Güncelleme Tarihi:
Erzurum'a gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, İl Ticaret ve Sanayi Odası'nı (ETSO) ziyaret ederek Başkan Saim Özakalın ile yeni seçilen yönetimi tebrik etti. Burada konuşan Bakan Bilgin, Türkiye'nin 75-80 yıl boyunca az gelişmiş ülkeler kategorisinde yer aldığını hatırlatarak, "Hatta iktisat kitaplarında az gelişmiş ülkelerin kalkınması gibi sorunlar ön plana çıkar. Fakat çok şükür Türkiye, Sovyetler'in dağılmasından sonra, 2000'li yıllardan sonra kendi tarihsel yataklarında canlanmaya başladı. Türkiye'de burada önemli mesafeler katetti. Türkiye, yaklaşık 300 milyar dolarlık ekonomiden 1 trilyon dolarlık bir ekonomiye geldi. Bunu daha ileri taşımamız lazım. Erzurum'un burada daha büyük rol oynaması lazım. Tarım ve hayvancılık; onları endüstriye taşıyan ekonomik dönüşümü gerçekleştirmesi lazım. Organize sanayiler, büyük fonksiyonlara sahiptir. Gelişmiş bölgelere baktığımız zaman; organize sanayi bölgelerinin üstün bir endüstriye dönüşüm için rol üstlendiğini görebiliriz. Erzurum'un sorunlarını dinledik. Mesela 6'ncı bölge kalkınma kapsamına alınması fevkalade önemli. Bu konuda gerekli çalışmalara katkı yapacağım" dedi.
ÜRETİM SÜRECİNE KATILIM PROGRAMI
'Üretim Sürecine Katılım Programı'na dair detayları da paylaşan Bakan Bilgin, şunları söyledi:
"Üretim Sürecine Katılım Programı diye bir istihdam modeli var. O model içerisinde şehirlerin özelliklerine göre; hiç çalışma hayatında olmayan kişilerin istihdam edilmelerini sağlıyoruz. Farklı eğitim düzeylerinden bu kişilerin 3 ya da 6 ay bütün ücretlerini karşılıyoruz. Tabii bu ücret asgari ücretle başlamıyor. En altı asgari ücretten başlıyor, üniversite mezunlarına farklı ücret politikamız var. 3 ay istihdam edildiği takdirde maaşları ile bütün sigorta ve sosyal harcamalarını yapıyoruz. 6 ay olduğu zaman, 6 ay yapıyoruz. Fakat 3 ay istihdam edenlerden 1 yıllık, 6 ay çalıştıranlardan ise 2 yıllık istihdam garantisi istiyoruz."
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Asgari ücret görüşmelerine de değinen Bakan Bilgin, salı günü 3'üncü toplantının yapılacağını belirtti. Bilgin, şunları kaydetti: "Salı günü saat 14.00'te toplanacak. Uzlaşma ile neticeleneceğini ümit ediyorum; dün de vurguladım. Daha önceki süreçlerde hem işçi hem de işveren kesimi çok pozitif tavır sergiledi. Asgari ücret, sosyal barışın en önemli kurumlarından birisidir. Bu sene de işçi ve işverenlerin katıldığı ortak imza ile uzlaşmaya varacağız. Salı günü toplantıda öyle bir neticeye ulaşacağımıza inanıyorum. Esas problem şudur; emekçilerimizi enflasyon baskısından kurtaracak, rahat bir nefes almalarını sağlayacak bir ücret seviyesinin belirlenmesi, bunun yanında işveren ve işletmelerimizin ödeyebileceği bir ücret seviyesinin olması. Çünkü işyeri, işletme ve işveren olmazsa işçi de olmaz. Asgari ücret, neden bu kadar gündemde? Çünkü Türkiye, enflasyonist bir ortamda yaşıyor. Bu, konjonktürel bir durum. Ancak bu konjonktürel durumun verdiği tahribatlar vardır. Bunları onarmak, tahribatların meydana getirdiği zararı ortadan kaldırmak; sosyal politika tedbirleri ile yapacağımız işlerdir. En önemli sosyal politika araçlarından biri ise asgari ücret ve toplu sözleşmelerdir. Bu mekanizmaları hareket geçirerek, sorunları çözeceğiz."
EYT'DE TEKNİK ÇALIŞMALAR BİTİYOR
EYT ile ilgili teknik çalışmaları da aralık ayında bitirip Meclis'e sunacaklarını belirten Bakan Bilgin, "Eskiden dijital ortamda kayıtlar tutulmadığı için, mevzu da 8 Eylül 1999 öncesi olduğu için, o yıllarda bir işletmeye girmiş, çıkıp başka yerde çalışmış özellikle özel sektörde çalışanlarda-bizim 4-A'lı diye tabir ettiğimiz sigortalı işçilerde- bu çok yaygın. Bunların herhangi kaybının olmaması, kayıt dışında kalanların kayıt içine alınıp, tespit edilmesi ve dijital ortama aktarılması konusunda çalışmalar yoğun bir şekilde sürüyor.
Yurt dışında çalışanların, burada çalışıp yurt dışına giden işçilerin talepleri var. Yurt dışındaki konsolosluklarda yoğun bir çalışma var. Bütün bunları bitireceğiz. İnşallah o konuda da gerekli tedbirleri alıyoruz. Kıdem tazminatının ödenmesi konusunda KGF'de kredi verilmesi konusunda Maliye Bakanı'mız Nureddin Nebati ile görüştük. Bu konuda hazırlıklar yapıldığını kamuoyuna kendileri aktardı.
İlk toplantıdan itibaren işletmelerimizden başta TİSK olmak üzere muhtelif odalardan talep gelmişti. Bu çalışmayı yaptık. Kredi konusunu Bakanı'mız Nureddin Bey ile çözdük. Süreç başladığı zaman, bunlarda bir sorun ve aksama olmayacak. Bu meseleleri çözerek Türkiye ilerleyecek" dedi.
"SALI GÜNÜ UZLAŞMAYA VARACAĞIZ"
Bakan Bilgin, dün Erzurum'da yaptığı başka bir açıklamada ise "Salı günü asgari ücretin müzakeresinde uzlaşmaya varacağız. Emekçilerimizin beklediği, işverenlerimizin de ödeyebileceği bir ücret seviyesinde uzlaşma sağlayacağız" ifadelerini kullanmıştı.
Bilgin şöyle konuşmuştu:
"Önümüzdeki salı günü tekrar asgari ücret komisyonu toplanacak. Bundan sonra asgari ücretin müzakeresinde bir uzlaşmaya varılacağını umuyorum. Milletimizin beklediği, emekçilerimizin beklediği, işverenlerimizin ödeyebileceği ücret seviyesinde bir uzlaşma sağlayacağız. Asgari ücret, sosyal devletin çalışanlarını koruduğu bir ücrettir. Asgari ücreti devlet vermez, işverenler verir ama işçileri koruyacak bir asgari ücret rakamında uzlaşmayı devlet belirler. Bizim de temel fonksiyonumuz budur. Birçok sorunu çözdük, bunu da çözeceğiz. Asgari ücret konusunda da salı günü ümit ediyorum salı gününden sonra Türkiye için olumlu bir haberi paylaşacağız toplumumuzla. Emekçilerimizi koruyan onların hayat şartlarını aşmalarını katkı sağlayacak bir ücret seviyesinde Türkiye rahat bir nefes alır diye düşünüyorum."
BAKAN BİLGİN MHP İL BAŞKANLIĞINI ZİYARET ETTİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, MHP Erzurum İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Parti binası önünde MHP İl Başkanı Naim Karataş ve partililerce karşılanan Bilgin, burada kısa bir konuşma yaptı. Bakan Bilgin, MHP'nin Cumhur İttifakı'nın en önemli paydaşı olduğunu söyledi. Bakan Bilgin, Milli Mücadele'nin temellerinin burada atıldığını belirterek, "Emperyalizme karşı Türkler iki zafer kazanmışlardır.
Biri Çanakkale'de, birisi Milli Mücadele'de. Üçüncü zafer ise şimdiki kuşatmayı yarmak ile başarılacaktır. Üçüncü kuşatma, hayali bir kuşatma değil. Akdeniz'i biliyorsunuz; Türkleri, bin yıllık Türk gölü olan Akdeniz'den dışarı atmak istiyorlar. 'Sizin Libya'da, Kıbrıs'ta, Ege'de işiniz ne? Ancak sahiller ile plajlarda kendinize yer bulabilirsiniz' anlayışı ile Türklere karşı ortak bir operasyon içindeler. ABD'nin Ege adalarında işi ne? Batı niye Yunanistan'ı silahlandırıyor? Niye Akdeniz'i Türklere kapatmak istiyorlar? Çünkü bu büyük yürüyüşün farkında oldukları için, bunları yapıyorlar.
Türkiye, Akdeniz'den Kafkaslar'a, Orta Asya'ya kadar büyük bir coğrafyada akrabalık ilişkileri, kültürel bağları olan bir ülkedir. Şimdi Avrupa'da da bağları var. 6-7 milyon Türk, Avrupa'da yaşıyor. Bu coğrafyalarda bulunan halklarla, insanlarla birlikte bir gelecek inşa etmek, ekonomik iş birliği yapmak ve bölgesel gelişmişlik arasındaki ilişkileri güçlendiren temelleri yükseltmek; Türkiye'nin gelecek vizyonudur.
Önümüzdeki yüzyıl 'Türkiye yüzyılı' olacak diyoruz. 'Türkiye yüzyılı', tarihsel bir yürüyüşün adıdır. Bunu kimse geriye çeviremez" dedi.