Sonunda Avrupa Birliği'nin aile masasına oturduk
Güncelleme Tarihi:
Tam üye adaylığının açıklandığı Helsinki Zirvesi sonrasında, AB'nin Türkiye'ye yaklaşımı giderek değişiyor. Bugüne kadar Karma İstişare Komitesi toplantılarında, salonun ayrı bölümünde oturtulan Türk heyeti, Brüksel'deki son toplantıda, AB üyeleri ile aynı masayı paylaştı.
TÜRKİYE-Avrupa Birliği (AB) Karma İstişare Komitesi (KİK), Helsinki Zirvesi'inden sonra ilk kez Brüksel'de toplandı. Dokuzuncu KİK toplantısı için Brüksel'deki AB Ekonomik Sosyal Konsey binasına giden İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsametin Kavi Başkanlığındaki Türk heyeti salona girince şaşırdı. Çünkü toplantıya katılacak Türk ve AB yetkililerin oturma düzeni milliyet ayrımı yapılmadan, soyadı sırasına göre belirlenmişti. Helsinki Zirvesi öncesinde ise Türk tarafı salonun sol bölümünde, AB tarafı ise salonun sağında oturuyordu.
17-18 Şubat tarihlerinde yapılan toplantıda Türk ve AB taraflarınının eş Başkanları, Başkanlık Divanı kürsüsünde, Komite üyeleri ise yan yana oturdular. Toplantıda, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nu (TİSK) temsilen komitede yer alan Tuğrul Kutadgobilik, Yunanlı temsilci Christoforos Koryfidis ile yanyana oturdu.
MALİ YARDIM TARTIŞMASI
Toplantının, Türkiye'nin AB nezdindeki Büyükelçisi Nihat Akyol'un da katıldığı ikinci günkü oturumunda, Tuğrul Kutadgobilik ile AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Departmanında Türkiye'den sorumlu temsilcisi Van Linden arasında mali yardım konusunda tartışma çıktı. Türk sanayiinin Gümrük Birliği'ni hiçbir yardım almadan gerçekleştirdiğini hatırlatan Tuğrul Kutadgobilik, ‘‘GB gerçekleştikten sonra Türkiye ve AB arasındaki açık Türkiye aleyhine. GB'den sonra sıra Helsinki Zirvesi ile Katılım Ortaklığı sürecinin belirlenmesine geldi. Ancak, Türk özel sektörünün artık beklemeye tahamülü yok’’ uyarısında bulundu.
Kutadgobilik'in sözlerine yanıt veren Van Linden de herşeyin mükemmel işlemesinin mümkün olmadığını ve AB'nin mali yardım tahhahüdünü yerine getirmediğini söyledi. Linden, komisyonun mali yardım konusunda yeni formül arayışı içinde olduğunu söyledi.
AB ÇABUK OLMALI
Bu arada Van Linden, mayıs ayına kadar Türkiye'nin katılım ortaklığı süreci için kendilerine baskı yaptığını belirtip, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmesini istedi. Linden, katılım ortaklığı sürecinin hızlanmasının da buna bağlı olduğunu söyledi. Türkiye'nin AB nezdindeki Büyükelçisi Nihat Akyol ise Türkiye'nin bu konuda AB tarafına baskı yapmadığını belirterek Hürriyet'e şu açıklamayı yaptı:
‘‘Türkiye-AB ilişkileri şu anda çok iyi bir ivme kazandı. Bizim önerimiz katılım ortaklığı sürecini etap etap hazırlayıp, Türk ve AB kamuoyuna ilan etmek. Böylelikle AB'ye tam üyelik süreci bir toplumsal proje haline dönüşür. Bizim önerimiz bu yönde. Yoksa mayıs ayına kadar katılım oraklığı belgesini tamamen bitirelim diye bir baskı yapmıyoruz.’’
AB temsilcileri haziranda hacı
BRÜKSEL'deki toplantıda yılda iki kez gerçekleştirilen KİK toplantılarının daha sık arayla yapılması konusunda görüş birliğine varıldı. İkinci toplantının haziran ayının sonunda Türkiye'de Ürgüp veya Meryem Ana ve Efes harabelerinin bulunduğu Selçuk'ta yapılması planlanıyor. Böylelikle, KİK'in AB tarafı üyeleri İsa'nın 2000'inci doğum yılında kendi inançları gereği hacı olabilecek.
Bu arada Türkiye-AB KİK tarafı önümüzdeki günlerde Başbakan Bülent Ecevit, Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve AB'nin Türkiye temsilcisi Karen Fogg'u ziyaret edecek. KİK Eş Başkanı Hüsametin Kavi, yarın hazırlanan alternatif Ekonomik Sosyal Konsey taslağının Kızılcahamam'da sivil insiyatif arasında tartışmaya açılacağını hatırlatarak şunları söyledi: ‘‘Hükümetimizin beş yıldır uyguladığı bir Ekonomik Sosyal Konsey var. Ancak biz konseye sivil toplum kuruluşların daha geniş yelpazede katılmasını istiyoruz. Kızılcahamam'da bu alternatif konsey önerimiz de tartışılacak. Bu tartışmadan sonda Ecevit'i, İsmail Cem'i ve Fogg'u ziyaret ederek bilgi vereceğiz.’’