Güncelleme Tarihi:
BANKACILIK sektörü son 6 yılın en iyi ilk çeyrek büyümesine ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre yılın ilk çeyreğinde kredilerde büyüme yüzde 7. Bu, geçen yılın ilk dokuz ayında görülen büyümeden yüksek. Bu hızla devam edilmesi yıl sonunda sektörü yüzde 25-30 arası bir büyümeye ulaştırabilir. İlk çeyrek itibariyle 2011 yılındaki ivmeyi yeniden yakalayan bankacılık sektörü Türkiye ekonomisi için de umutlu. TBB Başkanı, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ve TBB Başkan Vekili, Türk Ekonomi Bankası Genel Müdürü Ümit Leblebici ile ilk çeyrek gelişmelerini ve önlemlerin etkisini konuştuk. İki genel müdür de Türkiye’nin bu yıl yüzde 4 büyümeye doğru gittiğine dikkat çekerken, şayet global toparlanma devam ederse bu oranın yüzde 5-6’yı bulacağını belirtti.
ZAMANINDA ÖNLEM
TBB Başkanı Aydın, ilk çeyrekte herkes biraz negatif gelişmeleri satın alırken pozitif gelişmeler olduğuna işaret ederek “Karşılıksız çekler düşüyor, sorunlu kredilerde, takibe düşen müşteri sayısında azalma var” diye konuştu. Leblebici de bu tablonun oluşmasında 15 Temmuz sonrası yapılması gereken acil işlerin büyük bir koordinasyonla son derece hızlı olarak hayata geçirilmesinin çok büyük bir rol oynadığını belirterek, şöyle konuştu: “İşler sadece piyasanın çalışması değil ekonominin de hızlanması için yapılması gerekenler vardı. Bir takım şirketlerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) alınması, kredi kanallarının açılması, ekonomide hareketin sağlanması gerekiyordu. Ve bu adımlar büyük bir başarı ile atıldı. Doğal olarak bunun sonucu da rakamlara yansımaya başladı. Gecikmiş alacaklarda yavaşlama, bilançoların daha düzelmesi, kredilerdeki büyüme hep bu ilk önlemlerin sayesinde oldu. Belirsizliği azaltmanız paraya erişimi kolaylaştırmanız gerekiyordu ekonomik aktiviteyi hareketlendirmek için. Bu yapılınca sistemin çalışması sağlandı.”
ABD’de kredi krizi yaşandığında onlarda sermaye piyasası gelişmiş olduğu için şirketlere ait kağıtları merkez bankasının aldığını hatırlatan Leblebici, “Bizde o kağıtlar yok. Ama çok ciddi güvence yaratıldı, devlet içeriye girdi. Şirketler benim kontrolüm altında bunlarla çalışabilirsin dedi ve ekonominin tıkanmasının önüne geçildi” diye konuştu.
BÜYÜK BAŞARI
İlk çeyrekte yaşanan kredi büyümesinin yüzde 7 ile son 6 yılın en iyi başlangıcının yakalandığını belirten Aydın, özellikle de artışın ticari kredilerde yaşandığını ve bunun istenilen bir şey olduğunu dile getirdi. Temel düzenlemelerin yapıldığını ve ekonomik büyümenin yüzde 4’e doğru gittiğine dikkat çeken Aydın, şöyle devam etti: “Dördün üzerindeki yüzde 5-6 büyümeleri küresel iyileşmelerle birlikte göreceğiz. Böylesi ortamda yüzde 3’ün üzerinde büyüme sağlamak hem Türk reel sektörünün hem bankacılık sisteminin makroda da Türkiye ekonomisini yönetenlerin büyük başarısıdır. Bunu göz ardı etmemek lazım.” Karamsar olmamak gerektiğini vurgulayan Leblebici de dünya ekonomisi yavaşlamadığı sürece yüzde 5-6 büyüme oranlarının yakalanabileceğine işaret etti.
Aydın, şöyle konuştu: “2016’nın son çeyreği, 2017’nin ilk çeyreği başarı hikayesidir. Görevlerimizi yaptık diye övünmek falan da istemiyoruz; işimizdir yapacağız, ama hiçbir şey yapılmıyor gibi bir algının da ülkeye haksızlık olacağını düşünüyoruz. Ülkeye güvenin devam etmesini arzu ediyoruz.”
SANAL DEĞİL GERÇEK ŞOKLAR
HÜSEYİN Aydın, Türkiye’de yaşananların hiç bir bankanın stres testi ya da senaryosunda yer almayacağına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Türkiye’de biz bütün testleri gördük, bütün şokları gerçek hayatta yaşadık. Herkesin sanal ortamda, kağıt üstünde yaptığı testleri biz gerçekten yaşadık. Ama tüm bunlardan anladık ki sistem sağlıklı ve çok dirençli” dedi. Aydın, ilk çeyrekte verilen 83 milyar lira kredinin 63 milyarının kurumsal müşteriye gittiğini belirterek “Ülkemiz için iyi olanı yapıyoruz, bankalar için iyi olanı değil. Biz geçen yıl ocakta hiç bir şey ortada yokken turizm sektörünün kredilerini yapılandırmaya gittik. Bunu yapmadığımız sektör kalmadı. 65 milyar lira yapılandırılmış kredi var” dedi.
KREDİ MUSLUKLARI AÇIK
ÜMİT Leblebici, bankacılık sistemine daima eleştirilerin olacağını belirterek, şöyle konuştu: “Toplum içinde herkesi mutlu etmek mümkün değil. Bankacılık iyi ile kötüyü ayırmak durumunda. Eleştiriler olabilir, toplamdaki rakama bakalım. Sektörün ilk çeyrekte Türk Lirası kredileri büyümesi yüzde 7. Bu çok büyük bir büyüme. Bankacılık sektörü kredi vermemiş diyemeyiz, yüzde 30’a yaklaşan bir yıllık büyüme görülüyor. Bu yılın ilk çeyreği geçen yılın ilk dokuz ayın büyümesinden büyük. Böyle bakınca bankalar gerçekten kredi kanallarını açık tutmuş. Kredi Garanti Fonu bence iyi bir mekanizma, iyi kullanılması gereken mekanizma. Doğal olarak sistemde yaşanan olaylardan dolayı sıkışan bir takım müşteriler var ve bu müşterilerin tekrar işlerini hayata geçirebilmesi için desteğe ihtiyacı var. O desteğin de bankalar kanalıyla olması gerekiyordu. Şimdi kaynakları çok kısa zamanda bitirirsek o da yanlış. Bazı şeyleri zamana yayıp kullanmalıyız ki verimli olarak bize dönsün. Yoksa işin sürdürülebilirliği olmaz.”
KGF DE KOSGEB DE ÇALIŞIYOR
HÜSEYİN Aydın, Kredi Garanti Fonu teminatlı ve KOSGEB kredilerinde her bankanın üzerine düşeni yaptığını dile getirerek “Finansmana ulaşmakta zorluk yaşayan KOBİ müşterileri başta olmak üzere kredi piyasasında bir rahatlama sağlandı. Ancak, kredilerin artırılmasındaki temel sorunlardan biri olan TL kaynak kısıtı likidite üzerindeki etkisini daha fazla gösteriyor. Tasarrufun kıt olması, bankacılık sektörünün mevduat dışı kaynak imkanlarının bu koşullarda sınırlı olması nedeniyle sektörün kredi/mevduat rasyosunda kayda değer bir artış olmadığını görüyoruz.”
KİMSE BİR ŞEY DEMEDİ
HÜSEYİN Aydın, bankacılık sektörüne baskı olup olmadığına ilişkin şunları söyledi: “Bana ne Ziraat Bankası Genel Müdürü ne TBB Başkanı olarak hiçbir şey gelmedi. Ümit Bey’e de gelmedi. Algı böyle oluyor. Böyle bir hava estirildi. Ama şimdi sistem oturdu daha da oturacak. Son veriler de dün açıklandı, 120 bin müşteri KGF’de 114 milyar lira kefaletten söz ediliyor. KGF, Türk ekonomisinin üretken halinin devamı için çok katkısı olacaktır. Bankacılar ekonomik konjonktürü yakın takip ederler, piyasanın ve müşterilerinin ihtiyaçlarına göre uygun zamanda doğru finansal çözümleri geliştirirler . Banka ve müşteri ilişkisinin sağlıklı ve sürdürülebilir olabilmesi için bankaların öncelikleri değil, ülkenin ve ekonominin yani müşterilerin önceliklerine göre davranılması doğaldır.”
İLK ÇEYREKTE NELER OLDU
Yılsonuna göre, 2017 yılının ilk üç ayında krediler 97 milyar TL arttı. Geçen yılın aynı döneminde 24 milyar TL artmıştı. TL krediler 83 milyar TL arttı.
TL kredilerdeki büyümenin yüzde 80’den fazlası kurumsal kredilerden kaynaklandı.
Bireysel krediler 15 milyar TL artarken, artışın yüzde 60’ı konut kredilerinde oldu.
Sabit kurlarla, krediler 12 aylık dönemde yüzde 14 ile 2015 yıl sonu artış hızını yakaladı.
Takibe düşen kredi/Kredi oranı yüzde 3.3 düzeyinde. Bu oran kurumsal kredilerde yüzde 2.9, KOBİ’lerde yüzde 5.2, bireysel kredilerde ise yüzde 4.4.
Kredilerin yüzde 77’si kurumsal, yüzde 23’ü bireysel.
Kredilerin aksine, Türk Lirası mevduat performansında düşüş var. Kredilerin büyümesi ile mevduat büyümesi arasındaki fark 4.5 puan oldu.
Türk Lirası mevduat 3 milyar TL azaldı, yabancı para mevduat ise 74 milyar TL arttı.
EKONOMİDE SON 24 SAAT