Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, portföy yönetim şirketlerini yüksek ücret ve düşük performans konusunda uyararak, “Sırtınızı Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) dayayıp yüksek ücretler ve düşük performansla yolunuza devam edemezsiniz. Açık ve net olarak söylüyorum. Biz bu piyasayı yakından gözetliyoruz. Önümüzdeki dönemde de gerekirse düzenleme yapılır” dedi. Şimşek’in bu sözlerin ardından “BES’te yüzde 25’lik devlet katkısı bütçede çok önemli bir kaleme ulaşmaya başladı. Belki 2016 yılında 3-3.5 milyar liralık ilave bir yük demek. Bu birçok bakanlığın bütçesinden kat kat daha yüksek bir rakama tekabül ediyor” demesi, akıllara ‘BES’teki yüzde 25’lik devlet desteği uygulamasına son mu verilecek?’ sorusunu getirdi. Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) konuşmasının ardından konuyla ilgili sorulara, BES’teki devlet desteğinin süreceği cevapını veren Şimşek ayrıca Twitter hesabı üzerinden de, devlet katkısının süreceğine ilişkin açıklama yaptı. Şimşek geçen yıl da BES’teki devlet katkısına yönelik bütçeye getirdiği ek yükten söz etmiş, daha sonra sorular üzerine katkının devam edeceğini belirtmişti.
VERGİLENDİRME DEĞİŞECEK
TKYD’nin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) işbirliğiyle, portföy yönetimi sektörünün 100 milyar liraya ulaşması vesilesiyle düzenlenen toplantıda konuşan Şimşek, portföy yönetim firmalarının gelecek dönemde özkaynak ağırlıklı bir çaba içerisine girmeleri gerektiğini vurguladı. Vergilendirme sistemini değiştireceklerini ve bunun portföy yönetim şirketleri çerçevesinde kaynak yönetimi potansiyelini artıracağını söyleyen Şimşek, “Başta gayrimenkul olmak üzere belli alanlarda büyük imtiyazlar, istisnalar var. Bunun düzeltilmesiyle birlikte kaynaklar profesyonel bir çerçeve içerisinde sermaye piyasalarında yönetilecek ve bu kaynaklar yatırımlara dönüşecek” diye konuştu.
DAHA İNOVATİF OLMALI
Bu noktada profesyonel portföy yönetim şirketlerinden de beklentiler olduğunu kaydeden Şimşek şöyle devam etti: “BES’teki portföy eğer hisse ağırlıklı ise bir endeks performansının tutturulması için aslında yöneticiye bile gerek kalmadan, pasif yönetim tarzıyla bir bilgisayar modeli bile yeterli olabiliyor. Bizim portföy yönetim şirketlerinin daha inovatif, daha verimli, daha düşük ücretlerle, daha iyi ve daha kaliteli, daha şeffaf bir şekilde hizmetler
vermesi gerekiyor.”
Şimşek, BES’in büyük bir başarı hikayesi olduğunu ve bunun devam edeceğini vurguladı. Bir takım önerilerin ve ülke modellerinin olduğunu belirten Şimşek, bunlar üzerinde çalışmaların yapıldığını kaydetti.
SERMAYEYİ DIŞARIDA TUTMANIN ANLAMI YOK
FİRMALARIN geçmişte olduğu gibi yabancı kaynak üzerinde bir modelle devam etmesi yerine halka açılmasını, sermaye piyasalarına gelmelerini teşvik edici ciddi adımlar attıklarını anlatan Mehmet Şimşek, şöyle devam etti: “Zaten 2018 yılından itibaren bütün ülkeler arasında muhtemelen otomatik bilgi değişimi olacak. Türk vatandaşlarının, Türk şirketlerinin yurtdışındaki bütün ekonomik faaliyetlerine ve işlemlerine ilişkin veriler otomatik olarak Türkiye Maliyesi’ne aktarılacak. Bunun anlaşmaları G20 çerçevesinde oluşturuldu. Birçok ülke bu anlaşmalara taraf oluyor. Dolayısıyla sermayesini hangi saikle olursa olsun dışarıda tutmasının anlamı kalmadı. Buraya borç getirmenin de bir anlamı yok. Çünkü sermayeye güçlü destek veriyoruz. Sermayeyi koruyor ve teşvik veriyoruz.”