Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, döviz kurunda yaşanan dalgalanmanın önemli ölçüde kontrol altına alındığını belirterek, "Kurun yıl sonu hesap kapatmaları sebebiyle bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur. Yılbaşından itibaren kurun bu hafta başındaki gibi makul bir seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Bunu sağlamak için elimizdeki imkanları da kullanacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ASKON Genel Kurulu’na katıldı. Genel Kurul’da konuşan Erdoğan “ASKON hep bu milletin bu devletin yanında yer almıştır. Bu güzide derneğimiz Anadolu bağrından çıkan, önce bölgesinde sonra Türkiye’de ve dünya çapında büyük başarılalar imza atan iş insanlarımızı temsil etmektedir.
Kazanırken hakkı ve hakkaniyeti gözetme anlayışıyla çalışan ASKON son dönemde bu ilkeli tavrıyla farkını ortaya koymuştur. Konumu, bereketi, potansiyeli, medeniyetler inşa eden siyasi, ekonomik ve sosyal iklimi ile her dönem insanlığın gözdesi olan Anadolu, ASKON gibi sivil yapılar vasıtasıyla bu vasıflarını geleceğe taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE EKONOMİSİNİ, YÜKSEK FAİZ YÜKSEK ENFLASYON SARMALINDAN KURTARIP BÜYÜME ROTASINA SOKMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ"
Konuşmasının önemli bir bölümünü ekonomiye ayıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir süredir Türkiye ekonomisini, yüksek faiz yüksek enflasyon sarmalından kurtarıp, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme rotasına sokmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadelede en büyük güç kaynağımız her alanda ülkemize kazandırdığımız alt yapı ile müteşebbisinden çalışanına insanlarımızın dinamizmidir” şeklinde konuştu.
"YILBAŞINDAN İTİBAREN KURUN BU HAFTA BAŞINDAKİ GİBİ MAKUL BİR SEVİYEDE İSTİKRAR KAZANACAĞINI DEĞERLENDİRİYORUZ"
Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaya da değinen Erdoğan, “Son dönemde yaşadığımız önemli sorunlardan biri döviz kurundaki dengesiz dalgalanma ve fiyatlardaki fahiş artıştır. Aldığımız tedbirlerle döviz kurundaki anlamsız dalgalanmayı önemli ölçüde kontrol altında aldık. Kurun yıl sonu hesap kapatmaları sebebiyle bugünlerde tekrar oynamaya başlaması geçici bir durumdur. Yılbaşından itibaren kurun bu hafta başındaki gibi makul bir seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Bunu sağlamak için elimizdeki imkanları da kullanacağız. Amacımız hem iş insanlarımızı, hem vatandaşlarımızı 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 3 yıl sonrasını görebilecekleri, yatırım ve tasarruf kararlarını buna göre verecekleri bir güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır. Bir defa şu ikiliyi unutmayacağız. Güven ve istikrar. Kuruluşumuzdan itibaren ekonomik anlayışımızı bu iki kavram üzerine yerleştirdik. Bir süredir yaşanan gelişmeler kur üzerinde ülkenin ve milletin felaketi pahasına haksız kazanç sağlama niyetinde olanları bunun beledini ağır bir şekilde ödemek mecburiyetinde kalabildiklerini göstermiştir. Yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülüyüz ama ülkemizin selameti için doğru olan yapmak boynumuzu borcu. Faizlerin düşük, kurun istikrarlı, enflasyonun aşağı yönlü, yatırımın, üretimin ve ihracatın coşkulu bir şekilde artış gösterdiği, gençlerimiz başta olmak üzere herkesin çalışacak iş ve hayatını sürdürecek gelir sahibi olduğu bir ekonomik işleyiş inşa ediyoruz. Yeni sistemde kazançlarını arttırarak ülkemizi cari fazlaya geçirecek firmalarımız bunu sürekli yeni yatırıma dönüştürerek bizi hedeflerimize daha da yaklaştıracaktır. Ülkemiz sanayi ve turizmin lokomotifi olduğu bu sürece girmiştir ve hızla yol almaktadır” açıklamalarında bulundu.
"VATANDAŞLARIMIZDAN TASARRUFLARINI KENDİ PARAMIZDA TUTMALARINI, TÜM İŞLERİNİ KENDİ PARAMIZLA YÜRÜTMELERİNİ İSTİYORUM"
Vatandaşlara “Türk Lirası’na sahip çıkma” çağrısında bulunan Erdoğan şunları söyledi:
“Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum ve tavsiye ediyorum. Biz kendi paramızı ölçü olarak almadığımız sürece her zaman batmaya mahkumuz. Türk Lirası bizim paramız. Biz onunla hareket edeceğiz. Biz yok şu dövizmiş bu dövizmiş bunlarla değil. Bir de hep söylüyorum faiz aşağı faiz yukarı. Arkadaşlar artık lütfen bu işi kitabımızdan bir defa çıkaralım. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Bunu bilecek buna inanacağız, bununla yolumuza devam edeceğiz. Alışverişi döviz üzerinden olmayan firmalarımızdan da kendi paramız dışında bir finans aracı kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Bu paketi açıkladığımız günden itibaren mevduatlarda dövizden kendi paramıza ciddi dönüş başlamıştır. Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın hem vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Ülkemiz ekonomisine serbest piyasa mantığı aykırı şekilde kur üzerinden yöneltilen yurt dışı kaynaklı saldırıları etkisiz hale getirecek mekanizmaları zaten kurmuştuk. Son dönemde yaşadığımız gibi döviz kurunda yurt içi talepten kaynaklanan ani, sert rasyonel temeli olmayan iniş çıkışlar yaşanmasını engelleyecek tedbirleri aldık alıyoruz. Elbette bütün bunları serbest piyasa ekonomi kurallarından sapmadan, ülkemizin kürese ekonomik sistemle güçlü bağlarına zarar vermeden yapıyoruz. Tasarruf yöntemi olarak altını tercih eden vatandaşlarımızı ellerindeki bu değeri finans sistemimize dahil etmeye çağırıyorum. Yastık altında tutulan 5 bin ton altının ne kadarını ekonomiye kazandırabilirsek, ülke olarak gücümüz o derece artacaktır. Döviz kurunu yatay seyre geçirme ve altını sisteme kazandırma sürecini ne kadar hızlı yürütürsek enflasyonu ve çoğu defa onu da aşan fahiş fiyat artışlarını kontör altında alma mücadelemizde elimiz o derece güçlü olur. Enflasyon ve fahiş fiyat artışının en önemli bahanesi olan kurdaki dengesiz yükselişi ortadan kaldırdığımız için artık bu alanlarda da hızlı bir normalleşme bekliyoruz. Eğer enflasyon ve fahiş artış kurdaki yükselişten değil de bütçe açığından kaynaklanmış olsaydı işimiz çok daha zordu.”
"CHP BAŞINDAKİ ZAT SİYASİ EŞKIYALIK YAPMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "CHP’nin başındaki zat son günlerde terör örgütü güdümündeki parti ile kurduğu sıkı fıkı ilişkilerin etkisi ile olsa gerek kamu görevlilerine tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ASKON Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi.
Erdoğan, “Biz ülkemiz için böylesine büyük ve tarihi devrimleri hayata geçirmenin gayretiyle gece gündüz koştururken birileri de akla ziyan iddialarla çocuksu davranışlarla kendi kalibrelerini sergiliyor. CHP’nin başındaki zat son günlerde terör örgütü güdümündeki parti ile kurduğu sıkı fıkı ilişkilerin etkisi ile olsa gerek kamu görevlilerine tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce merkez bankasından randevu istedi. Kendisine randevu verildi. Gitti kendisi bilgilendirildi. Fakat çıktı yalan yanlış birçok şey anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins, cibilliyet bozuk. Böyle bir durum. Arkadan istatistik kurumundan randevu istedi. Ne dedi. Dedi ki ‘Siz imtihanı kaybettiniz. Merkez bankasına gittiniz içeride başka, dışarıda başka konuştunuz. İstatistik kurumu sır bir kurumdur. Burada da aynı yollara başvuracaksınız. Talebiniz neyse bize bildirin, biz gerekli cevabı veririz’ dedi. Bunlar kalktılar istatistik kurumu önünde gösteri yaptılar. İçeri giremediler. Bir süredir helalleşme benzeri söylemlerle kendini ne kadar demokrat, özgürlükçü, kucaklayıcı göstermeye çalışırsa çalışsın başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor” ifadelerini kullandı.
“BUNDAN SONRA DEVLETİN KURUMLARINA DA BÖYLE RAST GELE GİDEMEYECEKSİN”
Kılıçdaroğlu’nun en son Milli Eğitim Bakanlığı’na gitmeye çalıştığını hatırlatan Erdoğan, “Halbuki aynı partinin TBMM eğitim komisyonu üyesi milletvekilleri var. Davet edildikleri 20. Milli Eğitim Şurası’na katılma tenezzülünde bile bulunmadılar. Aynı şekilde meclis açıldıktan sonra eğitim meselelerini görüşmek üzere komisyon üyeleri bakanlığımıza davet edilmişti. Buna da sadece CHP milletvekilleri iştirak etmediler. Milli Eğitim Bakanımız çeşitli vesilelerle sık sık meclise gidiyor. Kendisine orada da ulaşmak mümkün. CHP’nin amacının orada bakanla eğitimimizin meselelerini konuşmak olmadığını göstermeye bu örnekler bile yeterlidir. Kendi evladının evine bile haber vermeden gidemeyen CHP başındaki zatın bu eşkıyavari baskınlarla derdi kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmak. Bay Kemal bak devletin kurumlarını yozlaştırmak, yıpratmak asla mümkün değildir ve bundan sonra devletin kurumlarına da böyle rast gele gidemeyeceksin. Bitti artık. Her şeyden önce devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir. Sende bu dürüstlük yok. Sana bugüne kadar yeri geldi savunma bakanlarımı gönderdim, yeri geldi dışişleri bakanımı gönderdim. Gidin bilgilendirin dedim. Ama sen adam değilsin. Dürüst değilsin. Sana dışişleri bakanı gönderen, savunma bakanı gönderen bu Cumhurbaşkanı. Her noktada ‘Merkez Bankası bağımsız değil’ diyordun. Merkez bankası seni kabul etti demek ki bağımsız ama sen bağımsız değilsin. Ben senin ipinin kimlerin elinde olduğun çok merak ediyorum. O da meydana çıkacak tabii ki. Bakanlarımız ve kamu görevlilerim bu kifayetsiz muhterise böyle bir fırsatı vermeyerek doğrusunu yapıyor. Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip dilediği bilgiyi alma hakkına sahip olduğunu çok iyi biliyor. Ama dert başka olunca ortaya can sıkıcı görüntüler çıkıyor” diye konuştu.
CHP’nin terör örgütü ile işbirliği içerisinde olduğunu savunan Erdoğan, “Atalarımız ‘üzüm üzüme baka baka kararır’ dediği gibi bunlar da Kandil’in kuklası yoldaşları ile otura kalka edebi ile siyaset yapmayı unutmuşa benziyorlar. Kandili bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Ya sen iktidara mı geleceksin. Kandil’deki yoldaşlarınla kol kola dolaşan sen değil misin. Ankara’dan İstanbul’a onlarla beraber yürüyen sen değil misin. Senin neren onlardan kopuk. Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Bu kadar yavrularımız bizim şehit edildi umurunda değil. Zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler mümkün mü. Şimdi de ittifakınızı kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksin. Milletimiz kendi değerlerine düşmanlığı, kamu kurumlarına saldırıyla bir adım ileri götüren bu zorbalara hak ettikleri dersi inşallah ilk fırsatta sandıkta verecektir” şeklinde konuştu.