Son dakika... 11. Kalkınma Planı TBMM'ye sunuldu

Güncelleme Tarihi:

Son dakika... 11. Kalkınma Planı TBMMye sunuldu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2019 16:44

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olan 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Plana göre, 2023 yılında gayri safi yurt içi hasılanın 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi, ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. İşsizlik oranının yüzde 9,9'a düşürülmesi, enflasyon oranlarının kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedeflenen plana göre, söz konusu dönemde 4,3 milyon ilave istihdam yaratılacak. Planın vizyonu "Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" olarak belirlendi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olan 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu

Plan, katılımcı bir anlayışla ve uzun bir çalışma sonucu hazırlanırken, tüm bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu meslek teşekkülleri ile sivil toplum örgütleri hazırlıklara katıldı. Ayrıca internet üzerinden gerçekleştirilen "vatandaş anketi" yoluyla 19 bin kişiyi aşkın katılımcıdan planın önceliklerine dair fikir ve öneriler alındı.

Planın, Türkiye'nin kalkınma vizyonunu ortaya koyarak, milletin temel değerlerini ve beklentilerini karşılamak, ülkenin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkın refahını artırmak için temel yol haritası olması öngörülürken, vizyonu "Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" olarak belirlendi.

Haberin Devamı

Planın merkezinde, her alanda yatay ve dikey olarak rekabetçiliğin ve verimliliğin artırılması yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk kalkınma planı olan ve 15 yıllık bir perspektifle hazırlanan On Birinci Kalkınma Planı, her alanda topyekün bir değişim ve dönüşüm öngörüyor.

On Birinci Kalkınma Planı ile Türkiye'nin yüksek gelir grubu ülkeler ile en yüksek insani gelişmişlik seviyesindeki ülkeler arasına girmesi amaçlanıyor.

Bu amaçla 2023 yılında GSYH'nın 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi, ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. İşsizlik oranının yüzde 9,9'a düşürülmesinin hedeflendiği planda, enflasyon oranlarının da kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedefi yer alıyor.

Plan dönemi boyunca kamu mali disiplinin korunması ve maliye politikalarının, enflasyon oluşturmayacak şekilde ekonominin kaliteli büyüme patikasına girmesini desteklemesi öngörülüyor.

Uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle ihracatın 226,6 milyar dolara, ithalatın ise 293,5 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,9 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.

Haberin Devamı

4,3 milyon ek istihdam yaratılacak

Plana göre, para politikasında fiyat istikrarını ve finansal istikrarı esas alan politika çerçevesine devam edilecek, güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında enflasyon yüzde 5 hedefine kademeli şekilde inecek.

Plan dönemi sonunda GSYH’ya oranla kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 1,7, genel devlet açığının yüzde 1,8, merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.

Uluslararası doğrudan yatırımların özellikle sanayi sektörüne çekilmesi ve komple yeni yatırımların payının artırılmasının sağlanacağı plana göre, maliye politikası çerçevesi mali disiplini esas alan, nitelikli büyümeye destek veren, kaynakları itibarıyla sürdürülebilirliğe, kullanım yerleri itibarıyla ise etkinliğe ve verimliliğe dayalı bir kaynak harcama yaklaşımıyla yürütülecek.

Haberin Devamı

İstihdama ilişkin de hedeflerin yer aldığı plana göre, söz konusu dönemde 4,3 milyon ilave istihdam yaratılacak.

Plan 3 taşıyıcı sütuna oturuyor

Planda hukukun üstünlüğü, güçlü demokrasi ve sürekli geliştirilen temel hak ve hürriyetler, kalkınma çabasının taşıyıcı sütunları olarak benimseniyor.

Ekonomide istikrar ve sürdürülebilirlik, beşeri, sosyal ve mekansal gelişme alanlarında refahın artışı ve adil paylaşımı ile süreklilik arz eden bir gelişmişlik yönelimi, planda öncelikli amaçlar olarak ortaya konuluyor.

Kalkınmanın hızlandırılmasında önemli rol oynayacak güçlü bir eğitim hamlesi ile milli teknoloji hamlesinin öngörüldüğü On Birinci Kalkınma Planı, her alanda rekabetçiliği ve verimlilik artışını sağlamaya odaklanıyor.

Haberin Devamı

Plan 5 temel eksenden oluşuyor

Plan, "rekabetçi üretim ve verimlilik", "istikrarlı ve güçlü ekonomi", "nitelikli insan ve güçlü toplum", "yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre" ile "hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim" eksenlerinden oluşuyor.

Planda yerli üretimin artırılması ve sanayileşmenin hızlandırılması öngörülürken, sanayi sektörü odak sektör olarak belirlendi. İmalat sanayi ve içinde yer alan kimya, ilaç-tıbbi cihaz, makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları da öncelikli sektörler olarak yer aldı.

Tarım, turizm ve savunma sanayisi de öncelikli gelişme alanları olarak belirlendi.

5 temel eksen neler içeriyor?

Haberin Devamı

Planda "istikrarlı ve güçlü ekonomi" ekseni altında ekonomide; para, maliye, gelirler ve dış ticaret politikaları ile bu politikaları güçlendirecek makroekonomik hedeflere ilişkin temel çerçeve ve prensiplere yer veriliyor.

"Rekabetçilik üretim ve verimlilik" ekseni altında, ekonomide rekabetçilik ve verimlilik artışı sağlanarak hedeflenen yapısal dönüşüm ve refah artışına destek sağlayacak politikaların kapsandığı planda, "nitelikli insan ve güçlü toplum" ekseninde ise beşeri sermayenin güçlendirilmesi, kapsayıcı büyüme yaklaşımının belirgin bir biçimde hayata geçirilmesi ve refahın toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılması amacıyla uygulanacak politikalar ele alınıyor.

"Yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre" ekseni altında da ekonomik ve sosyal faydanın artırılmasına paralel olarak çevrenin korunması, şehirlerde ve kırsal alanlarda yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ile bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik hedef ve politikalara yer veriliyor.

"Hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim" ekseni altında ise hukuk devleti ve demokratikleşme ilkelerinin, devleti oluşturan tüm kurum ve kuruluşlarda güçlü bir şekilde egemen kılındığı, kamu yönetiminde katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirliğin her düzeyde hayat bulduğu iyi yönetişim anlayışının pekiştiği hedef ve politikalar ele alınıyor.

Finansal güçlük içinde bulunan firmalara, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, yapılacak çerçeve anlaşma kapsamında bazı teşvikler verilecek ve borçlarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlanacak.

TBMM Başkanlığına sunulan Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifine göre, yeni kurulan 20 üniversiteye devredilen bina ve tesislerin bulunduğu taşınmazlara yönelik ihtilafların ortadan kaldırılması için söz konusu bina ve tesisler, talep etmeleri halinde Yükseköğretim Kurulunun onayıyla bu üniversitelere devredilebilecek.  Kurul, bu üniversitelere bağlanan birimlerin hangi bina, tesis ve taşınmazları kapsadığı hususundaki tereddütleri gidermeye de yetkili olacak.

Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları ile yurt dışında çalışmaktayken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ederek "Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"daki haklardan yararlanabilecekler.

Teklifle, yurt dışı borçlanması yaparak aylık bağlanan sigortalıların, borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarları, prime esas asgari ve azami günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancının yüzde 32'sinden yüzde 45'ine yükseltiliyor. Borçlanılan süreler, kısmi aylığın statüsü ile tam aylığın statüsünün farklı olmasına neden olabileceği için tam aylığın bağlanacağı statü ve bağlayacak sosyal güvenlik kuruluşu da belirlenecek.

Kısmi aylık bağlanmış olanlar dahil maddenin yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenler için sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceği ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının tespitinde önceki hükümler esas alınacak.

Mevcut bir soruşturma kapsamında bulunan veya el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilen kara ulaşım araçları için 31 Aralık 2019 tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk ediniminde ödenmesi gereken Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) yüzde 25'ine tekabül eden tutarın başvuru sahibine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ilgili tahsil dairesine ödenmesi halinde, araç hakkında el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmeyecek, mevcut kararlar kaldırılacak ve el konulan araç sahibine iade edilecek. İadesi talep edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar, araç sahibince ödenecek.  Tasfiyesi tamamlanmış ulaşım araçları için başvurular kabul edilmeyecek.

Söz konusu ÖTV oranı, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk edinimi gerçekleşmiş kara ulaşım araçlarının el konularak mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi gereken fiilin gümrük idaresince tespit edilmesinden önce ve 1 ay içerisinde kendiliğinden bildirilmesi durumunda yüzde 15 olarak uygulanacak. Bu süre, Cumhurbaşkanı tarafından 6 aya kadar uzatılabilecek.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Destekleme mekanizmasında öngörülen süreler, ilgili kanun ve biyokütle tanımına eklenen kaynaklar için üretim tesisinin YEK Destekleme mekanizmasına dahil edildiği tarihten itibaren başlayacak.

Firmalara ödeme kolaylığı

Bankacılık Kanununa eklenen geçici maddeyle, Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecek.

Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek.

Bu hükümler, iki yıl süreyle uygulanacak. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi şart olacak. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınmayacak.

Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme, bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı kuruluşlara yaptırılacak.

Bu madde kapsamında finansal yeniden yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, ilave kredi vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kar payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek mümkün olacak.

Teminat azaltmak, anapara, faiz veya kar payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile yatırım fonlarına ayni, nakdi ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirler alınabilecek.

Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapılacak.

Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden yapılandırma kapsamına alman bir borçlunun borçlarının, sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren iki yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi halinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmayacak.

Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacak.

Bu düzenlemenin yürürlükte olduğu dönem süresince, anılan madde uyarınca indirdikleri, kısmen veya tamamen vazgeçtikleri kredilerin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartlarına göre kayıttan düşülmesine ve kredilerin yeniden yapılandırılması dahil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda olacak.

Düzenlemeyle bu kapsamda özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre değersiz alacak sayılacak. Teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme veya benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması zimmet suçunu oluşturmayacak.
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda yer alan finansal kiralama ve finansman şirketlerince karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen alacaklar, değersiz alacak sayılacak.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) Mobil Cihaz Kayıt Sistemi'nde (MCKS) kayıtlı olmakla birlikte elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti verilmesi 4 ay içinde engellenecek.

TBMM Başkanlığına sunulan, ekonomide düzenlemeler içeren kanun teklifiyle, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun, eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişilerle ilgili başlatılan bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında bulunan ve müsadere kararı verilmemiş kara taşıtlarıyla ilgili düzenleme yapılıyor.

Buna göre, taşıtın tasfiyesinin tamamlanmamış olması, 31 Aralık 2019 tarihine kadar ilgili gümrük idaresine başvurulması ve taşıtın ilk iktisabında ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin yüzde 25'inin ilgili tahsil dairesine ödenmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde araç hakkında el koyma ve müsadere kararı verilmeyecek. Mevcut el koyma kararı kaldırılacak ve el konulan aracın sahibine iade edilmesine karar verilecek. İadesi talep edilen ulaşım araçlarının muhafazasına ilişkin masraflar araç sahibince ödenecek. Cumhurbaşkanı, başvuru süresini altı aya kadar uzatmaya yetkili olacak.

Teklifle, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun "abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine yönelik fatura tutarı ve ödeme bilgilerini diğer işletmecilerle paylaşabilir veya işleyebilir" hükmü, kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla yeniden ele alınıyor.

Buna göre, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine ve elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlara yönelik tarafların kendi sistemlerinde oluşan fatura tutarı ve ödeme bilgileri ile sahtecilik, dolandırıcılık riski içeren şüpheli veya zarar doğurucu vakalara ve işlem hareketlerine ilişkin kayıtlar işletmeciler, cihazların finansmanını sağlayan doğrudan ya da dolaylı işletmeci iştirakleri ile diğer kredi kuruluşları veya finansal kuruluşlar ve BTK'nin MCKS'i arasında paylaşılabilecek veya işlenebilecek. ?
İşletmeciler, elektronik kimlik bilgisi değiştirildiği tespit edilen, uluslararası dolaşım hizmetlerine yönelik düzenlemeler ve BTK düzenlemelerine uymayan elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlara, kayıp, kaçak veya çalıntı cihazlara, elektronik haberleşme hizmeti veremeyecek.

MCKS'de kayıtlı iken elektronik kimlik bilgisi kopyalanmış gerçek cihazlar ve mobil haberleşme hizmeti sunan işletmeciler tarafından finansman borcu bulunduğu bildirilen cihazlar, borcun devam ettiği süre boyunca sadece eşleştirme yapılan abone numaraları ile kullanılmak üzere kullanıma açılacak. İşletmeciler finansman borcu ödenen cihazları, eşleştirme yapılan numara kısıtının kaldırılmasını teminen MCKS'ye bildirecek.

BTK'nin MCKS’sinde kayıtlı iken kesintisiz 7 yıl süreyle elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almayan cihazların elektronik kimlik bilgileri kayıtlı olmaktan çıkarılacak.

Bu 7 yıllık sürenin hesaplanmasında kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki süre de dikkate alınacak. Bu suretle elektronik kimlik bilgileri kayıtlı olmaktan çıkarılan cihazların kullanıcılarının, BTK düzenlemeleri çerçevesinde başvuru yapmaları halinde cihazların elektronik kimlik bilgileri tekrar kayıtlı hale getirilecek.

Elektronik kimlik bilgisi değiştirilen cihazlar

BTK'nin MCKS'sinde kayıtlı olmakla birlikte düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti verilmesi 4 ay içinde engellenecek.

Bu cihazların kullanıcıları, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde BTK'nin düzenlemeleri çerçevesinde başvuru yaparak 250 TL tutarındaki kayıt ücretini Hazine ve Maliye Bakanlığı muhasebe birimi hesabına yatırmaları halinde, cihazların elektronik kimlik bilgisi ilgili abonenin numaraları ile eşleştirilerek kullanılabilecek.

İhraççıların borçlanma araçlarına ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, Merkezi Kayıt Kuruluşu Anonim Şirketi tarafından düzenlenip hak sahiplerine verilen belge, İcra ve İflas Kanunu'nun itirazın kesin olarak kaldırılmasını içeren belgelerden sayılacak.

Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a "sözleşme bedeli" tanımı ilave ediliyor.

Buna göre, sözleşme bedeli, sözleşme kapsamında işletme dönemi boyunca yükleniciye ödenecek kullanım bedeli ile hizmet bedelinin yönetmelik çerçevesinde hesaplanan net bugünkü değerleri üzerinden elde edilen toplamı olarak ele alınıyor.
Kanun teklifiyle mücbir sebepler, olağanüstü haller veya sözleşme ve eklerinin uygulanmasını etkileyen bir durumun ortaya çıkması veya sözleşme ve eklerindeki hükümlerin ihtilaf içermesi hallerinde sözleşmenin uygulanabilirliğini veya anlaşılabilirliğini sağlamak amacıyla, sözleşme bedelini artırmamak kaydıyla Sağlık Bakanı onayı ile sözleşme ve eklerinde taraflarca değişiklik yapılabilecek.

Bu kapsamdaki sözleşme değişikliklerinde, sözleşme bedelinin artırılmaması kaydıyla kullanım bedeli veya hizmet bedeli artırılmak veya azaltılmak suretiyle değiştirilebilecek. Sözleşme bedeli, net bugünkü değer dikkate alınarak belirlenecek ve net bugünkü değer hesaplanmasına ilişkin esaslara yönetmelikte yer verilecek. İdarece gerekli görülmesi halinde yükleniciye ödenecek kullanım bedeli ödemelerine ilişkin Türk lirası veya döviz cinsinden alt ve üst limitler sözleşme değişikliği düzenlemelerine uygun olarak belirlenebilecek.

Elektrik Piyasası Kanunu'na geçici madde eklenerek, kurulu gücü azami bir megavatlık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin faaliyetlerine ilişkin düzenleme yapılıyor.

Buna göre, çağrı mektubu tarihinden bağlantı anlaşması süresi sonuna kadar tüketim-üretim bağı kopmuş olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde çağrı mektubuna esas abonelik ile en az aynı özelliklere haiz eski veya yeni bir tüketim tesisi aboneliği ihdas ederek ilgili şebeke işletmecisine bildirmesi halinde bağlantı anlaşması süresi, söz konusu bildirim tarihini izleyen 120 günü kapsayacak şekilde kendiliğinden uzamış kabul edilecek.

Özelleştirme ihalesi yapılan Devir Sözleşmeleri ve Elektrik Satış Anlaşmaları kapsamındaki hak ve yükümlülükler için öngörülen süreler, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 36 ay süreyle uzatılacak.

Bu madde kapsamında uzatılan süre içerisinde talepte bulunulması halinde ilgili sözleşmeler devredilebilecek. Bu durumda devir alacaklarda teknoloji sağlayıcı koşulu hariç ilk ihaledeki şartlar aranacak ancak devirden kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanamayacak. Devir nedeni ile idareden herhangi bir hak talebinde bulunulmayacak. Bu kapsamda devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmayacak.

BAKMADAN GEÇME!