Güncelleme Tarihi:
Ekonomide yeni adımların atılacağını duyuran Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama şöyle:
Bugün (09.06.2022) Bakanlığımız resmi hesabından yayınlanan basın açıklamasında yer alan atılacak adımlar kapsamında;
Bakanlığımızca, vatandaşlarımızın tasarruflarını Türk Lirası cinsi varlıklarda değerlendirebilmelerinin teşvik edilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla, gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi (GES) talep toplama işlemleri 15 Haziran 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirilecektir.
Sadece gerçek kişilere sunulacak olan GES’ler, ülkemiz genelinde gerçekleştirilecek duyuru ve talep toplama işlemleri yoluyla ihraç edilecektir.
Senede ilişkin talep toplama işlemleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığımız sitesinde yayınlanacak duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecektir.
İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak olup kupon ödemelerinde asgari getiri garantisi olacaktır.
Senedin kupon ödemesine esas teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecektir. Senedin yatırımcıya sağlayacağı nihai getiri oranı, ihraç aşamasında Bakanlığımız tarafından belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks değeri ile çarpılması yoluyla belirlenecektir.
Prof. Dr. Sinan Alçın
Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi
Gelire endeksli senet ihracında kamu iktisadi teşekküllerinden seçilecek olanların kârlarının senet oranı kadar yatırımcıya faiz ödeneceğini belirten Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, GES'e yönelimin detaylarının açıklanmasının ardından olabileceğini söyledi.
"ÜST LİMİT KONULACAKTIR"
GES bir devlet iç borçlanma aracı olarak ortaya çıkıyor. 1980'lerin ortasından bu yana hayatımızda vardı. Bu kısmı DİBS'i bankalar üzerinden açılan bir olanak olarak karşımıza çıkıyordu. Kamu iktisadi teşekkülerinden seçilecek olanlardan muhtemelen birden fazla olabilir. İki veya üç KİT karlarının da hesaba katıldığı bir sistem. 3 ayda bir kupon ödemesi var. Dönem sonunda ilgili KİT'in karı da belli oranda senede tekabül eden tutarda üst limit konulacaktır buna "senet sahiplerine ödemesi yapılacak.
Liralaşma stratejisinin bir uzantısı. Bir süredir enflasyona endeksli bir yeni mevduat aracı ya da bono olup olmayacağı tartışılıyordu. Enflasyona endeksli değil, şirket kazançları üzerine endekslenmiş bir kazanç olacak.
"15 HAZİRAN VE SONRASINDA GES'E YÖNELİŞİ GÖREBİLİRİZ"
Sadece DİBS üzerinden değil de atılan tüm adımları dün akşam itibarıyla dikkate aldığımızda piyasa karışık mesaj görmüş durumda. Döviz ve diğer varlıklarda kararsız yaklaşım var. Bütün açısından bakarsak SPK, BDDK, TCMB açıklamalarının toplamı bir karışıklık hissi yaratıyor. GES özelinde konuştuğumuzda bugüne yönelik tepkiyi ölçemeyiz, 15 Haziran'da göreceğiz. Talep nasıl toplanacak bunlar netleşecektir. 15 Haziran ve sonrasında buraya yönelişi görebiliriz.
Mevduatların 3 aylık KKM'ye dönüş yaptığını varsayarsak GES'e sınırlı etki yapacaktır. Garanti faiz oranı olacak. Seçilecek kuruluşlar önemli. Kar etme ihtimali yüksek kuruluşlar seçilirse talep yüksek olur.
Bu politikalar ortodoks değil. Enflasyonla mücadelede etkili araçlar, sıkı para politikası, daraltıcı maliye politikası olmalı. Bu araçlar makro ihtiyati tedbir bağlamında değerlendirilebilecek yan yollardır, enflasyona nitelikli etkisi olmaz.
"EMTİA PİYASASININ AÇILMASI OLUMU"
Ülkenin 2 yıl içerisinde temerrüte düşme olasılığı üzerinden Londra'da fiyatlanan bir endekstir bu. En son düzey 800'e yakın yani 8 puan demek. Yabancı yatırımcı bankaya para yatırdığında yüzde 18 faiz alacaksa bunu zihinsel olarak düşürüyor. Bunu kaybetmemek için sigorta paketi almak istiyor.
Uluslararası alanda dışarıdan içeriye sermaye girişi varsa içeriden dışarıya da var. Kripto varlıklarla muazzam artmış durumda. Dünyada ilk 3'te yer alıyoruz. Emtia pandemide gözde yatırım aracı olmaya başladı. Uluslararası borsalarda bunun alım satımı yapılıyor. BİST'te bunun bir yatırım aracı olarak açılması olumlu. Bu hafif bir dokunuş. Londra Borsası'ndaki swap adımı Türkiye CDS'inde ciddi sıçrama yaratmıştı. Swap piyasasında tahsisli olarak açılma sinyalinin verilmesi. Sinyal verilecek deniyor ama sinyalin ne demek olduğunu görmedik.
Dr. Fatih Anıl
Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi
"CARİ AÇIĞI TOPARLAMAMIZ LAZIM"
Türkiye'nin parayı çevirmede sorunu olmadığını belirten Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Anıl, CDS'lerin düşürülmesi ve maliyetlerin aşağı çekilmesinin gerektiğini söyledi.
Anıl'ın açıklamaları şöyle:
Beklentiler dün çok yüksektir. Burada net olmak lazım. Şu kamu kuruluşlarının gelirleri bundan faydalanacak diye. Vatandaş basit şeyleri sever. Basite indirgeyerek anlatmak lazım. Şirketlerin ne kadar kar edeceklerini göremiyoruz. Piyasayı yavaşlatmak, tüketimi azaltmak istiyorlar. Bu da krediye dayanıyor. Kredi kartlarında vadeyi kısalttı, ödeme miktarını yükseltti. Bunlarla bir miktar frene basılacaktır. Türkiye'nin ana sorunu ne, dövizi niye kontrol altına alamıyoruz. Cari açığı toparlamamız lazım.
"PARAYI ÇEVİRMEDE SORUNUMUZ YOK"
Türk devletinin tarih boyunca Osmanlı'nın borcunu ödemiş bir ülkeyiz. Parayı çevirmede sorunumuz yok. Yüksek maliyetle çevirmek zorunda kalacağız. Yetkili kurumların CDS'i aşağı çekerek borçlanma maliyetini düşürmeleri gerekiyor. Bunun için CDS'i düşürmemiz lazım. Tedbirler alınmalıydı. Sürdürülebilirliğine bakılması lazım. Netleşmesi lazım. Yaza girerken turizmden iyi haberler geliyor, döviz girişi olacak. Enflasyon doğal olarak tarımsal ürünlerde indirim olacak. Kısmen enflasyonda frenleme olacak. Önümüzdeki 2-3 ayı iyi kullanmamız lazım. Borsamız yüzde 70 yerli, yüzde 30 yabancı. Sıcak parayı çekmemiz lazım. Buralara konsantre olmak lazım. Alınan tedbir yerindedir, daha net açıklama yapılması gerekiyor.
Mazot fiyatları piyasayı etkiliyor. Burada da bir şeyler yapılması lazım. Yenilenebilir enerjiye ağırlık vermemiz lazım.
Sadi Özdemir - Ekonomi Gazetecisi
"VATANDAŞ TEVECCÜH GÖSTERECEKTİR"
Türkiye ekonomisine yeniden kazandırılan Gelire Endeksli Devlet İç Borçlanma Senedi'ne ilişkin ekonomi gazetecisi Sadi Özdemir açıklamada bulundu. Devletin KİT'lerinden seçim yapılarak gelirine endekslenecek senedin bankalar tarafından vatandaşlara satılacağını açıkladı.
Özdemir "Buradaki getirinin enflasyonu da baz alarak daha iyi getiri olması bekleniyor. Vatandaş teveccüh gösterecektir" dedi.
Özdemir'in açıklamaları şöyle:
Daha önce de ekonomi yönetimleri çok eskiden bahsedersek Turgut Özal zamanında köprünün gelirleriyle ilgili o gelirlere endekslenmiş sertifika çıkarılmıştı. 2009 krizinde hatırlıyoruz DİBS kağıtlarını.
Devletin gelirleri var. KİT'ler var, kurumlar var. Gelirleri genelde yüksek olanlar konuşulur, gelirler hazineye aktarılır. TMO, TPAO, DHMİ olabilir, bunların gelirleri seçilerek endekslenecek bir ihraç. Borçlanma kağıdı diyelim. Burada vatandaşı ilgilendiren taraf bu süper bono, tahvil olmuş olsaydı faiz ilan edilecekti. Burada ise 15 Haziran'dan önce garantili gelir tarafı enflasyon da düşünülerek vatandaş için cazip bir gelir söylenmiş olacak. 3 aylık kupon ödemeleri hangi kuruma endeksliyse bu kurumların gelirlerine göre daha fazla gelir elde edebilir.
"LİRALAŞMA POLİTİKASINI DESTEKLEYECEK"
KKM ile sakinleşti. Dolarizasyon olur mu, dolarda baskı var şeklinde konuşuluyor ve dolarda yükseliş başlamıştı. Bireysel yatırımcıya sunulmuş olması doğrudan bu hedefi halletmek, liralaşma politikasını desteklemek için yeni bir enstrüman getirilmiş oldu.
Bankalar kanalıyla alınacak. Hazine bunun detaylarını belirledikten sonra bankalar pazarlamasını yapıyor. Getiri oranı açıklanmadığı için ne kazanacak durumu şöyle, enflasyon rakamlarını göz önüne getirmemiz lazım. Buna karşı korunmak için bir getiri olması bekleniyor. 15 Haziran'da bu da açıklanmış olacak.
Araştırdığım kaynaklara göre 2010'dan sonra GES olmamış. O zaman da küresel kriz vardı, her ülkede makroekonomik dengeler bozulmuştu. Türkiye o dönemde de önlem almıştı. Olağanüstü dönem için geçerli bir enstrüman. Yüksek enflasyonist dönemden geçiliyor, kurlarda atak, faizlerde yükseliş görüyoruz, dolarizasyon var bizim ülkemize mahsus. KKM ile başarı sağlanmıştı, bir enstrüman bekleniyordu, faiz değil gelire endeksli oldu. Vatandaş geliri beğenirse süper bono kadar başarılı olur diye düşünüyorum.
Bankaların mevduata verdiği faiz belli. Enflasyona göre düşük kaldığı için vatandaş dolarda şu bu olur diye dolar alıyor. KKM'ye de dolar endeksli parasını yatırmış oluyor. Mevduata para yatırmadığı için dolarizasyon oluyordu. KKM'de dolar farkını hazine ödeyecek dendi, sakinleşme oldu. 3 ay vade doldu, ikinci 3 ay doldu. Yıllık enflasyon yüzde 73,5. Kur bile enflasyona mağlup olabilir, bu faizi kabullenip KKM olmadan tasarruf yatırmıyor, kur korumalı mevduatlar bir tık sorunu çözmüş oldu devlet. Buradaki getirinin enflasyonu da baz alarak daha iyi getiri olması bekleniyor. Vatandaş teveccüh gösterecektir. Dolar akşam saatlerinde 17.30 seviyelerine gelmiş, 17'nin altına gelmişti. Bugün dolar dünkü kadar ateşli değil. Vatandaş ne olacağını bekliyor.
Sadece bilmediğimiz bir şey var. O vatandaşın garantili olarak nasıl bir getiri alacağının ilan edilmesi.