Güncelleme Tarihi:
Ancak bu noktada TCMB'nin yüzde 17.75 seviyesindeki haftalık repo faizini ne kadar artıracağı büyük önem taşıyor. Analistler reel faizleri tekrar pozitif alana çekmek ve piyasalara güven telkin etmek için 1000 baz puana varan oldukça yüklü faiz artırımı yapılması gerektiğine dikkat çekerken, buna karşılık TCMB'den ise daha temkinli bir faiz artışı bekleniyor.
TCMB her ne kadar "para politikasında normalleşme" çerçevesinde politika faizi olarak yüzde 17.75 seviyesini belirlemiş olsa da bir süredir fonlamayı koridorun üst bandı olan yüzde 19.25 seviyesindeki gecelik borçlanma faizinden yapıyor.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yüksek faizlere karşı olmasının yanı sıra bu yıl ve gelecek yıl için büyüme beklentileri düşük seyrediyor.
TÜFE Ağustos'ta beklentilerin hafif üzerinde yüzde 2.3 olurken, yıllık enflasyon Temmuz'daki yüzde 15.85'ten yüzde 17.90'a yükseldi. Reuters'ın yaptığı ankete göre TÜFE'de Ağustos ayında son enerji zamları, gıda fiyatları ve TL'deki değer kaybının etkisiyle yüzde 2.23 artış bekleniyordu. (Full Story)
TCMB verinin ardından yaptığı yazılı açıklamada son dönemde enflasyon görünümüne ilişkin gelişmelerin fiyat istikrarı açısından önemli risklere işaret ettiğini belirterek, son gelişmeler dikkate alınarak Eylül Para Politikası Kurulu toplantısında parasal duruşun yeniden şekillendirileceğini duyurdu. (Full Story)
Enflasyon raporunun riskler bölümünde TCMB'nin politika tepkisi verebileceği risk senaryoları arasında fiyatlama davranışı ve beklenti oluşumunda bozulma, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının zayıflaması, finansal piyasalarda yurt içi kaynaklı oynaklıkların sürmesi gibi unsurlar yer alıyordu.
Capital Economics kıdemli gelişmekte olan piyasalar ekonomisti Jason Tuvey, TCMB'nin bu ayki toplantıda politika faizini 200 baz puan artırmasını beklediğini söyleyerek, "Ancak reel faizleri yeniden pozitif alana getirebilmenin yanı sıra, politika yapıcıların yüksek enflasyon ile mücadele etmekte istekli olduğu ve mücadele edebileceği konusunda piyasalara yeniden güven vermek için 700-1000 baz puanlık faiz artışı gerekli" dedi.
TCMB Temmuz ayındaki PPK toplantısında ekonomideki yavaşlama sinyallerini, maliye politikasının enflasyonla mücadeleye önümüzdeki süreçte verebileceği katkıyı ve önceki sıkılaştırma adımlarının gecikmeli etkisini adres göstererek beklentilerin aksine politika faizini sabit tuttu. Bankanın bu kararı kurdaki değer kaybı ve enflasyondaki yükselişi önlemek adına önemli bir fırsatı kaçırdığı gerekçesi ile eleştirilmişti.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Reuters'a verdiği söyleşide yaşanan maliyet şokları sonrasında ithal fiyatlarındaki artışlar nedeniyle kısa vadede enflasyonda geçici artışların normal olduğunu belirterek, gelinen seviyelerin enflasyonla topyekûn mücadele gerektirdiğini söyledi. (Full Story)
Şeker Yatırım Ekonomisti Serkan Gönençler, Ağustos'ta TÜFE beklentilere paralel gelse de bunun sebze fiyatlarında geçici bir düşüşten kaynaklanması ve aslında öngörülenden daha güçlü bir kur geçişkenliği olması nedeniyle detayların daha sıkıntılı bir duruma işaret ettiğini belirtti.
TL'de önemli bir değerlenme görülmemesi halinde TÜFE'nin Eylül'de yüzde 20 seviyesini görmesi ve sonrasında yükselmeye devam etmesinin sürpriz olmayacağını söyleyen Gönençler, "Ağustos gerçekleşmesi dikkate alındığında kurda devam eden istikrarsızlık ve bu açıklama ile TCMB'nin Eylül'de en azından 300-500 baz puanlık faiz artırımı yapmasını bekliyoruz. Aslında mevcut piyasa faizleri ve kısa vadeli enflasyon projeksiyonlarımız daha büyük ölçekli artışın gerekli olabileceğini gösteriyor" dedi.
Dolar/TL 13 Ağustos'ta illikit piyasada 7.24 seviyesine kadar yükselmiş, görülen bu rekor seviye itibariyle TL'nin dolar karşısında yılbaşından bu yana değer kaybı yüzde 47.5 olmuştu.
TCMB açıklamasının ardından dalgalanan dolar/TL'de anlamlı bir iyileşme gözlenmezken dolar/TL saat 1432 itibarıyla 6.62 seviyesinden işlem görüyor. Bu da yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 43 kayba işaret ediyor.
Nomura ekonomisti İnan Demir de hafta sonunda yapılan son elektrik ve doğalgaz zamları ardından manşet enflasyonun gelecek aylarda yüzde 20'ye ulaşma riskini artırdığını söyleyerek, "TCMB'nin son resmi faiz artışını yaptığı 7 Haziran'da yıllık enflasyon yüzde 12.15 seviyesindeydi. O zamandan bu yana enflasyonun 575 baz puan hızlanmasına karşılık efektif politika faizi TCMB'nin fonlamayı yüzde 19.25'e kaydırmasıyla sadece 150 baz puan arttı" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu TCMB'nin efektif fonlama oranını 425 baz puan daha artırarak yüzde 23.5 seviyesine getirmesi gerektiği anlamına geliyor. Aslında ileriye dönük bozulma da dikkate alındığında ... haftalık repo faizinin üzerinde yaklaşık 1000 baz puan gibi bir artış gerekiyor. Ancak TCMB'nin bu kadar önemli bir adımı atmaya hazır olup olmadığı konusunda emin değiliz."
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Yİ-ÜFE Ağustos'ta yüzde 6.60 artarken, yıllık artış yüzde 32.13 oldu.
Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden "B" endeksi yıllık bazda Temmuz ayındaki yüzde 15.01'den Ağustos'ta yüzde 16.95'e, "C" endeksi ise yüzde 15.1'den yüzde 17.22'ye yükselerek çekirdek göstergelerde bozulmanın devam ettiğine işaret etti.
TÜİK verilerine göre aylık en yüksek artış yüzde 5.85 ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda olurken, ana harcama grupları itibarıyla Ağustos'ta ev eşyasında yüzde 4.56, ulaştırmada yüzde 4.45, konutta yüzde 3.85 ve haberleşmede yüzde 2.63 artış gerçekleşti.