Güncelleme Tarihi:
Kanal D'de yayınlanan, Hakan Ural ve Nur Tuğba Namlı'nın sunduğu 'Neler Oluyor Hayatta' programına katılan Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Kurum fahiş kira artışlarına yönelik olarak çalışmalar yapıldığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 gün içinde açıklayacağını söyledi. Bakan Kurum "Yapılacak düzenleme ile ev sahibi vatandaşlarımızı rahatsız etmeyecek, kiracıları mutlu edecek düzenlemeyi yapacağız" dedi.
Bakan Kurum'un açıklamaları şöyle:
(Atatürk Havalimanı'na millet bahçesi projesi) Doğruya doğru diyebilmemiz gerekiyor. Tabi ki insanların fikirleri olacak, önerileri olacak. Bunların hepsine açık olmak zorundayız. Emin olun herkesin görüş ve fikirlerini önemsiyoruz. Yapılması gerekenleri yapıyoruz. Görüyoruz ki, bugün İstanbul'un göbeğinde burayı örneğini gösterdik. İşte burada ağaçların içinde yürüyüş yollarının içinde, sanat atölyelerinin içinde, gençlerimiz, kadınlarımız olacak. Hava kirliliğinden, trafikten uzaklaştığı alanda milyonlarca İstanbullunun buluşma noktası haline gelecek millet bahçesi yapacağız diyoruz. 145 bin 300 ağaç dikeceğiz. Havalimanındaki yapıları restore etmek suretiyle vatandaşımızın hizmetine açacağız. Fethimizi kutlayacağız, fidanlarımızı dikeceğiz. Sözde çevreciler, buraya hiçbir şey yaptırmayız, betonları yıktırmayız, buralara girilmesine müsaade etmeyiz söylemi içine giriyorlar. Buna üzülüyoruz. Saygı çerçevesinde görüşleri dinlerim. Önerileri almaya gayret gösteririm. İş yapıyoruz. Eser üretiyoruz. Milletimizin talepleri neyse o alanda olmaya gayret gösteriyoruz. Otobanda giden bir kişi gibisiniz. Yanınızdan araçlar geçer onun rüzgarından etkilenirsiniz ama varmak istediğini hedefe gitmek zorundasınız. Yapılan eserleri mahkemelere taşımak, yalan beyan, iftiralarla başka düşüncelere çekmek olursa kaldırımda yürüyen türkü söyleyen insan gibisinizdir. Muhalefeti kaldırımda yürüyen insan olarak tasfir ediyoruz.
Konu tamamen hizmetten eserden uzak, tamamen siyasi kaygı üzerine tutum sergileniyor. Gelecek ikbali diyebiliriz. Beklenti üzerinden sahte gündemler oluşturarak, yanlış yönlendirerek, tehdit edilmesi gereken kim varsa, vatandaş, bürokrat var, idarede çalışanlar var. Mahkemelere taşıyacağız, son uçak bu. Bu ülkeyi terk edeceksiniz. Ya biz hukuk devletiyiz. Yanlış bir şey varsa savcılarımız var gerekeni yapsınlar. Algı oluşturmak suretiyle tek yerden yönetiliyorlar. Bir merkezden kumanda edilmek suretiyle milletimizi yanlış yönlendiriyorlar. Gelecek kaygıları yapmış olduklarının tarifidir. Biz buraya kültür projesi park yapacağız diyorlar. Kılıçdaroğlu söylüyor, İmamoğlu söylüyor. Ertesi gün geliyorlar diyorlar, betonları kaldırmayız, bu alanı vatandaşa açmayız. Kendi söylemleriyle ters düşen muhalefetle karşı karşıyayız.
Muhalefet her gün sahte gündemler peşinde. FETÖ merkezli merkezden konu ortaya atıp kümeleşmek suretiyle, havuz medyaları ve bu medya çerçevesinde verilen bilgiler ve belgelerin asılsız fütursuz, kişiliğe, insan haklarına sığmayan, Atatürkçülükten tamamen uzak siyaset izliyorlar. Biz anlamış değiliz. Cumhurbaşkanımız 20 yıldır tüm dünyadaki mücadeleyi vatandaşımız için, milletimiz için canı pahasına veriyor. Muhalefet tutturmuş, yurt dışına kaçacaklar diyor. Bu alan 15 Temmuz'da Sayın Cumhurbaşkanımızı milletimizin bağrına bastığı alan. Milyonlar onu burada bağrına bastı. O gün vatandaşlarımız bombalanırken CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu daha önce bu ülkede darbe olursa tankların önüne ilk ben yatarım diyordu, havalimanından çıktı, Bakırköy'de belediye başkanının evinde kahve içerek milletin bombalanmasını televizyondan izledi. Bizler sokakta, vatandaşın yanındaydık. Ezanımız, bayrağımız için sahada mücadele ediyorduk. Şehitler, gaziler vatan için mücadele etti. Kaçacak olsak o mücadeleleri vermezdik. Osmangazi'nin torunları olarak biz vatanımız, bayrağımız için mücadele verdik, vermeye devam edeceğiz. Kaçmanın kitabı yazılacaksa ana muhalefet partisi yazar.
(Kira artışları) Biz bu konudan hareketle hiçbir sıkıntıda vatandaşımızı yalnız bırakmadık. Pandeminden itibaren ne ihtiyaç varsa bu alanda onların yanında olmaya gayret gösterdik. Bundan sonra vatandaşın talebi neyse vatandaşın sesini dinlediğimiz süreç olacak. Milletimizle beraber yürüdük. Pandemi sürecinden önce dünyada tedarik zincirinde, enflasyonda sorun yoktu. Pandemi süreciyle birlikte hastalarımız oldu, vefat edenler oldu. İlk günden itibaren yapılması gereken her türlü desteği yaptık. Bütün gelişmiş Avrupa ülkelerinde tarihlerinde görülmemiş enflasyonla karşı karşıyalar. Enerjide ciddi problem söz konusu. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla enerji sorunu ortaya çıktı. Almanya termik santrallerini açma peşinde. Dolayısıyla bu tedarik zincirindeki bozulma tüm sektörleri etkiledi. Ticaret, turizm, sanayiyi etkiledi. Ülkemizde bunlara rağmen ihracat rekorları kırıldı. Pandemi sürecinde Cumhuriyet tarihinin en büyük konut satışlarını yaptık. Vatandaşlarımız cazip kredilerle ev sahibi oldu. Biz TOKİ olarak yılda ortalama yeni yapılan konutların yüzde 8-10'unu yapardık. Bu süreçle konut miktarını yüzde 14'e çıkardık. Alt gelir grubu vatandaşlarımız ev sahibi olsun diye. 1984'ten 2002'ye kadar 65 bin konut inşa etmiş TOKİ. Bugüne kadar 1 milyon 137 bin rakamına 20 yılda ulaştık. Toplumun her kesimine ev sahibi olması için projeler geliştiriyoruz. Sosyal konut projesi açıklayacağız. Kiranın da altında ödemelerle vatandaşlarımız ev sahibi olacak.
Kiracılarla alakalı kabul etmediğimiz süreçle karşı karşıyayız. Kiracınıza 5 yılda bir kira fiyatını güncelleyebilirsiniz. TÜFE üzerinden değil, piyasa rayici üzerinden güncellenebilir. Kiraya verdiniz yıllık ne kadar artış yapacaksınız? Bu da kanunda açıklanmış. TÜFE rakamlarını geçemezsiniz. Açıklanan TÜFE ortalaması yüzde 35. Yani piyasada kiracılarımıza yapabileceğimiz maksimum zam yüzde 35. Bununla ilgili Borçlar Kanunu çerçevesinde sözleşme yapılıyor. Vatandaşlarımız her türlü hukuki süreci başlatabilirler. Kanunlar çerçevesinde haklarını talep edebilirler. İlgili bakanlıklarımız var. Fahiş fiyat artışlarına ilişkin böyle bir durum söz konusuysa bakanlıklarımıza bildirsinler. Mevcut düzenleme bu. Biz vatandaşlarımızın taleplerini dinliyoruz. Bu çerçevede 4 bakanlığımız çalışma başlattı. Bu alanda Ticaret, Adalet, Hazine ve Çevre bakanlığının bulunduğu heyetle sahada aldığımız bilgilerle çalışma grubu oluşturduk. Yapılacak düzenleme ile ev sahibi vatandaşlarımızı rahatsız etmeyecek, kiracıları mutlu edecek düzenlemeyi yapacağız. Cumhurbaşkanımız 10-15 gün içinde düzenlemeyi paylaşacaktır. Vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşa ne zam yapmışsak onun üstünde kira artışı yapmaya müsaade edemeyiz.
(Yeni konut arzı) 28 milyon konutumuz var. Tüm Türkiye'de. İstanbul'da 16 milyona yakın bağımsız bölüm söz konusu. Yeteri kadar konut da var. Daha önce Cumhurbaşkanımızın açıkladığı paket var. 2 milyon liraya kadar 0.99 faizle kredilendirme, vergi, harçlarla ilgili muafiyetler var, destek olacağımızı söyledik. Konut maliyetlerini azaltacak, yüklenicilerin iş yapmasını kolaylaştıracak düzenlemeyi çalışıyoruz. Sahada bir problem var. Vatandaşın bir sorunu var. Gözümüzü kapatalım gibi davranış içine giremeyiz.
(Kira düzenlemesi) Kira fiyatlarını o evin değerine göre, rayicine göre, verilen emlak vergisi neyse belli. Şimdi bu çerçevede kirayı da belirlememiz gerekir. Aynı mahallede yeni bina, biraz büyük, küçük olabilir, metrekaresi 100 olan 100'ün üstünde olan, yalı, apartman dairesi çeşitliliği kapsamında değer üzerinden ilerlememiz lazım. Güncellemeyi gözden geçiriyoruz. Evin değeri üzerinden hareket etmek bize daha doğru geliyor. Aynı mahallede 2 milyonluk ev de var, 5 milyonluk ev de var. Taban fiyat evler için uygulama oluyor. Evin emlak değeri çerçevesinde hareket ettiğinizde, tavan fiyatın açıklanan TÜFE endeksi olduğunda sorun kalmıyor.
(Kişisel yaşam) Bu işlere başladığımızda 3 tane çocuğum var. Eşim, annem, babam... Onları haftada bir gün de olsa görebiliyordum. Bu işle çalışmalarımız arttı. Sele, afete, deprem, heyelan oluyor. Oradaki kardeşlerimiz yeri geliyor evladımız oluyor. Onlarla emin olun orada aile oluyoruz. Bizim ailemiz 85 milyonluk büyük Türkiye ailesi. Onlar haklarını helal etsinler. Eşim, çocuklarım yanımdalar. Bu görevde bulunduğum sürece en iyi olanı yapma gayretinde çalışıyorum. Belki fedakarlıklar yapıyoruz ama milletimizin gidip görseniz o selde, depremde yavrusunu bekleyen anneleri babaları. Evine girince, teslim aldıkları konutlardaki mutlulukları bize yetiyor. Dua yetiyor.