Sırtımızı rüzgâra, yüzümüzü güneşe çevirmeliyiz

EPDK Başkanı Yılmaz, 24. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın (ICCI 2018) açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin jeotermal, güneş, rüzgar ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını sonuna kadar kullanmak zorunda olduğunu vurguladı. Türkiye’nin konvansiyonel yakıtlar açısından fazla kaynağa sahip olmadığına işaret eden Yılmaz, “Ama coğrafi statümüz ve yenilenebilir potansiyelimizle Türkiye gelecekte enerjide çok önemli bir rol üstlenecektir” dedi.

Bugün Türkiye’nin lisanssız enerji kurulumlarında 5 bin megavat (MW) seviyelerini zorladığını dile getiren Yılmaz, “İnşallah bunu gelecek yıl aşıp, uzun vadede 6-7 bin MW’lere ulaşacak lisanssız güneş enerjisi santral (GES) projelerimiz var. Bunun dışında YEKA ihalelerini de katarsak ve sanayi katkısını düşündüğümüz takdirde ciddi avantajlar elde edeceğiz” dedi. Yılmaz, Türkiye’nin rüzgarda da 10 bin MW rüzgar enerjisi kapasitesinin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: “2023’e kadar yenilenebilir enerji hedeflerimizi de yakalayacağımız kanaatindeyim. Biz her zaman ‘rüzgarı arkamıza alacağız, yüzümüzü güneşe döneceğiz.’ diyoruz. Yenilenebilir enerji politikamızı gerçekleştirdiğimizde enerji açığımızı kapatmamız açısından önemli fırsatlar doğacak ve bunu çok kısa bir süre içinde göreceğiz inşallah. Bildiğimiz gibi dünya gündeminin ortak konularından biri de iklim değişikliği. Son yıllarda yatırım maliyetlerindeki iyileşme bu kaynakların konvansiyonel kaynaklarla rekabetini de sağladı. Elektrikte kurulu gücümüz son 15 yılda 32 bin megavattan 87 bin megavata çıktı, 90 bin megavata ilerliyor. Kurulu güçte yenilenebilir enerjinin payı yüzde 46, elektrik üretimindeki payı ise yüzde 30’un üzerinde. Aslında Türkiye 2023 yılı için elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payını yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyordu ve bu üretim hedefini şimdiden yakaladı.”