Güncelleme Tarihi:
Soma’da meydana gelen maden kazasıyla ilgili Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF) Genel Serketeri Yorgos Mavrikos başkanlığındaki uluslararası sendika heyeti İstanbul’a geldi. Sendika üyeleri Soma’daki maden kazasıyla ilgili DİSK binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DSF Genel Serketeri Yorgos Mavrikos, DSF Genel Sekreter Yardımcısı Valentin Pacho, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve sendika üyeleri katıldı. Açılış konuşmasını yapan Arzu Çerkezoğlu, Soma’da meydana gelen maden kazasında sorumluların hala cezalandırılmadığına dikkat çekerek “Soma’da yaşanan bir işçi cinayetidir, orada yaşanan katliamdır. Bunun nedeni ise özelleştirme politikalarıdır. Soma madeni kamulaştırıldıktan sonra ölümler artmıştır. Daha madende kaç kişinin olduğunu bile bilmeyen patron medyanın karşısına çıkarak açıklama yapıyor. Dün bu nedenle ülkenin birçok yerinde iş bırakma eylemeleri yaptık. Kani Beko bu eylemlerde yaralandı, hala hastanede yatıyor” dedi.
Aile bireylerimize karşı işlenen suçtan dolayı üzgünüz
Soma’da yaşanan maden kazasıyla ilgili temaslarda bulunmak için İstanbul’a gelen DSF Genel Serketeri Yorgos Mavrikos, yaşanan kazanın kader olmadığını söyledi. Dünyanın farklı ülkelerinde buna benzer birçok iş kazasına gittiğini anlatan Mavrikos, hükümet yetkililerinin kaza hakkında yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Mavrikos yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Biz, 120’den fazla ülkede üyesi bulunan 80 milyon işçiyi temsil ediyoruz. Soma’da işlenen suç nedeniyle çok üzgünüz, aile bireylerimize karşı işlenen bu suçtan dolayı çok üzgünüz. Burada bulunmamızın öncelikli nedeni, hayatını kaybeden arkadaşlarımıza taziye mesajlarımızı iletmektir. Türkiye Başbakanı, bu olaylar için ‘Allah’ın yazgısıdır’ dedi. Bu fikre kesinlikle katılmıyoruz, dünyadaki herkes bunun kader olmadığını biliyor. Bu suçun nedenlerini biliyor. Bu suç kapitalizmin kar hırsı nedeniyle işlenmiştir. Bu yaşananlar Allah’ın yazgısı değil, bu işin sorumluları patronlardır. Yine hükümet ve hükümet yetkilileri gerçeği gizlemeye çalışıyorlar. Bu noktada işçilere ve sendikalara düşen görev gerçeği topluma aktarmaktır. Ben 10 yıldır bu görevi yapıyorum ve 70’den fazla ülke dolaştım. Onlarca iş kazasında inceleme yaptım. Ama hiçbir ülke başbakanın ‘bu kaderdir, bu işin fıtratında var’ dediğini duymadım. Şu anda ilk hedefimiz, konuyu uluslararası kurumların gündemine getirmektir. Konuyu Birleşmiş Milletler gündemine getireceğiz.”