'Sömürmeyiz' diyelim AB kamuoyunu ikna edelim

Güncelleme Tarihi:

Sömürmeyiz diyelim AB kamuoyunu ikna edelim
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2004 01:55

TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, AB ülkelerinde siyasilerin çoğunlukla Türkiye'nin önemini kavradığını, 17 Aralık'ta muhalif oy beklemediklerini belirterek, "Şimdi onların işini kolaylaştırmak için Avrupa kamuoyuna Türkiye'yi tanıtalım, onların kaynaklarını sömürmeyeceğimizi anlatalım" dedi.

AVRUPA Birliği (AB) İlerleme Raporu'ndan 'müzakere tavsiyesi' alındıktan sonra 17 Aralık'taki 'siyasi karar gününe' kadar Avrupa başkentlerinde yoğun lobi programlayan Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 17 Aralık sonrası için de doğrudan AB kamuoyunu hedef alan kapsamlı ve uzun süreli 'iletişim projesi' önerdi.

Berlin'de 'Türkiye muhalifi' Hıristiyan Demokratlar başta olmak üzere etkin siyasetçilerle ve işadamlarıyla görüşmeler yapan TÜSİAD Heyeti'nin 8 Kasım’da Avusturya, 11 Kasım’da İspanya, 26 Kasım’da Avrupa İşverenler Konfederasyonu Yıllık Toplantısı kapsamında Lahey'de 17 Aralık için lobi faaliyetlerini sürdüreceğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, "Kasım ayında Washington ziyaretimiz de olacak. Hem ABD yönetimiyle hem de New York’ta iş çevreleriyle görüşeceğiz. Ayrıca iki AB ülkesinden daha randevu istedik. 17 Aralık'a kadar müzakere süreci için en sağlıklı sonucu almak amacıyla çalışacağız" dedi.

SİYASİLER OLUMLU

Türkiye'nin AB üyelik sürecinde 'farklı statü ya da referandum gibi' olumsuzlukları dile getiren Alman ve Fransız siyasilerin bile genel olarak Türkiye'nin önemi konusunda ikna olmuş göründüklerini anlatan Ömer Sabancı şöyle konuştu: "Biz 17 Aralık'ta siyasi açıdan olumsuz oy beklemiyoruz. Ancak sonrasında çok uzun ve zorlu bir dönem başlayacak. Devlet, iş dünyası örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleriyle ortak strateji ve proje yaparak; Türkiye'nin AB üyeliğinin önemini doğrudan Avrupa kamuoyuna anlatmak gerekiyor. Bunu yaparak Avrupa vatandaşlarının kafasındaki Türkiye imajını iyileştirmek zorundayız. Böylece Türkiye'yi destekleyen Avrupalı siyasilerin de işini kolaylaştırmış oluruz. Mesela Fransız kamuoyu Türkiye’yi yeteri kadar tanımıyor. Hükümetimiz ve ilgili bakanlarla koordinasyon halinde, iletişim stratejisini geliştirelim. Bütçesini, kadrolarını ayarlayalım. AB sürecinde 'sağ kanat sol kanat' diye ayırım yapmadan ya da 'şu örgüt bu örgüt' düşüncesini aşıp hangi işi en doğru kim yapar onun yapmasını isteyelim."

Sabancı, AB ülkelerinin kamuoylarına verilmesi gereken genel mesajı da şöyle özetledi: "Türkiye Batı standartlarında bir ülke AB üyesi olduğumuzda onların mali kaynaklarını sömürecek değiliz. Tam tersine onlar da kazanacak. Global rekabette güçleri artacak. Güvenlik sorunlarına çözüm yönünde katkımız olacak.’

Türk sanayii bundan sonra nasıl büyümeli

ÖNCEKİ dönemlere göre çok fazla doğrudan sermaye girişi yaşanacağına inandıkları Türkiye'de önümüzdeki dönemde nasıl bir büyüme stratejisi izlenmesi gerektiğini de tespit etmeye çalıştıklarını anlatan Ömer Sabancı, bu kapsamda önemli bir rapor çalışması yürüttüklerini bildirdi. Sabancı, "Türkiye'de enflasyon, faizler, büyüme oranı, faiz dışı fazla konuları çok iyi gidiyor. Hükümet yeni bir 3 yıllık program hazırlıyor ve IMF ile anlaşacak. Önümüzde kayıt dışı ekonomi, sosyal güvenlik ve yatırım ortamı alanlarında yapılması gerekenler duruyor. 17 Aralık'tan sonra çok yoğun doğrudan yabancı sermaye girişi bekliyoruz. Bütün bunlar Türkiye için yeni bir büyüme stratejisi ihtiyacı ortaya çıkardı" dedi. Bu konuda hükümete yardımcı olmak için 2 önemli rapor üzerinde çalıştıklarını belirtti ve şöyle konuştu: "Koç Üniversitesi'nden bilim adamlarıyla 'Sanayide Büyüme Stratejisi Nasıl Olmalı' konulu bir çalışma yürütüyoruz. Bizden sektör temsilcileri de var. Bu çalışma 4-5 ay içinde tamamlanacak. İkinci önemli çalışmamız ise Tarım Strateji Raporu olacak. Bunu da 4-5 ay içinde hükümete sunacağız."

Teşvik sistemini geliştirmek şart

HÜKÜMETİN, kişi başına geliri 1500 doların altındaki 36 ile getirdiği teşviklerin genel teşvik olduğunu ve bunun geliştirilmesi için çalışıldığını hatırlatan Ömer Sabancı, şunları söyledi: "Biz diyoruz ki bu 36 ille ilgili karar doğrudur ancak 1500 dolar kıstasını dilimlemek gerekiyor. Ayrıca yatırım ortamını iyileştirmek bir strateji ve vizyon meselesidir ve hangi sektörlere öncelik verilecekse global rekabet, istihdam ve ihracata göre o sektörleri tespit etmeliyiz. Sonra da bunlara AB normlarına uygun ne tür teşvikler verilmeli onları sağlamalıyız. Bu sektörlerin hangi bölgelerde konumlandırılması uygundur onu da belirlemek zorundayız."

Avrupalılara 10 maddelik 'Neden Türkiye' broşürü

TÜSİAD Avrupa'daki muhataplarına 10 maddelik bir metinle "Türkiye'nin neden Avrupa Birliği Üyesi olması gerektiğini" anlatıyor.

1- Ekonomi: Türkiye AB ekonomisine büyük katkı sağlayacak. 69 milyonluk nüfusu, satın alma paritesine göre 460 milyar Euro'luk milli geliri, ihracat ağırlıklı ekonomisiyle AB iç pazarının parçası olacak. Bu da AB'nin rekabet gücünü arttıracak.

2- Büyüme: Türkiye'nin genç, dinamik, girişimci nüfusu AB'de büyümeyi sağlayacak

3- Tüketici: Türkiye'nin büyük ekonomisi ve potansiyeli Avrupalı son kullanıcılar için yarar sağlayacak.

4- Ticaret: Türkiye ekonomisinin yüzde 65'ini oluşturan hizmet sektörü Avrupalı şirketlere büyük olanaklar sunacak.

5- Yatırım: Avrupalı şirketler Türkiye'nin kaliteli iş gücü ve geniş iç pazarından daha çok yararlanacak.

6- Küresel Politika: Türkiye'nin coğrafi pozisyonu, AB'ye küresel rekabette güç kazandıracaktır.

7- Çok kültürlülük: Türkiye'nin üyeliği AB'nin çok kültürlü yapısını güçlendirecektir. Medeniyetler çatışması senaryosuna verilecek iyi yanıt olacaktır.

8- İstikrar: Türkiye'nin AB üyeliği Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesini sağlayacak, barışçıl istikrarın oluşumuna katkıda bulunulacaktır.

9- Barış: Türkiye Akdeniz, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu'da ekonomik gelişme ve barışa katkıda bulunacaktır.

10- Güvenlik: Güvenilir NATO üyesi Türkiye'nin AB'ye üyeliği ile AB ve Türkiye, anti demokratik rejimler, terörizm, yasadışı göçler, uyuşturucu kaçakçılığı gibi sorunlarla daha etkili mücadele edecek, sorunlar daha kolay çözülecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!