması, birlikte bir şeyler yapma konusunda birbirine güven eksik. Bunları aşarsak çok başarılı işler çıkacaktır. Bir de Türkiye’de iş fikri geliştirenler bence şunun farkında değiller; bizimle aynı sorunları Brezilya da, Güney Afrika da, Arjantin de birçok gelişmelte olan ülke de yaşıyor. Bu pazarlar çok büyük. Genelde Türk girişimcisi Silikon Vadisi’ne bakıyor veya Berlin’deki, New York’taki girişimciyle kendini kıyaslıyor. Oysa Brezilya örneğin bizim için çok daha enteresan bir pazar olabilir. Türkiye’de bir sorunu çözdüğünüz zaman, bu diğer yerlerde anında kopyalanıyor. Örneğin ‘oy ve ötesi’ platformu benzer bir sorunu yaşayan Arjantin’de hemen kopyalandı. Örneğin bizim şu an dezavantajlı grupların eğitime ulaşması  konusunda çalıştığımız bir uygulama var. Bu Brezilya’da da kopyalanacak bir uygulama olabilir.”

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, EĞİTİM, ENERJİ

ABD’dekilerin mültecilere ilişkin çözümlere ilgi duymasının beklenemeyeceğini belirten Kerem Alper, “Çünkü San Francisco’daki adamın mülteciler gibi bir sorunu yok. Dolayısıyla siz burada bir sorunu çözdüğünüz zaman aslında dünyanın birçok yerinde de benzer bir soruna çözüm bulmuş oluyoruz. Bence bu bilincin artık oturması lazım. Yani artık Batıya bakıp biz de bir ‘app’ (uygulama) çıkarsak da herkes mesajlaşsa hayalinden çıkmamız lazım. Türkiye’nin sürdürülebilirlik başta olmak üzere trafik gibi, eğitim gibi çok ciddi temel sorunları var. Enerji ile ilgili ciddi sıkıntılar söz konusu. Bunların üzerinde çalışacak, iyi eğitimli, yetenekli gençler bir araya gelse gerçekten de beklenmedik çok çok iyi girişimlerin çıkacağını düşünüyoruz.”

İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ EKİP KURDUK

Her projede empati kurup prototip yaptıklarını, ayrıca farklı projeler için ürün geliştirip piyasaya sunduklarını kaydeden Kerem Alper, “Ara yüzden ürüne, servise mekana tasarım yapıyoruz. İster bir ara yüz tasarımı, ister bir mekan tasarımı olsun ağırlıklı olarak sorun çözmeye çalışıyoruz. Mimarlıktan, bilgisayar mühendisliğine, endüstriyel tasarımdan, inşaat mühendisliğine, işletme ve finansa kadar çok çeşitli konularda eğitim almış ve farklı alanlarda deneyimli İsviçre çakısı gibi bir ekimiz var. Ekibin bir kısmı bizimle tam zamanlı çalışıyor bir kısmı üyemiz olarak hem mekanı kullanıyor hem de proje bazlı birlikte çalışıyoruz” 

AMACIMIZ FARKLI ŞUBELERLE BÜYÜMEK DEĞİL

ATÖLYE'yi şu an için tam bir deney alanı olarak tanımladıklarını söyleyen Kerem Alper, “ATÖLYE tasarım, girişim ve teknoloji odağında büyüyen güçlü bir komünitenin küratörlüğünü üstleniyor. ATÖLYE'nin amacı farklı şubeler açarak büyümek değil, ortak bir çatı altında kömünitesinin ilişkilerini kuvvetlendirmek. Hayalimiz ATÖLYE’den çıkan şirketlerin ciddi bazı problemleri çözüyor olması. Sık sık dile getirilen ‘milyar dolarlık bir şirket çıkarmak’ gibi hedefler belirlemiyoruz. Çünkü bi meseleye o gözle bakmıyoruz. Eğer gerçekten bir sorunu çözüyorsanız, bir ihtiyacı karşılıyorsanız o zaman bu da olur” şeklinde konuştu. 

FİNANSMAN İÇİN 30 KİŞİYE ‘HAYIR’ DEDİK

ATÖLYE'nin kuruluşunda yerli yabancı 10 yatırımcının finansman sağlayarak ortak olduğunu kaydeden Kerem Alper, şöyle konuştu: “Kendi birikimlerimizi koyarak kurduğumuz ATÖLYE’ye ortak olmak isteyen 30 yatırımcıya ‘hayır’ demek zorunda kaldık. Çünkü bu projeye ortak olma motivasyonları ile bizim amacımız uyumlu değildi. Çok değerli kişilerdi ama bizimle partner olmaları doğru değildi. 7-8 kişilik yine aralarında kendi alanında ün kazanmış kişilerden oluşan mentor grubumuz var. Hem projeye, hem de ATÖLYE’ye üye olmak isteyenleri çok sıkı elemeden geçiriyoruz. Şu anda ATÖLYE’de 70’e yakın üyemiz oldu. Üyelik başvurularının yüzde 10’unu kabul ediyoruz. Çünkü bizim için önemli olan üyelerin birbirine katkı sağladıkları bir ortam oluşturmak. ATÖLYE’yi tam ya da yarı zamanlı ofis olarak kullanan üyelerimizden gelen ücretler var. Şirketlere verdiğimiz hizmetler karşılığı aldığımız ücretler var, bazı projelere de ortak olduk. Kasım 2015’te faaliyete başlayan ATÖLYE’nin kendini döndürdüğünü söyleyebiliriz.”

Çalışmalar için www.atolyelabs.com ve www.atolye.io  sitelerini ziyaret edebilirsiniz.