Güncelleme Tarihi:
Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın yaşadığı nakit sıkıntısına rağmen Merkez Bankası para musluğunu açmayınca, bankacılık sektöründe ödemeler sistemi kilitlendi. Bankalar birbirlerine olan yükümlülüklerini yerine getiremezken, EFT işlemleri de önemli ölçüde aksadı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginliğin maliyeti giderek ağırlaşıyor. Hazine'nin ihale takvimini değiştirmesi ve kaçan dövizin Merkez Bankası'na geri dönmesi önceki gün krizin atlatıldığı yönünde iyimser beklentiler yaratırken, dün krizin ateşi yeniden yükseldi. Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın yaşadığı likidite sıkıntısına rağmen, Merkez Bankası IMF'nin koyduğu limitleri aşmamak için para musluklarını açmayınca, bankacılık sektöründe ödemeler sistemi kilitlendi. Bankalar birbirlerine olan yükümlülüklerini yerine getiremezken, EFT işlemleri de önemli ölçüde aksadı.
ZİNCİRLEME REAKSİYON
Merkez Bankası'nın piyasaya para vermeme konusundaki kararlılığı Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın önceki gece Merkez Bankası'na olan yükümlülüklerini tamamlayamamasına neden olurken, bu durum dün sistemde zincirleme bir etki yarattı. Bu, kamu bankalarının diğer bankalara ödemeleri gereken parayı ödeyememesi, diğer bankaların ödemelerini de etkiledi. Kamu bankalarından paralarını alamayan özel bankalar da birbirlerine olan yükümlülüklerini yerine getirmezken, piyasalar gergin bir bekleyişin içine girdi.
Ödemeler sisteminin aksaması nedeniyle TL işlemleri geç başladı. EFT sisteminin kapalı olması nedeniyle bankalarararası piyasada saat 11.30'a kadar işlem gerçekleştirilemedi. İlk gecelik işlemler repo piyasasında yüzde 1000, ardından interbank para piyasasında yüzde 2 bin 500'den gerçekleştirilirken, Merkez Bankası'nın bazı bankalara açılışta EFT bakiyelerini geçemediği de belirtildi. Vadesi gelen repo işlemleri nedeniyle Merkez Bankası'na bankaların 1.3 katrilyon lira ödeme yaptığı dün, Merkez Bankası repo ihalesi açmadı. Yüzde 5000'lere yaklaşan gecelik faizlere rağmen Merkez Bankası'nın fonlanmasını sınırlı tutması bütün sistem içinde ödeme sorunun derinleşmesine neden olurken, bankalararası işlemler durdu ve bankalarararası limitler de çalışmadı.
MERKEZ İHALE AÇMADI
Piyasalarda çoğunlukla Merkez Bankası'nın APİ (Açık Piyasa İşlemleri) yapması beklenirken, bunun gerçekleşmeyişi, ‘‘piyasalar daha iyi olacak’’ beklentisini tersine çevirdi. Tekrar döviz alımlarının başladığı dün, Merkez Bankası 1.3 katrilyon liralık repo dönüşüne rağmen ihale açmayarak kararlılığını gösterdi.
Merkez Bankası'nın piyasaya likitide vermeme konusundaki tavrı IMF ile imzalanan stand-by anlaşmasının en önemli yükümlülüklerinden biri olan net iç varlıklar hedefinde herhangi bir sapmaya izin vermek istemeyişinden kaynaklandı. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, ‘‘Parayı getirirsiniz dövizi alırsınız’’ diyerek bu konudaki net tavrını ortaya koymasına karşın, düğümün çözümü için bankacılar ve ekonomi yönetiminin yaklaşımı farklılık gösterdi.
Sıkıntıya giren sistemde kimsenin risk almak istemediğini söyleyen bankacılar, sorunun kısa vadede Merkez Bankası'nın likidite vermesiyle çözüleceğini savundu. Ancak Merkez Bankası'nın likitide vererek yapacağı geçici rahatlamanın sorunun çözümü için yeterli olmayacağını vurgulayanların dikkat çektiği durum ise ‘‘currency attack’’ yeni ‘‘dövize yöneliş’’ yaşanması oldu.
Sistemin kilitlendiği gün kim ne yaptı?
MERKEZ BANKASI
Piyasa dün 215.4 trilyon lira artı rezervle açılırken, Merkez Bankası repo ihalesi açmadı. Merkez Bankası, ‘‘Parayı getirirseniz, dövizi alırsınız’’ tavrını sürdürdü. Merkez Bankası, bankaların tüm beklentisine ve faizdeki yükselişe rağmen piyasaya para vermedi. İnterbank’ta kotasyonlardan önce son işlem yüzde 5900’den gerçekleşirken Merkez Bankası yüzde 4000’den fonlamaya başladı.
HAZİNE
Hazine, dün piyasaya TL vermeyen Merkez Bankası'nı destekleyici bir pozisyon tuttu. Kriz nedeniyle ihale takvimini değiştiren ve mart ayındaki itfa yükü hesapta olmayan biçimde artan Hazine, dünkü 3.9 katrilyon liralık iç borç geri ödemesini öğleden sonraya bıraktı.
KAMU BANKALARI
Ziraat Bankası ve Halk Bankası, önceki günü açıkla geride bıraktığı için, dün de diğer bankalara karşı yükümlülüklerini yerine getiremedi. Dün, iki kamu bankasının bu durumu tüm bankacılık sisteminde zincirleme bir etki yarattı. İki banka diğer bankalara olan ödemeleri yapamayınca, diğer bankalar da sıkıştı.
PARASI OLMAYAN ÖZEL BANKA
Vadesi gelen repo işlemleri nedeniyle Merkez Bankası'na 1.3 katrilyon liralık ödemenin yapıldığı dün, bazı bankalar likiditeye sıkıştı. Bankalar vadesi dolmayan mevduatları bozmazken, yüksek faiz oranları ile de mevduat çekmeye çalıştı. Bazı bankalar, şirketleri arayarak uyguladıkları faizi duyurup ticari mevduat peşine düştü, interbankta yüzde 6000'i aşan oranla borçlanmak zorunda kaldı.
PARASI OLAN ÖZEL BANKA
Merkez Bankası'nın piyasaya para vermemesi ve iki kamu bankasının yaşadığı sıkışıklık, elinde parası olan bankaları da etkiledi. Yükselen faizlerle daha yüksek maliyetle para bulmak zorunda kalma korkusuyla, bu bankalar, ellerindeki parayı piyasaya vermemeyi tercih etti.
Bankacılar sabahladı
Pazartesi günü bankalara 7.6 milyar doların üzerinde salı valörlü döviz satışı yapan Merkez Bankası'nın piyasaya para verme konusunda sıkı davranması, önceki gün bazı bankaların açık kalmasına, bankacıların da para gelir umuduyla geceyi bankada geçirmelerine neden oldu. ‘‘Para gelecek’’ diye, saat sabah saatlerine kadar işlerinin başında kalan, hatta evine gittikten sonra geri dönen bankacılar, boşuna beklemiş oldular.
Bankaya tam vade gününde gidin
Kasım krizinde olduğu gibi pekçok tasarruf sahibi, bu krizde de mevduat hesaplarının vadesini bozdurup repoya yönelme eğilimine girdi. Repo faizlerinin cazip oluşu nedeniyle, parasının bulunduğu banka ile pazarlık eden, vadeli mevduattan çekip repoya geçmek isteyen yatırımcı sayısındaki artış gözlendi. Daha önce bu konuda müşterilerine esnek davranan ancak, geçen krizde tutumlarını değiştiren bankalarcılar dün de vade bitiminden önce ödeme yapmaya yanaşmadı.
Bu durum pek çok banka müşterisinin tepkisini çekti. Çünkü, mevduat konusuna açıklık getiren 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 10'uncu maddesinin 3. fıkrasında ‘‘Mevduat sahibi ile banka arasında vade ve ihbar süresi hakkında kararlaştırılan şartlar saklıdır’’ deniliyor. Yani, paranın vadesinden önce ödenip ödenmemesi konusu tamamen bankanızın insiyatifinde. Beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde bankanızın size bu konuda anlayışlı davranmasını beklemeyin ve o nedenle bankaya tam vadenizin dolduğu gün gidin.