Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Yatırımlara kavuşmak için gece gündüz çalıştık. İstanbul'un her meselesinin çözümüne dört elle sarıldı. Kendi halinde devam etse ulaşım, su, çöp, kanalizasyonu, arıtması, elektriğiyle, doğal gazıyla ayakta duracak mecali olmazdı. İstanbul'u biz yeniden ayağa kaldırdık. Biz gelmeden önce ne vardı. Çöp, çukur, çamur. CHP bu demek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli'de restorasyonu tamamlanan Aydos Kalesi ile Sultan Korusu'nun açılışlarını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan altılı masaya yönelik olarak "Kendi köhne düzenlerini sürdürmek için vesayetten darbeye terör örgütlerine göz kırpanlar yine her zaman olduğu gibi karşımızda kol kola girdiler. Batı ne diyecekmiş? Vay vay vay, yazıklar olsun. Avrupa'nın aferin demesine bunlar muhtaç. Bizim ise milletimin aferin demesine ihtiyacım var" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
İstanbul'un çevresindeki pek çok yer gibi Sultanbeyli'de 1960'larda başlayan 1980'lerde patlama yapan büyümeyle ilçe oldu. İlk yapılaşmada sağlıksız şehirleşmenin sembollerinden biri haline gelmişti. Dönemlerimizde devam eden süreçte Sultanbeyli'nin sorunlarını çözdük, altyapısını tamamladık. 350 bini aşan nüfusuyla İstanbul'un en cazip ilçelerinden biri olarak öne çıkıyor. Karşımda muhteşem bir katılım görüyorum. İşte bu Sultanbeyli'nin nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor. 2023 14 Mayıs'ına hazır mıyız?
Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız diyen kimdi? CHP. Biz ne dedik. Fatih 18 yaşında çağ kapadı çağ açtı. Torunları olarak bizim gençliğimiz de parlamentoda yerini alır.
Bugün açılışını yaptığımız eserler konum ve hikayeleriyle ihtimamı hak eden yerlerdir. Aydos Kalesi geçmişi, Abdurrahman Gazi'nin kahramanı olduğu fetih hikayesiyle milletimizin gönlünde ayrı yere sahiptir. 13 yıldır iğneyle kazar gibi sürdürülen çalışmalar neticesinde ortaya böyle bir eser çıktı.
Sultan korusu 127 bin metrekare alanda tesisleriyle ilçemize yakışır mesire yeri oldu. Maziden atiye kurduğu güçlü köprüyle büyüyen gelişen Sultanbeyli'ye bu güzel eserleri kazandıranları tebrik ediyorum.
"ÇÖP, ÇUKUR, ÇAMUR. CHP BU DEMEK"
İstanbul asla ihmale gelmeyen bir şehirdir. Burası öyle bir yerdir ki, bu şehre aşkla hizmet edenin aşamayacağı hiçbir engel, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sıkıntı olmaz. Biz siyasete başladığımız ilk yıllardan belediye başkanlığı dönemine, sonrasında sorumluluk üstlendiğimiz her yerde bu sorumlulukla hareket ettik. Yatırımlara kavuşmak için gece gündüz çalıştık. İstanbul'un her meselesinin çözümüne dört elle sarıldı. Kendi halinde devam etse ulaşım, su, çöp, kanalizasyonu, arıtması, elektriğiyle, doğal gazıyla ayakta duracak mecali olmazdı. İstanbul'u biz yeniden ayağa kaldırdık. Biz gelmeden önce ne vardı. Çöp, çukur, çamur. CHP bu demek.
Bye bye Kemal'e 14 Mayıs'ta dersi vermeye hazır mısınız? Yandaşlarına dersi vermeye hazır mısınız? Size inanıyorum, güveniyorum. Durmak yok yola devam.
Devasa yatırımları yahu denizin altından geçirdiğimiz Marmaray ve Avrasya Tüneli'yle biz bu ülkede tarih yazdık. Fatih karadan kadırgaları yürüttü. Onun torunları olarak Marmara'nın altından raylı sistemi yürüttük. Bye bye Kemal var mı böyle eseriniz? Yanındakiler var mı böyle eseriniz. Büyükşehirler elinizde, ne yaptınız ya, söyleyin, şunu yaptık deyin. Hiç. İstanbul susuz muydu? İstanbul'a suyu 110 km'den Istranca dağlarını delerek biz getirmedik mi? Kardeşlerim bu bölgeler susuz değil miydi? Sakarya'dan suyu buraya getirmedik mi? Laf üretmedik, iş ürettik. Şehrin ihtiyaçlarını karşılayacak imkanları yüzlerce kilometreden alıp taşıdık. Nerelerden nerelere geldik. İlçelerde de belediye başkanlarının verdiği mücadelenin yakın şahidiyiz.
"BUNLAR AVRUPA'NIN 'AFERİN' DEMESİNE MUHTAÇ"
Tüm çalışmaları yaptıklarımızı engellemek hatta tersine çevirmek için buldukları hiçbir fırsatı kaçırmayan güruha rağmen yürütüyorsanız işiniz daha zor. Kendi köhne düzenlerini sürdürmek için vesayetten darbeye terör örgütlerine göz kırpanlar yine her zaman olduğu gibi karşımızda kol kola girdiler. Batı ne diyecekmiş? Vay vay vay, yazıklar olsun. Avrupa'nın aferin demesine bunlar muhtaç. Bizim ise milletimin aferin demesine ihtiyacımız var. Bunlar herkese eyvallah ederler. Bu millete dönüp bakmazlar. Hayatımızın her safhasında olduğu gibi bugün de sadece Allah'a güveniyor sadece milletimizden destek bekliyoruz.
"TEK PARTİ FAŞİZMİNİ HORTLATMAK İSTEYENLERE MYEDAN OKUMAYA HAZIRLANIYORUZ"
Tek parti özentisi faşist zihniyetin Rahmetli Menderes'in "Yeter söz milletindir" diyerek milletimiz adına sergilediği meydan okumayı hala hazmedemediğini görüyoruz. Esasen bizim de İBB başkanlığıdan başlayarak milletimizle birlikte bunlara karşı girdiğimiz her seçim her başarı yeni bir meydan okumaydı. 14 Mayıs'ta gidilecek seçimlerde küresel güçleri arkasına alarak tek parti faşizmini hortlatmak isteyenlere yeni bir meydan okumaya hazırlanıyoruz. Seçimde 'Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir' diyerek huzurunuza geliyoruz.
Geçtiğimiz 20 yılda İstanbul başta olmak üzere ülkemizin 81 vilayetinin tamamını nasıl asırlık eser ve hizmetlere kavuşturduysak Türkiye Yüzyılı destanını hep beraber yazalım diyoruz. Biz o onun bıraktığı maalesef o hastaneyi Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Modern Hastanesi yaptık. Güya bize karşı aday çıkarmak için kurdukları masanın altından birbirlerini tekmelemekten başka birşey yapmayanlara iradenizi sandıkta göstermenizi istiyorum. CHP'nin başındaki zatın büyük hevesle sarıldığı Bay Kemal sıfatını terfi ettirdik. 14 Mayıs'ta adı ne oldu? Bye bye Kemal'e çevireceğinizden şüphe duymuyorum.
Unutmayın, 14 Mayıs'ta sadece CHP'nin başındakine bye bye demekle kalmayacak, tek parti zihniyetini sandığa gömeceğiz. Milleti ve onun iradesini bir kenara bırakıp ülkeyi 6 kişinin hırslarının oyuncağı hale getirmek isteyenlerin hevesini kursaklarında bırakacağız. Bu zafer aynı zamanda son 3,5 yıldır adeta kaderine terk edilen unutulan, kaynakları sömürülürken eser ve hizmetten mahrum bırakılan İstanbul'un da ayağına vurulan prangalardan kurtuluşu olacaktır.
Sultanbeyli'den bugüne kadar hep olduğu gibi 14 Mayıs'ta da kutlu mücadelede tüm gücüyle yanımızda yer almasını bekliyoruz. Buradan her vatandaşımı ülkemizin dünden bugüne muhasebesini yaparak doğruya doğru demeye davet ediyorum.
Bizim yolumuz, hakkın, hakikatin, doğrunun yoludur. Bizim mücadelemiz istikbalin, istiklalin, güvenin, istikrarın mücadelesidir. 20 yıldır karşınızdayız, ülkemize eser kazandırma, millete hizmet etme, mazlum ve mağdurlara sahip çıkma dışında bir niyetimizi çabamızı gören var mı? Eyy bye bye Kemal, yanındakiler, bugüne kadar ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine siz mi çıkardınız? 27 havalimanında 57 havalimanına Türkiye'yi çıkaran kim? YSS'den Osmangazi'ye bütün bu köprüleri yapan kim? Marmaray'ı Avrasya Tüneli'ni, şehir hastanelerini yapan kim? 76 üniversiteden 208 üniversiteye çıkaran kim?
"NEYİ YIKIYORSUN? SEN KİMSİN YA"
6100 kilometreden 30 bin kilometreye şehirler arasındaki yolları yapan kim? Bay Kemal sen mi yaptın, yoksa senin yanındakiler mi yaptı? Bunlar var ya bunlar... Ben bunları sayıyorum, masanın etrafındakiler neyi sayacaklar? Bunlar musluk açar musluk. Başka birşey yok. Çalışan biziz, üreten biziz, er meydanında mücadele eden biziz. İşte dün yine Afyon-Şuhut arasındaki yolun açılışını yaptım. Durmuyoruz, durmak yok. Her çalışan, üreten, er meydanında mücadele eden gibi eksiklerimiz olabilir. Bundan sonrası çok daha farklı olacak. Sen git George'dan aferin almaya devam et. Zavallı bunlar. Bizim yanımızda adam gibi yürüdüler bizden sonra kayboldular. Gözünü ABD, AB'ye dikenlerin böyle bir gayreti olamaz. Ne diyor, Davos'a gideceğim. Ne yapacaksın Davos'ta. IMF başkanına Davos'ta bak adamlarını gönderirsin taksitlerini alırsın ama Türkiye Cumhuriyeti'ne talimat veremezsin. 23,5 milyar dolar borcumuz vardı, 2013'te borcu sıfırladık. CHP o masanın etrafındaki birileriyle otel lobilerinde IMF ile görüşmeye devam ettiler. O zaman Merkez'in rezervi 27,5 milyar dolardı şimdi 128,5 milyar dolar oldu. Biz buyuz.
Şurada fazla birşey kalmadı. 14 Mayıs'a kadar durmak yok, yola devam. Kapı kapı dolaşacağız. Hayatın her alanında daha ileriye gitmemizi sağlayacak yatırımlara devam edeceğiz. Ne diyor şunu yıkacağız, bunu yıkacağız. Neyi yıkıyorsun, sen kimsin ya. Öbür tarafta adaletten bahsedeceksin, milletin kuruşunu yedirmeyiz diyeceksin, nasıl yıkacaksın? Yapılanları yıkacak durduracak bir yıkım ekibine değil, daha büyük eserler yapacak, hizmetler getirecek AK Parti'ye Cumhur İttifakı'na ihtiyacı var.