Şok zam yapmayın enflasyon fırlıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2002 02:02
Merkez Bankası, ‘enflasyon raporu'yla hükümeti uyardı. Raporda, ‘‘Kamu fiyatlarına şok zamlar enflasyonu sıçratıyor. Bu tip şoklardan kaçınılması enflasyonun düşmesi için vazgeçilmez bir koşul’’ denildi. Raporda, beklenen enflasyon oranının yüzde 45 ile 58 arasında değiştiğine dikkat çekildi.
Merkez Bankası, kamu mallarına yapılan şok zamların enflasyonda sıçramaya neden olduğunu, bu nedenle de böyle şok zamlardan kaçınılması gerektiği uyarısında bulundu. Merkez Bankası, şeffaflık ilkesi çerçevesinde, ‘Enflasyon Sürecinin Temel Özellikleri, Ocak Ayı Enflasyonu ve İleriye Yönelik Bekleyişleri’ isimli raporunu açıkladı. Raporda, enflasyonda ataletin olduğu ülkelerde ve Türkiye'de, enflasyon ile mücadelenin sadece sıkı maliye ve para politikalarına dayandırılmaması gerektiği belirtilerek, geçmiş enflasyona göre davranmaktan uzaklaşıldığı ölçüde enflasyon mücadelesinin kolaylaşacağı belirtildi.
PROGRAMIN ÜZERİNE
Merkez Bankası'nın raporunda, enflasyonun son aylarda iyileşme eğilimine girdiği ancak beklenen enflasyonun, programda hedeflenen yüzde 35'lik enflasyonun üzerinde olduğu belirtildi. Raporda, mali sektöre yönelik olarak uygulanan anketin, Ocak ayı sonuçlarına göre ise enflasyonun yüzde 45 düzeyinde bulunduğuna dikkat çekildi. Değerlendirmede, mali sektör anketinde enflsayon bekleyişinin son dört ayda belirgin bir düşüş gösterdiği anlatıldı.
Değerlendirmede, ‘‘Önümüzdeki kısa dönem içinde enflasyonist bekleyişlerin daha olumlu düzeyde oluşmasını sağlayacak iki unsur söz konusudur. İlki, 2002'nin ilk aylarında gerçekleşecek enflasyon oranlarıdır. Ekim ayından bu yana Türk Lirası'nda gerçekleşen nominal değerlenme önümüzdeki dönemin enflasyon oranının düşük düzeylerde kalmasında önemli bir rol oynayacaktır. Bu olgunun ilk etkileri, özel imalat sanayi fiyatlarında gözlenmeye başlanmıştır. İkinci unsur, program açısından çok önemli iki yasanın Sayın Cumhurbaşkanımızca onaylandığı gerçeğidir. Öte yandan, IMF İcra Direktörleri Kurulu Türkiye'ye açılacak krediyi onayladı. Bu arada, kredi notumuz olumlu yönde değişti. Merkez Bankası'nın gelecek dönem enflasyonu açısından temkinli bir iyimserlik içinde olduğunu belirtmek isteriz.’’
Özatay: Geçmişe göre fiyat, bizim için engel
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, geçmiş enflasyona göre fiyatları belirlemenin bir atalet getirdiğini belirterek, bunun kendileri için bir engel teşkil ettiğini vurguladı. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay ve Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Güven Sak, Merkez Bankası'nda, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyelerine yönelik olarak düzenlenen bilgilendirme toplantısında, enflasyonla mücadelenin önemine dikkat çekti. Dünyada Türkiye gibi yüksek enflasyona sahip ülke kalmadığının altını çizen Özatay, enflasyonun bir ülkenin maliye ve para politikalarının disiplininin bir yansıması olduğunu kaydetti. Güven Sak ise kurda yaşanan dalgalanmaların normal olduğunu, aynı politikaları uygulayan ülkelerde de benzer gelişmelerin yaşandığını söyledi. Sak, 2001 Şubat ayına bakıldığında yabancı paraya yönelik bir portföy kayması olurken son aylarda Türk Lirası'na yönelik bir kaymanın yaşandığını belirtti. Parasal ve mali disiplinin yanında dışardan gelen resmi desteğin yerli paraya yönelişi desteklediğini anlatan Sak, döviz kurunun istikrarı için bu üçünün bir arada olmasını şart olduğunu söyledi. Mali disiplinin uzun vadeli olarak sürdürülmesini önemine işaret eden Sak, döviz kurunun arkasında fiyat istikrarı taahhüdünün önemli bir etken olduğunu bildirdi.
PROGRAMIN ÜZERİNE
Merkez Bankası'nın raporunda, enflasyonun son aylarda iyileşme eğilimine girdiği ancak beklenen enflasyonun, programda hedeflenen yüzde 35'lik enflasyonun üzerinde olduğu belirtildi. Raporda, mali sektöre yönelik olarak uygulanan anketin, Ocak ayı sonuçlarına göre ise enflasyonun yüzde 45 düzeyinde bulunduğuna dikkat çekildi. Değerlendirmede, mali sektör anketinde enflsayon bekleyişinin son dört ayda belirgin bir düşüş gösterdiği anlatıldı.
Değerlendirmede, ‘‘Önümüzdeki kısa dönem içinde enflasyonist bekleyişlerin daha olumlu düzeyde oluşmasını sağlayacak iki unsur söz konusudur. İlki, 2002'nin ilk aylarında gerçekleşecek enflasyon oranlarıdır. Ekim ayından bu yana Türk Lirası'nda gerçekleşen nominal değerlenme önümüzdeki dönemin enflasyon oranının düşük düzeylerde kalmasında önemli bir rol oynayacaktır. Bu olgunun ilk etkileri, özel imalat sanayi fiyatlarında gözlenmeye başlanmıştır. İkinci unsur, program açısından çok önemli iki yasanın Sayın Cumhurbaşkanımızca onaylandığı gerçeğidir. Öte yandan, IMF İcra Direktörleri Kurulu Türkiye'ye açılacak krediyi onayladı. Bu arada, kredi notumuz olumlu yönde değişti. Merkez Bankası'nın gelecek dönem enflasyonu açısından temkinli bir iyimserlik içinde olduğunu belirtmek isteriz.’’
Özatay: Geçmişe göre fiyat, bizim için engel
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay, geçmiş enflasyona göre fiyatları belirlemenin bir atalet getirdiğini belirterek, bunun kendileri için bir engel teşkil ettiğini vurguladı. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay ve Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Üyesi Güven Sak, Merkez Bankası'nda, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyelerine yönelik olarak düzenlenen bilgilendirme toplantısında, enflasyonla mücadelenin önemine dikkat çekti. Dünyada Türkiye gibi yüksek enflasyona sahip ülke kalmadığının altını çizen Özatay, enflasyonun bir ülkenin maliye ve para politikalarının disiplininin bir yansıması olduğunu kaydetti. Güven Sak ise kurda yaşanan dalgalanmaların normal olduğunu, aynı politikaları uygulayan ülkelerde de benzer gelişmelerin yaşandığını söyledi. Sak, 2001 Şubat ayına bakıldığında yabancı paraya yönelik bir portföy kayması olurken son aylarda Türk Lirası'na yönelik bir kaymanın yaşandığını belirtti. Parasal ve mali disiplinin yanında dışardan gelen resmi desteğin yerli paraya yönelişi desteklediğini anlatan Sak, döviz kurunun istikrarı için bu üçünün bir arada olmasını şart olduğunu söyledi. Mali disiplinin uzun vadeli olarak sürdürülmesini önemine işaret eden Sak, döviz kurunun arkasında fiyat istikrarı taahhüdünün önemli bir etken olduğunu bildirdi.