Güncelleme Tarihi:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak bugün piyasaların günlerdir merakla beklediği Yeni Ekonomi Programı'nı (YEP) açıkladı. 3 yıllık program 2019-2021 yılları arasını kapsıyor. Bakan Albayrak; YEP'in ana teması dengelenme, disiplin ve değişim olacağını ifade ederken enflasyon, istihdam, cari açık ve büyüme hedefleriyle ilgili program dahilinde beklentilerden bahsetti.
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen toplantı sonrası, Bakan Albayrak, CNN TÜRK canlı yayınında Mine Uzun'un Yeni Ekonomi Programı konusundaki sorularını yanıtladı.
İşte Bakan Albayrak'ın konuşmasından notlar;
* (Enflasyonla mücadele hakkında) Açıkladığımız OVP eski ismiyle, Yeni Ekonomi Programı'nda 2 konu önemliydi. Enflasyon ve cari açık... Mücadele açısından önemli ve güçlü bir program dünyaya anons ettik. Enflasyonla mücadele açısından bir eylem projesinden bahsettik.
* Ayrı ayrı görüştüklerimiz ve görüşeceklerimiz de var. Toplumun her ayağıyla yapacağız. Herhangi bir bünye için enflasyon tehlikeli bir konu. Enflasyonu gündemimizden çıkararak aşağı yönlü patikaya taşımamız lazım. Kararlılıkla uygulamak için önemli ayaklarını açıkladık. Kamu, bütçe tüm bu perspektiflerle uyumlu ve koordineli enflasyon sürecini başlatıyoruz.
10 GÜN İÇİNDE ANONS EDECEĞİZ
* Enflasyon etkisi atılan adımların dışında Ağustos -Eylül ki Ekim'den itibaren düşüş trendine girecek ve yavaş yavaş toparlanmaya başladığı, güçlü mali uygulamalarla 2019 itibariyle ciddi bir iyileşmeye başlayacağımız 2021'de ise yüzde 6 olarak hedefliyoruz. Çok uzak bir süre değil 1 hafta 10 gün içinde anons edeceğiz.
* (Bankalar ve krediler hakkında) Burası çok önemli. Farklı kesimlerle, tespitlerle konuşulan bir husus. Hakikate göre hareket etmeliyiz. 1,5-2 aydır tarihsel süreçler, yurt dışı kaynaklı süreçler tüm resme baktığımızda spekülatif süreç bilançolara ciddi bir tahribat yaptı. Bu direkt olarak bankacılık sektörüne etkisi oldu, oluyor, olabilir. Bizim için önemli olan husus sağlıklı bir ekonomi için sağlıklı bir reel sektör lazım. Bugün açıkladığımız mali durum tespit çalışması başlatacağız. Pazartesi günü başlayacak. Tüm çalışmalar ışığında bunun neticesi bankacılık sektörüne bağlı reel sektörün kredi kullanımı ekonomiye etkisi açısından, benzer örneklerle tüm çerçeve kapsamında gerekli adımları atacağımızı belirttik.
TÜRKİYE TOPLAM BORÇLULUKTA İYİ DURUMDA
* Biz bir resmi doğru okuyacağız ki doğru aksiyon alalım. OECD ortalamasına göre iyi performans sergiliyor. Vatandaşımızın borcu bile bu anlamda da Türkiye'nin temeli sağlam. Bankacılık ve reel sektör.... Yakından takip ediyoruz. Gerçek resmi çekmemiz önemli. Yakından takip etmemiz gerekiyor. Özel sektör ve bankacılık... Hepsini bir pakete koyduğumuzda kamu, özel, bankacılık, hane halkı hepsi yüzde 136'larda. Gelişmekte olanlarda yüzde 211, dünyada ise yüzde 318. Türkiye toplam borçlulukta çok iyi bir performans sergiliyor.
* İhracat, turizm, üretim ekonomisi noktasında mevcut resme bakıldığında iyi noktada. Bu programın doğru özelliği resmi doğru çekmektir. Türkiye bu refah düzeyinin gelişimini, büyüyen ekonomik yolculuğunu Türkiye kendisi başardı. Bu güçlü irade sayesinde ortaya koydu. Bir üst lige çıkmanın şartı olan katma değerli ekonomi, dönüşüm, sanayi diyoruz... Bu planların zaman, hedef ve atılması gereken adımlar 3 ayda bir takip edilerek somut bir noktaya ulaşacak.
KAMU BANKALARINDA DA SIKINTI YOK
* Rakamları doğru teşhis etmemiz gerekiyor. Kısa vadede özel sektörün artı 4 milyar pozisyonu var, eksi yok. Bankacılık, sermaye yeterlilik o noktalarda da yok. Kur riski oluşturan firmalar mesela onlarda da bir sıkıntımız yok. Daha küçük firmalarla ilgili de Merkez Bankamız bir düzenleme yaptı. Likidite ve ihtiyaç önemli nokta. Kamu bankalarında da sıkıntı yok. Finansman ihtiyacı anlamında da sıkıntı yok. Özel bankalardan da gayet güzel haberler alıyoruz.
* Merkez Bankası adımları gerek diğer adımlar Türkiye ekonomisi açısından sağlam adımlarla devam ediyor. Türkiye olarak iletişim ve algı noktasında resmi doğru çekerek doğru okunması.
* Tüm bu süreçlerde Türkiye'nin bilanço düzeyi çok güçlü. Özel sektör üzerinde yurt dışı kaynaklı firma bazında baktığımızda yüzde 70-80'di yüzde 95'in üzerinde rakam 0 risk döviz pozisyonu taşıyan kredi düzeyi. Gerek vade, gerek enstrüman cinsinden anlıyorsunuz. Türkiye'nin en kötü senaryoda bile okuduğunuzda Türkiye'nin toplam borçluluğu gelişmiş ülkeleri bile saymıyorum, gelişmekte olan ülkelerin yarısı kadar. İletişim algı... İyi daha iyi daha iyi olacak. Bunu doğru okumamız lazım. Türkiye bir testten geçiyor. Resmi çok iyi görmemiz lazım.
DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM OFİSİ KURDUK
* (Tasarruf ve önlemler hakkında) Bunların detayını kabaca verdik. Bakanlıklar, kurumlar, cari harcamalar, teşvikler düzeyinde bunların tasarrufunu yapacağız. Bakanlıklar üzerinden gelir artırıcı, o da önümüzdeki hafta çıkacak. Gelir ve gider anlamında bu sıkı para politikasının güçlü bir şekilde hayata geçecek olması mali yönetimdeki en önemli husus.
* Sunum içindeki kritik alanlardan bir tanesi değişim ve dönüşüm ofisi... Sürece başlıyoruz. Kamuda ilk defa kurumsal bir süreci başlatacak. Her Bakanlıkta kişilerin olduğu, dönüşüm altyapısının adım adım ortaya koyacak, raporlayacak, sahada olacak bir ofisten bahsediyoruz. Verimlilik, gelir artırıcı her alanı var... Dış birinci sınıf gözünden koordineli şekilde işleyecek. Bunlar önümüzdeki süreçte daha farklı cereyan edecek.
PAZARTESİ BANKALARDA YAPILANDIRMA BAŞLAYACAK
* Ağustos ayında BDDK bir bildiri yayınladı. Piyasa kredi hacmi itibariyle yüzde 90'ını geçen bankalar için süreç başladı. Yüzde 10'luk kısım ise yurt dışında olduğu için onlarda tamamlayacak. BDDK'nın aldığı bu karar çerçevesinde çizilen bu süreci bankalarımız, bu prensipler içinde kur dalgalanması kaynaklı firmalarımızın hepsi ile tek tek tahrip edici etkileri yok edici yeniden yapılandırma sürecine başladı. Buradaki bankaların tamamıyla tek tek, birlikte görüştük. Bu süreçte en önemli nokta banka ve bilançoların muhafaza edilmesi gibi reel sektörün de aynı gemide olduğudur. Bunun ötesinde bu süreci güçlü yürütmek adına önemli bir adım. Bu süreç Pazartesi itibariyle hızlı bir şekilde hayata geçirilecek.
* Bağımsız özel kurumlarla beraber piyasa bankacılık ve reel sektörü yakından izlemek durumundayız. Birçoğu Türkiye kaynaklı olmasa da karşı karşıya kaldığımız konularla en güçlü şekilde idare etmemiz gerekiyor. Ekonomimizi hedeflediğimiz noktaya getirmek için süreci yakından takip etmemiz gerekir.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN TEMELİ BÜYÜMEYE ENDEKSLİ
* (Büyüme hakkında) Türkiye'nin temel dinamikleri büyümeye elverişli ama bizim dediğimiz sürdürülebilir büyüme. Kaynak,ürün çeşitliliği, özel sektör avantajı açısından İtalya'dan sonra 2. ülkeden bahsediyoruz. Ham madde enerji baktığımızda Türkiye'nin çok güçlü avantajı var. Daha hiçbir şey yapmadan cari denge Temmuz-Ağustos ortada. Doğal bir cari dengelenme var. Cari dengenin oluşturduğu tüketimin oluşturduğu dengelenmelere bakın.
TURİZM RAKAMLARI ÜMİT VERİCİ
* Bakın Bakanımızın açıkladığı yerli logo uygulamamız. Dünyada olan Türkiye'de olmayan yok. Mobilya, araba, beyaz eşya, telefon hepsi Türkiye'de üretiliyor. Avantaj için ciddi bir fırsat. Her tehdit ve riskin farklı fırsatları da vardır. Sanayi hedeflerine baktığımızda, fabrika kırılımına baktığımızda 3 yıllık OVP içinde çok ciddi noktalar var. Bu dönüşümle birlikte ihracat ve turizmle birlikte. Turizm rakamları çok umut verici. Turizm Bakanımız çok altı dolu çalışmayla turizmle ilgili çok önemli veriler koydular ortaya. 20 milyar dolarlardan 40-50 milyar dolarlı seviyelerden bahsediyoruz. İthalat noktasında çok ciddi bir büyüyen ekonomi ve tecrübeye, kapasiteye ve kararlılığa sahip.
* İdlib'deki süreç insani olarak zaferdir. İnsani açıdan sivil çocuk kadın tüm bu noktalarda Türkiye'nin dostları ne kadar mutluysa sevmeyenleri de o kadar üzgündür. Ekonomik dönüşümle Türkiye bu süreci perçinleyerek daha fazlasını alacak.
TÜRKİYE TÜM SÜREÇLERDEN GÜÇLENEREK ÇIKTI
* (Yabancı yatırımcılar hakkında) Küresel anlamda tüm bu resme baktığımızda doğrudan yabancı yatırım noktasına baktığımızda gelişmekte olan piyasalar açısından farklı bir dönem yaşıyoruz. Tüm resme baktığımızda küresel ekonomide 2008 krizi ve sonrasına baktığımızda Türkiye tüm badirelerden güçlenerek çıkan nadir ülkelerden bir tanesi. Geçtiğimiz ay şöyle dedim Türkiye hiçbir zaman bu kadar cazip olmayacak dedim. Ne Borsa ne direkt yabancı yatırımlar noktasında Türkiye bu süreçte hak etmediği bir operasyona maruz kaldı. Yüzde 6-5-4'ü konuşuyoruz cari açıkta. Bütçe disiplininde yüzde 1,5'u konuşuyoruz. Uluslararası finansal sistemler çıkıyor mu, bir yere gitmiyor. Hepsi burada. Piyasa burada pazar, üretim büyüme burada. Türkiye bu anlamda yetişmiş iş gücü, üretim açısından bölgede tek. Son birkaç aylık süreçte gerek Merkez Bankası, kurumlarımız için kararlılıkla bu süreç devam edecek. Biz yurt içi ve yurt dışında kazan kazan ilişkisine dayalı, çerçevede varız diyoruz. Her zaman da yerli yabancı bütün yatırımcıları destekliyoruz.
* Gerek Emlak gerek Kalkınma Bankası. Kalkınma Bankası gerektiği gibi yapılıyor mu, yapılmıyorsa ne yapılmalı? İşte biz bu program gerek Emlak Bankası'nın yeniden doğması, gerek insan kaynağı bakımından her iki bankanın da güçlenerek doğmasını sağlayacağız. Konut piyasasındaki duruma da baktığımızda da Emlak Bankası konut piyasasına nasıl bir etki getirir. Çok heyecan verici bir etki getirir. Kalkınma Bankası bugünden sonra ne yapacak. Daha yeni duydum Kalkınma Bankası'nı duyunca mutlu olanlar gibi, sıkıntıdır risktir diyen de duydum. Buradan sesleniyorum. Türkiye'de hakkıyla Kalkınma Bankası'nın olması, bu banka baktığında neden sıkıntı oluştursun, Türkiye için güzel bir şey, finansman açısından gayet güzel bir şey. Exim Bank dediğimiz... Bölgesel manada ticaret hacmine yetişmesinin dışında daha etkin bir yapıya ulaşması için destek vereceğiz. Exim Bank çok önemli bir banka. Yatırımcı ve iş adamlarımız açısından da öyle. Sigorta... Çok güçlü bir altyapı hazırlıyoruz. Türkiye güçlü ve kurumsal bir altyapıya sahip olmalı sigortacılık açısından da. Finansal sektör eşittir bankacılık nereden sigortacılık. Güçlü bir ekonominin mimarisi açısından sigortacılık anlamında da güçlü bir sistem oluşturulmalı. Tüm bu hedefleri ortaya koyduk. 3 yıl içinde de ortaya koyacağız. YEP içindeki noktalardan bir tanesi de bu. Finansal hizmetler açısından finansal mimarinin etkin bir şekilde rol alacağı bir yapıdan bahsediyoruz. Üretim, sanayi dönüşümü, likidite finansman kaynağı, Varlık Fonu ile birlikte gayri safi milli hasıla hedefine sanayi dönüşümünü de içinde barından ayaklarla hedeflerine ulaşacak. İnşallah bu döneme baktığımızda yapısal ve yasal düzenlemeler olacak. Meclisten geçen kanallarla birlikte yeniden düzenlemeler olacak bir ayağı da ne dengelemenle. Dengelenen Türkiye ekonomisini disiplinle değişip dönüştüreceğiz.
* (Takip ekibi hakkında) 3 ayda bir raporlamalar yapılacak. Bakanlıklar bizden, 3 ay sonunda o hedef ne aşamada. Her kurumun karnesi olacak. Eğer siz beklentiyi aşarsanız daha iyi bir performans demektir ama gerçekçi hedeflerimiz olacak. Çok daha etkin ve hızlı başarılı neticeleri de doğuracak. Karneler çıkacak ona göre not verilecek.
* Türkiye'nin yurt içi ve yurt dışı açısından çok güçlü bir ülke daha bir şekilde ortaya çıkacak. Bugüne kadar ortaya koyduğu başarı hikayesi çok önemli. Başarı hikayesi hepimiz için 2 bin TL maaşımız var 10 bin TL telefon alıyoruz, telefon kırılıyor 4 yıl taksit ödüyoruz. Tasarruf kültürünün daha da gelişmesi gereken alanlar var. Özel sektör ve kamu olarak daha güçlü sermaye ve bilanço yapısını da devam ettirecek. 90 ve 2000'lerin hane halkı onun tecrübesinde olduğundan döviz riski yok. Ne kadar borçlandım, nasıl borçlandım.
AYRINTILAR GELİYOR...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR