Güncelleme Tarihi:
Mersin'de inşası süren Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu'da üçünçü ünitenin temeli atıldı.
Videokonferans yöntemiyle gerçekleşen temel atma törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin iştirak etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada Türkiye'ye eser kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını ve santralin şu anda 16 bin, üretim döneminde ise 4 bin kişiye istihdam sağlayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye'yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız. Yıllık 35 milyar kw saat elektrik üreterek ihtiyacımızın yüzde 10'unu karşılayacak. Her aşaması dikkat ve mükemmel planlama istiyor. Biz de her türlü önem alıyor, emniyetten taviz vermiyoruz. 550 parçadan oluşan santrali güvenlik sistemleriyle donatıyoruz" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise "Yeni bir dönem başlıyor. 4 ünite kurulacak. Personelin sağlık güvenliği için tedbirler alınıyor. Biz zamanlamayı tutturmaya önem veriyoruz. enerji güvenliğine ciddi katkılar sağlayacak. Öncü projenin başarılı hayata geçirilmesi 2 ülke arasındaki dostluğu pekiştirecektir" açıklamasında bulundu.
"YERLİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYI YÜZDE 63,7 SEVİYESİNE ULAŞTI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Üçüncü Ünitesinin Temel Atma Töreni'ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlandı. Kendisinden önce Moskova'dan canlı bağlantıyla törene katılan ve hitaplarını gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e temel atma törenine iştirak nezaketi gösterdiği için teşekkür eden Erdoğan, bugün Türkiye'ye yeni bir eseri daha kazandırmanın haklı gururunu birlikte yaşadıklarını belirtti. Erdoğan, temelini 3 yıl önce Putin ile birlikte attıkları güç santralinin, bugün 3. reaktörünün inşasına başladıklarını, önümüzdeki yıl 4. reaktörün de temelini atacaklarını söyledi. "Milli enerji altyapımıza nükleer gücü de dahil etme kararı, enerji tedarik güvenliği yönünde attığımız stratejik bir adımdır." diyen Erdoğan, bu hamle ile enerjide ülkenin yarınlarını garanti altına almayı hedeflediklerine işaret etti.
Erdoğan, "Koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine rağmen ekonomimiz hamdolsun istikrarlı biçimde büyümeyi sürdürüyor. Geçen sene dünyada birçok ülke ciddi ekonomik daralmalar yaşarken, biz yüzde 1,8'lik bir büyüme oranına ulaştık. İnşallah bu sene büyümemizin çok daha yüksek olacağına inanıyoruz. Ekonomik büyümemize bağlı olarak enerjiye, güvenilir, kesintisiz ve uygun fiyatlı erişim ihtiyacımız da artıyor. 'Enerjiye yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır' anlayışıyla bu alandaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreçte özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz. Nitekim, kurulu gücümüz içerisindeki yerli ve yenilenebilir enerjinin payı yüzde 63,7 seviyesine ulaştı. Geçen yıl neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklı 4 bin 900 megavatlık ilave kurulu gücü devreye aldık." diye konuştu. Erdoğan, "Karadeniz'deki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfimiz, bağımsız enerji, güçlü Türkiye kararlılığımızın en önemli adımlarından biri oldu. Doğu Akdeniz'deki sondaj ve sismik arama çalışmalarından da müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz. Nükleer enerji, 'enerji politikamız' bakımından özel bir yere sahiptir." ifadelerini kullandı.
"NÜKLEER SANTRAL BİRÇOK YAN SEKTÖRE KATKI YAPACAK"
"Hedefimiz, enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan nükleer enerjiyi ülkemizin enerji sepetine eklemektir." ifadesini kullanan Erdoğan, nükleer santralin, oluşturacağı ekonomik ivmeyle birçok yan sektöre de katkı yapacağına dikkat çekti. Erdoğan, şunları söyledi:
"Tesisimiz yapım esnasında en yoğun dönemde 16 bin, üretim döneminde ise 4 bin kişilik istihdam sağlayacaktır. Nitekim proje kapsamında yetiştirilmek üzere seçilen öğrencilerimizden 186'sı 6,5 yıllık zorlu eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndü. Bu gençlerimiz mühendislikten yöneticiliğe kadar nükleer güç santralimizin tüm süreçlerinde görev alacaktır. Böylece Türkiye'nin nükleer enerjide beyin takımı oluşacak, milli enerji seferberliğimiz yeni neferler kazanacaktır. Akkuyu Nükleer Güç Santralimizin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye almayı hedefliyoruz. Toplam 4 reaktörden oluşacak bu santralin diğer reaktörlerinin de peyderpey üretime geçmesi için gece gündüz çalışacağız. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak Akkuyu, yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrik üreterek, ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10'unu karşılayacaktır."
"YAKLAŞIK 550 BİN PARÇADAN OLUŞUYOR"
Erdoğan, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir teknolojiyle inşa ettikleri santralin her aşamasının dikkat ve mükemmel planlama gerektirdiğini vurguladı. Her türlü tedbir alarak emin adımlarla ilerlemeye çalıştıklarını, bilhassa emniyetten kesinlikle taviz vermediklerini vurgulayan Erdoğan, "Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan Akkuyu Nükleer Güç Santralimizi en ileri düzeyde güvenlik sistemleriyle donatıyor, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı standartlarına uygunluğuna mutlaka dikkat ediyoruz." dedi.
Erdoğan, devasa projeyi Türk-Rus iş birliğinin sembollerinden biri olarak gördüklerini, iş birliklerini yeni projelerle derinleştirme noktasında Putin ile aynı güçlü iradeyi paylaştıklarını aktardı. Putin ile tesis ettikleri yakın diyaloğun, sadece ikili ilişkilerde değil, bölgesel barış ve istikrarın korunmasında da kilit rol oynadığına dikkati çeken Erdoğan, Libya'dan Dağlık Karabağ'a, Suriye'den diğer meselelere kadar birçok alanda Türk-Rus diyaloğunun neticelerini sahada görme fırsatı bulduklarını ifade etti.
Önümüzdeki dönemde bu işbirliğini ilerletmekte kararlı olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geçen sene koronavirüs sebebiyle ekonomide, turizmde, yatırımlar ve dış ticarette yaşadığımız ivme kaybını da inşallah bu yıl telafi edeceğiz. Sağlık altyapımız sayesinde, oluşturduğumuz engelsiz ve güvenli turizm anlayışıyla bu sene de Rus misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Bu tesisin kurulmasına giden yolda gösterdikleri gayretleri için başta Sayın Putin olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı şekilde bu projeyi mümkün kılan, gece gündüz demeden çalışan tüm kurumlarımızı, yöneticilerimizi, idari ve teknik personelimizi tebrik ediyorum. Bu muhteşem eserin Türk milletine ve Rus halkına hayırlı olmasını diliyorum."
Konuşmaların ardından, Erdoğan ve Putin'in talimatlarıyla tören alanında bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Genel Müdürü Alexey Likhachev tarafından butona basılarak temel atıldı.
Erdoğan, törenin sonunda, "En kısa zamanda değerli dostumla yüz yüze görüşmek üzere." dedi.
"2 ÜLKE ARASINDAKİ DOSTLUĞU PEKİŞTİRECEKTİR"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ile Rusya’nın ortak projesi Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde yeni bir dönemin başladığını belirterek, "Akkuyu NGS projesinin gerçekleştirilmesi Türkiye’nin enerji güvenliğine ciddi katkılar sağlayacak, ekonomisini daha da güçlendirecek." dedi. Akkuyu NGS projesinde gelinen aşamayla ilgili tüm tarafları tebrik eden Putin, "Ortak projemiz Akkuyu NGS’nin inşaatında yeni bir dönem başlıyor. Akkuyu sahasında toplam dört ünite kurulacak. Kurulu gücü 4 bin 800 megavat olacak." diye konuştu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Nisan 2018’de projede birinci ünitenin temel atma törenini gerçekleştirdiklerini anımsatan Putin, "Rus ve Türk uzmanların, mühendislerin ve işçilerin sarf ettikleri eşgüdümlü çabalar sayesinde santralin inşaatının belirlenen program çerçevesinde devam etmesi konusunda memnuniyetimi dile getirmek istiyorum." ifadelerini kullandı.Projenin inşaatındaki teknik konularda son derece gelişmiş çözümlerin uygulandığını vurgulayan Putin, "Hatta Kovid-19 salgınıyla ilgili birtakım zorluklar bile bizi engelleyemedi. Projede yer alan personelin sağlık güvenliğini korumak için tüm gerekli tedbirler en üst düzeyde alınıyor." şeklinde konuştu.
Putin, Akkuyu NGS’nin 2023’te devreye alınacağını belirterek, "2023 aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünün kutlanacağı senedir. Projeye başlarken, Türk dostlarımız önümüze böyle bir hedef koydu. Sayın Erdoğan bundan hep bahsetti. Dolayısıyla biz bu zamanlamayı tutturmaya büyük bir önem vermekteyiz. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte ileride de Akkuyu projesine gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Akkuyu’nun Türkiye’ye önemli katkılar sağlayacağına işaret eden Putin, "Akkuyu NGS projesinin gerçekleştirilmesi Türkiye’nin enerji güvenliğine ciddi katkılar sağlayacak, ekonomisini daha da güçlendirecek. Türk tüketicileri için de ucuz ve temiz elektriğe erişim sağlayacak." dedi. Putin, projeyle Türkiye’de yeni bir endüstrinin kurulduğunu belirterek, "Nükleer enerji sektörünü yaratıyoruz. Böylelikle Türkiye’nin hem bilim hem de sanayi potansiyeli daha da güçlenecek. Şu an itibarıyla sahada çalışan ve büyük çoğunluğu Türk vatandaşı olan personel sayısı 8 bine çıktı." değerlendirmesinde bulundu.
AKKUYU NGS'DE ÜST DÜZEY GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Rus lider Putin, çok sayıda Türk öğrencinin de ileride Akkuyu’da istihdam edilmek üzere Rusya’da eğitim aldıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türk mezunlarımızın sayısı bu sene 200 kişiyi aşacak gibi görünüyor. Böylelikle Akkuyu NGS devreye gireceği zaman Türk nükleer sanayi için yeterli kadrolar yetişmiş olacak. Ayrıca Akkuyu NGS projesinde en sıkı güvenlik tedbirlerine uyulmaktadır, projenin çevre dostu olması için elimizden geleni yapıyoruz. Rus tarafı hem inşaat sürecinde hem de müteahhitlik çalışmalarında Rus şirketlerinin yanı sıra Türk şirketlerinden de geniş şekilde yararlanıyor. Proje için verilen siparişlerin büyük bölümü Türk şirketler tarafından karşılanıyor ve bu da projenin tüm katılımcıları için ticari anlamda ne kadar cazip olduğunu gösteriyor."
"HEP BİRLİKTE BU ÇALIŞMALARA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'den önce iki ülkenin bakanları açıklamada bulundu. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (Rosatom) Genel Müdürü Alexey Likhachev, bu yıl içinde Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) anahtar niteliğinde birinci ve ikinci ünitesinde reaktörün gövdesini monte edeceklerini söyledi. Likhachev, Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine çalışmalarında verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın inisiyatifiyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile ortak çalışmalara başladıklarını ifade eden Likhachev, şöyle konuştu:
"Altyapıyla ilgili paralel olarak çalışmalara devam ediyoruz. Biz bu yıl içerisinde anahtar niteliğinde birinci ve ikinci ünitede artık reaktörün gövdesini monte edeceğiz. Koruma sistemini inşa edeceğiz ve montajına geçeceğiz. Bizler sürekli olarak santralin Türk iş çevreleri tarafından ilgiyle izlendiğini görüyoruz. Şu an şantiyemizde 400'den fazla Türk şirketi çalışmaktadır. Bu şirketler malzeme hizmeti vermektedir. Türk tedarikçilerden bugüne kadar 2 milyar dolardan fazla hizmet ve mal alımı yapılmıştır. Burada çok önemli bir husus var. Ana müteahhidimiz Türk ve Rus şirketi ortak olarak bulunmaktadır."
Likhachev, yerlileşme çalışmaları kapsamında birçok önemli çalışma yapıldığını, proje için birçok parçanın Türkiye'de üretileceğini dile getirdi. Santralde 143 Türk mühendisin çalışmaya başladığını, halen 107 mühendisin de Rusya'da eğitim aldığını belirten Likhachev, şunları kaydetti: "Bu kişilerin sayısı sürekli artacaktır. Hükümetler arası anlaşmaya göre sürekli olarak Rusya tarafından personelin hazırlanmasına devam edilecektir. İnşa edilen bu santral referanslı bir projeye göre yapılmaktadır. Bu nedenle Türk uzmanlarımız eğitim ve deneyimlerini mevcut çalışma sisteminde görebilirler. Bizler sürekli iletişim halindeyiz. Türkiye'de söylendiği gibi 'bir taştan duvar olmaz'. Dolayısıyla biz hep birlikte bu çalışmalara devam etmek istiyoruz."
"BUGÜN HEDEFİMİZE BİR ADIM DAHA YAKLAŞMIŞ OLDUK"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) dördüncü ve son reaktörünün temelinin gelecek sene atılacağını belirterek, "Akkuyu, 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100. yılında, enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak." dedi. Türkiye'nin nükleer enerji alanındaki hedeflerine yaklaştığını aktaran Dönmez, "Bugün nükleer enerji yolculuğumuzun en önemli kilometre taşlarından birini daha geride bırakıyoruz. Türkiye için yarım asrı aşan bir rüya daha gerçek olma yolunda hızla ilerliyor. Bugün üçüncü reaktörün temelinin atılmasıyla hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk. İnşallah seneye de dördüncü ve son reaktörün temelini birlikte atarız. Akkuyu, 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100. yılında, enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak. Akkuyu, 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100. yılında, enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak." dedi.
Dönmez, enerjide kaynak çeşitliliğinin arttırılmasının önemine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefimize doğru ilerliyoruz. Türkiye büyüdükçe, Türkiye geliştikçe enerjiye olan ihtiyacımız da artıyor. Enerjide arz güvenliğimizi sağlamak için kaynak çeşitliliğinin artırılması ve sürdürülebilir enerji arzının sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında. Nükleer enerjinin devreye girmesiyle de ithal kaynakların payı bir miktar daha düşecek. Bu sayede enerjide hem kaynağın hem de maliyetlerin daha yönetilebilir olması açısından önemli bir avantaj sağlayacağız. Yine Akkuyu ile birlikte, 7 gün 24 saat, ikim ve mevsim koşullarından bağımsız bir şekilde kesintisiz ve temiz enerji üreteceğiz. Özellikle geçtiğimiz kış ağır mevsim şartlarından dolayı pek çok ülkede elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum nükleer santraller gibi baz yük elektrik tesislerinin önemini bir kez daha ortaya koymuş oldu."
Santralin, Türkiye'nin enerji üretimine sunacağı katkıları anlatan Dönmez, şunları ifade etti:
"Akkuyu'nun tasarımı çok sayıda doğal olay ve insan kaynaklı iç ve dış riskler en ince detayına kadar göz önüne alınarak hesaplandı. Akkuyu tam kapasite devreye girdiğinde yılda üreteceği 35 milyar kilovatsaatlik enerjiyle, tek başına tüm Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak. Akkuyu işletmede kalacağı yaklaşık 60 yıl boyunca 2 bin 146 teravatsaat elektrik üretecek. Sıfır emisyon değeriyle elektrik üretecek Akkuyu, yeşil enerji hedefimizin de önemli bir parçası haline gelecek. Akkuyu, yıllık 128 milyon ton, 60 yıl boyunca da 2,4 milyar ton karbon emisyonunu engelleyecek. Bu, 9 milyon hektar ormanın tutacağı karbon miktarına eş bir rakama denk geliyor."
Dönmez, projenin, üst düzey yerli teknoloji üretimi ve yerli sanayinin gelişmesi açısından da yarar sağlayacağına işaret etti.
Projenin, inşaat aşamasında en yoğun dönemde 16 bin işçinin sahada ter dökeceğini vurgulayan Dönmez, "İşletme aşamasında da inşallah 4 bin kişiyi Akkuyu’da istihdam edeceğiz. Bugüne kadar Akkuyu’da 70 bin adam/saati Nükleer Düzenleme Kurumumuz, 327 bin adam/saati de üçüncü taraf olmak üzere toplam 397 bin adam/saatlik denetim gerçekleştirildi. 14 uzmanımız saha, inşaat ve montaj denetimlerine devam ediyor. Yakın zamanda bu sayıyı 40’a çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.
Dönmez, nükleeri sadece elektrik üretiminde değil, ileri teknoloji üretiminde de kullanacaklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle son dönemlerde haberleşme, telekomünikasyon, savunma, sağlık, uzay bilimleri gibi alanlarda yakaladığımız başarının çıtasını, nükleer teknolojiyle bir adım daha öteye götüreceğiz. Türkiye, nükleer enerjiyle sınıf atlayacak. Üst düzey yerli teknoloji üretimi için gereken 'know-how' transferiyle de yerli sanayimizin gelişimine katkıda bulunacağız. Nükleer teknolojiyle birlikte, ekonomimize yaklaşık 6 milyar dolarlık yerli katkı hedefliyoruz."
Proje kapsamında mühendislik eğitimi alan öğrencilere de değinen Bakan Dönmez, şunları kaydetti:
"Bugün 186 öğrencimiz eğitimlerini tamamlayarak Akkuyu’da göreve başladı. 2029’a kadar bu sayı 468’e ulaşacak. Gençlerimizin bilgisi, birikimi ve en önemlisi de enerjisiyle, inanıyorum ki Türkiye, yakın zamanda nükleer teknolojilere adını yazdıran ülkelerden biri olacak. Sözlerime son vermeden önce, vizyonuyla Türkiye’yi nükleer enerjiyle buluşturan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve desteklerinden dolayı Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin'e şükranlarımı sunuyorum."
AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ
Türkiye ve Rusya arasında Mayıs 2010'da imzalanan anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden santralin ilk ünitesinin temeli 3 Nisan 2018'de atıldı.
Her biri 1200 megavatlık 4 reaktörden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak santralin ilk ünitesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılının kutlanacağı 2023'te devreye alınması hedefleniyor. Kalan 3 ünitenin de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor.
Ana lisans ve izinlerin tamamlandığı projede, dördüncü ünitenin inşaat lisansı için başvuru ise geçen yılın mayıs ayında yapıldı. Son ünite olan dördüncü ünitenin inşaat lisansının bu yıl içinde alınması bekleniyor.
İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen Akkuyu NGS'de, inşaatın en yoğun olduğu dönemde yaklaşık 15 bin, işletme döneminde ise 4 bin kişiye istihdam sağlanması planlanıyor.
Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan, kesintisiz elektrik üretilebilecek santralin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.
Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor.