Siyaset sonrası günleri düşündü hediyelik eşya markası yarattı
Güncelleme Tarihi:
Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2011 00:00
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış, Türk perakende dünyasında Vakko butikler ile başlayan serüvenine kendi yarattığı hediyelik eşya markasıyla devam etme kararı aldı. Beyhan Bağış, “Bunca yıllık eğitim ve iş tecrübemin üzerine çalışıyorum. Bakan eşiyim diye çalışmayayım mı? Siyasetten sonraki günleri düşünmek zorundayım” dedi.
AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış, Amerika’daki eğitim ve perakende alanındaki tecrübelerinden sonra geldiği Türkiye’de de çalışmalarını sürdürdü. Harvey Nichols İstanbul’da genel müdür yardımcısı pozisyonunda görev alan, ardından Vakko’nun İstinyePark mağazasında müdür olan Beyhan Bağış, bir süre önce W Collection ve Vakko Butik açınca çok konuşulmuştu. Beyhan Bağış, Türk perakende dünyasındaki serüvenine kendi yarattığı hediyelik eşya markasıyla devam ediyor. Dekorname isminde bir şirket kuran Beyhan Bağış, Orta Asya’dan günümüze kültürel değerlerin yansıtan ve Türk motiflerine yer veren bir marka hazırladıklarını söyledi.
Konuyu eşiyle değerlendirdi
Eşi Egemen Bağış’ın projeyle ilgili tepkisinin sorulması üzerine Beyhan Bağış, “Eşimle konuyu değerlendirdim tabii. 18 yıldır evliyiz. Çok şanslıyım; eşimle ?aklın yolu bir- pek çok konuda hemfikiriz” dedi. Beyhan Bağış, 2002’de 14 yılın ardından Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra ikinci çocuğunu dünyaya getirdiğini, ara verdiği iş hayatına Harvey Nichols’ta çalışarak döndüğünü, sonra da Vakko’da çalıştığını hatırlattı. 2007’de franchise olarak Vakko butikler açan Beyhan Bağış’ın şu anda bir W Collection ve 3 tane de Vakko Butik’i var ve bunların devam edeceğini söylüyor.
Bakan eşi çalışmaz mı
Bakan eşi olarak aktif iş hayatını sürdürmesini ise Beyhan Bağış, Suny Üniversite’sinde Moda Ticareti ve Pazarlama okuduğunu, Cuny Üniversitesi’nde Girişimcilik ve KOBİ yönetimi yüksek lisansı yaptığını; Saks Fifth Avenue’de Eğitim ve Satış Müdürü, Federated Department Stores’da Satınalma Müdürü ve New York’ta kendi hediyelik eşya dükkanı Miracle’da çalıştığını hatırlatarak şöyle değerlendirdi: “Siyaset insana çok onur veren bir görev. Benim resmi görevim değil ama Ankara’ya kesin dönüş yaptık. Eşim siyasete atılınca benim bir karar vermem gerekti. Ben ya Egemen Bağış’ın eşi olarak devam edecektim ya da bu kadar eğitim ve tecrübeme sahip çıkıp çalışacaktım. Bakan eşi kadın veya erkek ticaretle uğraşmaz diye bir kanun yok. Burada kriter etik olmak. Ayrıca çalışan bir kadın olarak diğer kadınlara ve onların eşlerine örnek de olmak isterim.”
Siyaset bir gün bitecek
Kendisine yönelik eleştirilere ise Beyhan Bağış, “Zor günler yaşadığımız oluyor. Yanlış bir şey yapıyor muyum diye soruyorum. Beni en çok ilgilendiren şey vicdanım. Doğru şeyi yapıyorsam, başımı yastığa koyduğumda uyuyabiliyorsam? Eşim için de öyle; kıstas vicdanımız” sözleriyle yanıt verdi. Yıllarca Türkiye’den kopuk yaşadıklarını hatırlatan Beyhan Bağış, “Siyaset bir günde de bitebiliyor. ‘The day after’ derler. Yani sonraki gün. Bittiğinin ertesi günü ne olacak? Bugün tanıyanlar o gün tanımayabilir. Eğer o zaman çalışma hayatına dönsem çok geç olurdu” dedi. Beyhan Bağış, yarı akademik bir hal alan projenin tanıtımının ekim-kasım gibi yapılacağını, ancak sağdan-soldan yarım yamalak bir şey duyulmasın diye şimdiden açıkladığını söyledi.
Benim oyuncağım veya hobim değil
BEYHAN Bağış’a ‘misafirliğe eli boş gidilmez’, ‘yarım elma gönül alma’ ve ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır’ gibi güzel sözler ilham vermiş. “Bu proje bir Beyhan Bağış projesi değildir. Ben sadece bu vizyonu verdim. Beni aşacak bir proje. Benim hobim veya oyuncağım değil” diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projeye 1 Nisan’da başladıklarını hatırlatan Bağış, “Markanın mağazalarını açacağız. Marka kendini önce bir yurtiçinde ispat etmeli. Sonra yurtdışında nereye taşır göreceğiz. Bir yılda rüştünü ispat etmesi lazım.”
Gelenekleri yaşatacak
DEKORNAME için iyi bir ekip kurduklarını ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Yrd. Doçent olan Gülname Turan’ın tasarım danışmanı olduğunu belirten Beyhan Bağış, projenin özünü şöyle anlattı: “Geniş bir danışma kurulunda farklı uzmanlıklardan insanların gözü bu projede olacak. Tasarım algısı yüksek, tasarım ve zanaatkar ilişkisinin güçlendirildiği bir proje. Vitrin ya da raf ürünü değil, fonksiyonel, hikayesi olan ürünler. Sadece mimari formlar, motifler üzerinde değil gelenekler üzerinde de çalışıyoruz. Örneğin bebek doğduğunda lohusa şerbeti kaynatılır. Bu tür gelenekleri yaşatmaya çalışacağız.”
Misafir ağırlarken zorluk çekti
BEYHAN Bağış, sofrası ve ev düzeni çok konuşulan, çok misafir ağırlayan biri olarak böylesi bir markanın eksikliğini yaşamış. “Evde misafir ağırlayan biri olarak, bir iş kadını olarak ve hediye alan biri olarak sınırlı bir sunum olduğunu gördüm” diyen Bağış’ı projeye biten bir başka neden ise Londra’da Royal Academy tarafından düzenlenen Turks sergisi olmuş.
Mucize yarattı New York’ta sokakta nazar boncuğu sattı
PROJENİN kısa sürede gerçekleşmesiyle ilgili Beyhan Bağış, şöyle konuştu: “New York’taki hediyelik eşya dükkanım için bir arkadaşım ‘Perşembeye yetişirse mucize olur’ demişti. 3 günde açınca Miracle (mucize) ismini koymuştum. Bu proje de böyle mucize gibi kısacık bir sürede ortaya çıkıyor. 200 metrekare mağazada bizim kültürel değerlerimizden oluşan ürünler, nazar boncukları, çiniler satıyordum. New York’ta her sokaktaki dükkanlar belli günler mağaza dışına tezgah açarlar. Yani ben New York’ta sokakta nazar boncuğu satmış biriyim.”
Egemen resmi hediyesini benim mağazamdan almaz
BEYHAN Bağış, eşi Egemen Bağış’ın yaptığı resmi gezilerde aldığı hediyelerle ilgili hassas davrandığını belirterek, “Resmi gezilerde verilecek resmi hediyeleri asla benim mağazalarımdan almaz. Arkadaşına, dostuna hediye alacağı zaman ayrı tabii ki” dedi
Beyhan Hanım zor olanı seçti bu bir doğum anı
DEKORNAME şirketinin ismine ilham kaynağı da olan projenin Tasarım Danışmanı Gülname Turan, geç Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemlerinde gündelik yaşamlar üzerine yoğunlaştığını ve eşyalar üzerine araştırmalar yaptığını söyledi. Takım yıldızı mantığıyla ilerleyen bir koleksiyon hazırladıklarını belirten Turan, “Yani buradan bir ürün aldığınızda bunu tek başına da alabileceksiniz ya da başka ürünlerle takılmamak da mümkün olacak. Her ürünün tasarımında, motifinde ve detaylarında çeşitli hikayeler var. Örneğin kahve fincanının tabağının ortasındaki zirve ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ sözüne atıfta bulunuyor” diye konuştu.
Turan, “Daha rahat bir yerden bir şeyler yapmak varken Beyhan Hanım zor olanı seçti. Ciddi araştırmalarla hikayesi olan ürünler yaratıyoruz. Karşınızda tasarımı, üretimi sancılı bir proje var. Bu tam bir doğma anı aslında” dedi.
Konuyu eşiyle değerlendirdi
Eşi Egemen Bağış’ın projeyle ilgili tepkisinin sorulması üzerine Beyhan Bağış, “Eşimle konuyu değerlendirdim tabii. 18 yıldır evliyiz. Çok şanslıyım; eşimle ?aklın yolu bir- pek çok konuda hemfikiriz” dedi. Beyhan Bağış, 2002’de 14 yılın ardından Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra ikinci çocuğunu dünyaya getirdiğini, ara verdiği iş hayatına Harvey Nichols’ta çalışarak döndüğünü, sonra da Vakko’da çalıştığını hatırlattı. 2007’de franchise olarak Vakko butikler açan Beyhan Bağış’ın şu anda bir W Collection ve 3 tane de Vakko Butik’i var ve bunların devam edeceğini söylüyor.
Bakan eşi çalışmaz mı
Bakan eşi olarak aktif iş hayatını sürdürmesini ise Beyhan Bağış, Suny Üniversite’sinde Moda Ticareti ve Pazarlama okuduğunu, Cuny Üniversitesi’nde Girişimcilik ve KOBİ yönetimi yüksek lisansı yaptığını; Saks Fifth Avenue’de Eğitim ve Satış Müdürü, Federated Department Stores’da Satınalma Müdürü ve New York’ta kendi hediyelik eşya dükkanı Miracle’da çalıştığını hatırlatarak şöyle değerlendirdi: “Siyaset insana çok onur veren bir görev. Benim resmi görevim değil ama Ankara’ya kesin dönüş yaptık. Eşim siyasete atılınca benim bir karar vermem gerekti. Ben ya Egemen Bağış’ın eşi olarak devam edecektim ya da bu kadar eğitim ve tecrübeme sahip çıkıp çalışacaktım. Bakan eşi kadın veya erkek ticaretle uğraşmaz diye bir kanun yok. Burada kriter etik olmak. Ayrıca çalışan bir kadın olarak diğer kadınlara ve onların eşlerine örnek de olmak isterim.”
Siyaset bir gün bitecek
Kendisine yönelik eleştirilere ise Beyhan Bağış, “Zor günler yaşadığımız oluyor. Yanlış bir şey yapıyor muyum diye soruyorum. Beni en çok ilgilendiren şey vicdanım. Doğru şeyi yapıyorsam, başımı yastığa koyduğumda uyuyabiliyorsam? Eşim için de öyle; kıstas vicdanımız” sözleriyle yanıt verdi. Yıllarca Türkiye’den kopuk yaşadıklarını hatırlatan Beyhan Bağış, “Siyaset bir günde de bitebiliyor. ‘The day after’ derler. Yani sonraki gün. Bittiğinin ertesi günü ne olacak? Bugün tanıyanlar o gün tanımayabilir. Eğer o zaman çalışma hayatına dönsem çok geç olurdu” dedi. Beyhan Bağış, yarı akademik bir hal alan projenin tanıtımının ekim-kasım gibi yapılacağını, ancak sağdan-soldan yarım yamalak bir şey duyulmasın diye şimdiden açıkladığını söyledi.
Benim oyuncağım veya hobim değil
BEYHAN Bağış’a ‘misafirliğe eli boş gidilmez’, ‘yarım elma gönül alma’ ve ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır’ gibi güzel sözler ilham vermiş. “Bu proje bir Beyhan Bağış projesi değildir. Ben sadece bu vizyonu verdim. Beni aşacak bir proje. Benim hobim veya oyuncağım değil” diyen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projeye 1 Nisan’da başladıklarını hatırlatan Bağış, “Markanın mağazalarını açacağız. Marka kendini önce bir yurtiçinde ispat etmeli. Sonra yurtdışında nereye taşır göreceğiz. Bir yılda rüştünü ispat etmesi lazım.”
Gelenekleri yaşatacak
DEKORNAME için iyi bir ekip kurduklarını ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Yrd. Doçent olan Gülname Turan’ın tasarım danışmanı olduğunu belirten Beyhan Bağış, projenin özünü şöyle anlattı: “Geniş bir danışma kurulunda farklı uzmanlıklardan insanların gözü bu projede olacak. Tasarım algısı yüksek, tasarım ve zanaatkar ilişkisinin güçlendirildiği bir proje. Vitrin ya da raf ürünü değil, fonksiyonel, hikayesi olan ürünler. Sadece mimari formlar, motifler üzerinde değil gelenekler üzerinde de çalışıyoruz. Örneğin bebek doğduğunda lohusa şerbeti kaynatılır. Bu tür gelenekleri yaşatmaya çalışacağız.”
Misafir ağırlarken zorluk çekti
BEYHAN Bağış, sofrası ve ev düzeni çok konuşulan, çok misafir ağırlayan biri olarak böylesi bir markanın eksikliğini yaşamış. “Evde misafir ağırlayan biri olarak, bir iş kadını olarak ve hediye alan biri olarak sınırlı bir sunum olduğunu gördüm” diyen Bağış’ı projeye biten bir başka neden ise Londra’da Royal Academy tarafından düzenlenen Turks sergisi olmuş.
Mucize yarattı New York’ta sokakta nazar boncuğu sattı
PROJENİN kısa sürede gerçekleşmesiyle ilgili Beyhan Bağış, şöyle konuştu: “New York’taki hediyelik eşya dükkanım için bir arkadaşım ‘Perşembeye yetişirse mucize olur’ demişti. 3 günde açınca Miracle (mucize) ismini koymuştum. Bu proje de böyle mucize gibi kısacık bir sürede ortaya çıkıyor. 200 metrekare mağazada bizim kültürel değerlerimizden oluşan ürünler, nazar boncukları, çiniler satıyordum. New York’ta her sokaktaki dükkanlar belli günler mağaza dışına tezgah açarlar. Yani ben New York’ta sokakta nazar boncuğu satmış biriyim.”
Egemen resmi hediyesini benim mağazamdan almaz
BEYHAN Bağış, eşi Egemen Bağış’ın yaptığı resmi gezilerde aldığı hediyelerle ilgili hassas davrandığını belirterek, “Resmi gezilerde verilecek resmi hediyeleri asla benim mağazalarımdan almaz. Arkadaşına, dostuna hediye alacağı zaman ayrı tabii ki” dedi
Beyhan Hanım zor olanı seçti bu bir doğum anı
DEKORNAME şirketinin ismine ilham kaynağı da olan projenin Tasarım Danışmanı Gülname Turan, geç Osmanlı ve erken cumhuriyet dönemlerinde gündelik yaşamlar üzerine yoğunlaştığını ve eşyalar üzerine araştırmalar yaptığını söyledi. Takım yıldızı mantığıyla ilerleyen bir koleksiyon hazırladıklarını belirten Turan, “Yani buradan bir ürün aldığınızda bunu tek başına da alabileceksiniz ya da başka ürünlerle takılmamak da mümkün olacak. Her ürünün tasarımında, motifinde ve detaylarında çeşitli hikayeler var. Örneğin kahve fincanının tabağının ortasındaki zirve ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ sözüne atıfta bulunuyor” diye konuştu.
Turan, “Daha rahat bir yerden bir şeyler yapmak varken Beyhan Hanım zor olanı seçti. Ciddi araştırmalarla hikayesi olan ürünler yaratıyoruz. Karşınızda tasarımı, üretimi sancılı bir proje var. Bu tam bir doğma anı aslında” dedi.