Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Giresun’daki toplu açılış töreni ve AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı sonrası bugün Trabzon Atatürk Alanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı.
Törene Erdoğan’ın yanı sıra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı.
“BUNLARIN SADECE SÖZLERİ DEĞİL HAYATLARI DA YALAN”
Konuşmasında birilerinin ülkeye ve millete hizmet makamlarını kendi siyasi ajandalarının basamağı olarak gördüğünü vurgulayan Erdoğan, “CHP’nin başındaki zatta kurduğu ittifakla, etrafına topladığı kifayetsiz muhterislerle meseleye böyle bakıyor. İşte CHP kim ile yan yana terör örgütü ile yan yana. PKK bir terör örgütü, onun meclisteki uzantısı da malum. Ya bunlarla el ele, kol kola dolaşanlara benim milletim yürü der mi?...Bölücü terör örgütünün uzantısı olan partiyi dahi ülkenin yönetimine ortak etme sevdasına kapıldılar. Belediyelerinde bunu zaten yaptılar. En kritik yerleri PKK’sından FETÖ’süne kadar terör örgütleri ile irtibatlı kişileri altın tepside maalesef belediye makamında iş verdiler.
44 bin işçiyi belediyeden atıp onların yerine maalesef teröristleri doldurdular. Hatırlarsanız bunlar seçimden önce kimsenin ekmeği ile oynamayacakları yönünde namus, şeref, haysiyet sözü vermişlerdi. Bay Kemal sen bu sözü verdin. Nerde namus ? nerde şeref ? Seçimden sonra ipleri eline alınca yaptıkları ilk iş ise liyakatine gayretine emeğine bakmaksızın kendilerinden görmedikleri herkesi kapı önüne koymak oldu. Ülkelerine her fırsatta bunlar yabancılara şikayet etmediler mi ? Siyasi ikballerini yabancılardan alacakları desteğe bağlamadılar mı?
Allah göstermesin. Yarın ülkenin başına geçseler yine aynısını yapacaklar ve bunlar batıdan talimat alacaklar. Çünkü bunların ülke ve şehirlere hizmet etmek gibi dertleri yok. Çünkü bunların sadece sözleri değil hayatları da yalan. İşte bir tanesi vardı ya bir kadın. Televizyonda çıkıyor ne diyordu büyük yalan söyleyeceksin. En büyük yalanı söyleyeceksin. Bunları dediler mi ? Sonra ne oldu şimdi yargı aldı tutukladı. Şimdi cezaevinde. Kime çalışıyordu bunlar CHP'ye, Bay Kemal'e çalışıyordu. Bey Kemal'de zaten yalanı bunlardan öğrendi. Çok iyi ve büyük yalan söyler” diye konuştu.
“BENİM HEMŞEHRİLERİM, BENİM MİLLETİM BU ADAMIN YALANLARINA PRİM VERMEYECEK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından kendisini ihaleye imza attığı evrakı göstererek yine bir yalana imza attığını söyledi. Erdoğan, “Geçen akşam yine çıkmış. Benim saat 22.00'da televizyonda programım var. Aynı saatte o da kendi özelinden açıklama yapıyor. Bu açıklamayı yaparken yine bir yalan ihale yapmışız ve bu ihalede de 5'li çete diyor müteahhit firmalara ve bu firmalara biz burayı 3 kat fazlasına bir rakamla verdiğimizi ve kağıt gösteriyor altında güya benim imzam var.
Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal. Yalancılığını ispat ettin. Bende hemşeriniz Ulaştırma Bakanım beye dedim ki 'Adil yarın akşam çık bunu şöyle bir dersini ver'. Ertesi akşam Ulaştırma Bakanım Adil Bey kardeşim çıktı ertesi akşam televizyonda buna güzel bir ders verdi. Çünkü adamın hayatı yalan. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunun ki yatsıyı bile bulmadı. Çünkü Adil bey işini biliyordu. Ama bay Kemalin işine bilmek gibi durumu yok. Canbaz. Hayatı yalan. Bende diyorum ki artık benim hemşerimlerim, benim milletim bu adamın yalanlarına prim vermeyecek” şeklinde konuştu.
“YALAN OLDUĞU DEFALARCA İFADE EDİLMİŞ İSPATLANMIŞ İFTİRALARI SÜREKLİ TEKRARLAYIP DURUYORLAR”
“Türkiye için yazılan senaryolarda kendilerine verilen rolü oynamak ve bunun karşılığında elde ettikleri imkanların tepe tepe kullanmak dışında bir dertleri, bir davaları, bir hedefleri de yoktur” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eğer böyle olmasaydı ellerine tutuşturulan her kağıt parçasını sonuçta rezil, kepaze olacaklarını bile bile kameralar önünde sallamazlardı ama bunlar sallıyor. Eğer böyle olmasaydı yalan olduğu defalarca ifade edilmiş ispatlanmış iftiraları sürekli tekrarlayıp durmazlardı. Açtığım davaların hepsini kazanıyorum. Çünkü yalancı. Eğer böyle olmasaydı her fırsatta yüzlerine karşı en ağır hakaretlerini edenleri zoraki baş tacı etmezlerdi. Türkiye siyasetin şuanda CHP Genel Başkanının ve yöneticilerinin sergilediği omurgasızlığın bir başka örneğini bulamazsınız. Hep söylediğimiz gibi ülkemizi her alanda geliştirdik.
Büyüttük, ileriye taşıdık. Sadece muhalefetin kalitesini ve kalibresini yükseltemedik. Bunun içinde 20 yıla yaklaşan hükümetlerimiz döneminde hep kendimiz ile yarıştık. Milletimize verdiğimiz her sözü yerine getirdikten sonra çıtayı kendi elimizle yukarıya taşıdık. Eğitimde, sağlıkta ulaşımda, enerjide bunu yaptık. Her alanda bunu yaptık. Halbuki normal bir ülkede muhalefetin yapması gereken şudur. Mesela biz ülkemizin birikim altyapısını sınıflarıyla öğretmenleriyle ücretsiz ders kitaplarıyla okul kütüphaneleriyle bugünkü seviyesine getirdik. Onlar daha fazlasını tahammül etmeliydi. Ama bakıyorsunuz tek parti faşizmi ve vesayet zihniyetiyle ellerinden gelse yeniden mesleki eğitim kurumları başta olmak üzere okullarımızın çoğunun kapısına kilit vuracaklardı.”
Öte yandan konuşması sırasında bir kadın partilinin sözünü keserek “Yaylaları rahatlat” diye seslenmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Vali bey not almakla olmaz yaylaları rahatlat” diyerek talimat verdi. Erdoğan, “Yaylalara da betonarme bina yapmayacaksınız değil mi?” diyerek partili kadından da söz aldı.