Sirmen: Yuvacık'ın sorumlusu Erdoğan
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2006 15:08
CHP Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, Yuvacık Barajı ile ilgili kendisine yönelik iftira atmak ve yalan söylemekle suçlayarak, “Yuvacık barajında tek suçlu var Sayın Tayyip Erdoğan. Bunlar cehennemde cayır cayır yanacaklar. Başbakan’a hodri meydan. Tüm yetkiler elinde. Hesap sormazsan namertsin” dedi.
Sirmen, TBMM’de düzenlediği ve yaklaşık 1 saat süren basın toplantısında, Yuvacık Barajı ile kendisinde yöneltilen suçlamalara yanıt verdi. Her seçim öncesi Yuvacık Barajı’nın gündeme getirildiğini belirten Sirmen, “Başbakan, bütçe görüşmelerinde sıkıntı çeken kesimlerin beklentilerine cevap vermek yerine bir gazetede çıkan haberi göstererek, bu olayı da Ali Dibo şekline sokarak bu konuya yoğunlaştı. Gerçek görevini ihmal etti. Başbakan İzmit’e geldiğinde de Yuvacık Barajı ile ilgili gerçek dışı beyanlarda bulundu. Başbakan, soru önergeme de yanıt vermedi. Ama iftiralarına devam etmeyi ihmal etmedi. Bunda CHP’nin giderek yükselen ivmesi, AKP’nin hızlı düşüşü, anketlerde benim onlar için rakip sayılmam etkili oldu” dedi.
TEK SUÇLU BAŞBAKAN
Sirmen, şöyle devam etti: “DSİ’nin olmaz dediği yere ben baraj yapmışım. Belediye başkanlığı yapmış şimdi de Başbakanlık yapan bir insan bu kadar ucuz haberi istismar etti, toplumun gündemine taşıdı, Meclis kürsüsünde diline aldı. Yuvacık Barajı 1963’te başladı. 1987’de temel atıldı. 1989’da belediye başkanı oldum, baraj inşaatı durdu. Dönemin Başbakanı rahmetli Özal Yap İşlet Devret olarak acilen bitirilmesi talimatı verdi. DPT, YPK, Hazine uzmanları ile aylarca toplantılar yapıldı. Bakanlar Kurulu karar aldı. 1995’te baraj İzmit Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Dış kaynakla yapımına başlandı. 1998’de 30 ayda baraj bitti. YİD’E dönüşürken uluslararası anlaşma yapıldı. Ancak İstanbul Büyükşehir, her türlü taahhütname olmasına rağmen dönemin belediye başkanı Erdoğan, su almaktan vazgeçti. Yakın çevresine ‘CHP’li belediye başkanından su aldırtmam’ dediği söylendi. Yuvacık Barajı’nda tek suçlu var Sayın Tayyip Erdoğan. Su almamasından kaynaklanmaktadır.”
CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN SORUŞTURULMALI
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ve AKP’lilerin verdiği Meclis Araştırma Önergesi’ne kendisinin de imza attığını anlatan Sirmen, ardından Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu, Sayıştay uzmanı raporu doğrultusunda Meclis Araştırması çalışmalarının başladığını kaydetti. Raporu hazırlayan Sayıştay uzmanının komisyonda da görevlendirildiğine dikkat çeken Sirmen, Meclis’in Soruşturma Komisyonu kurulmasına karar vermediğini ifade etti. Sirmen, “DSİ’ nin başlattığı projenin YİD’e dönmesinde benim talimatım söz konusu olamaz. Soruşturulması gereken biri varsa projede imzası olan Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, herkesin soruşturulması lazım” dedi.
DANIŞTAY REDDETTİ, YARGITAY BOZDU
Danıştay’ın kendisi milletvekili olmadan önce söz konusu Sayıştay Raporu’nun soruşturulmasına gerek görmediğini belirten Sirmen, bu karara rağmen Araştırma Komisyonu Başkanı, AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu’nun suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Bunun üzerine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davada açıldığını, 2 yıl sonra karar aşamasında savcının beraat istediğini ancak son karar duruşmasında hakimlerin değiştirildiğini kaydeden Sirmen, “Dosyalarla çalışmamış iki hakim getirilerek 6’şar yıl hapis cezası verildi. Konu Yargıtay’a intikal etti. Yargıtay kararı esastan bozdu” dedi.
BAŞBAKAN’A HODRİ MEYDAN
Sirmen, Başbakan Erdoğan’a tepki göstererek, “Başbakan, Yargıtay’a intikal etmiş konuyu yargı süreci devam ederken hala diline dolayarak adeta adaleti ayaklar altına alıyor. Hodri meydan beraber dokunulmazlıkları kaldıralım, çıkalım hakim karşısına, bakalım hangimiz ceza alacağız. Yine hodri meydan Başbakan hangi programda istiyorsa gelsin konuşalım” dedi.
BAŞBAKAN BELEDİYE KAYNAKLARI İLE PROPAGANDA YAPTI
Erdoğan’ın, belediye başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir’in kaynaklarını kendi propagandası için harcadığını iddia eden Sirmen, “Başbakan, maalesef çamur at izi kalsın politikasını yürütmeye başladı” dedi.
Barajın 4.5 milyar dolara mal olduğu iddialarını da reddeden Sirmen, barajın kapasitesinin 230 milyon metreküp olduğunu, bunu DSİ’nin tespit ettiğini belirterek, “Sadece 3 yıl 230 milyon metreküpün altına düştü” diye konuştu.
Barajın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne 130 milyon metreküp su sağladığını anlatan Sirmen, “60 milyon metreküp faturalanıyor. 70 milyon metreküp ise kaçak. Bu kadar kaçak olmasına rağmen 2005’te 130 milyon metreküp su ile Kocaeli’nin sanayi ve konutlarının ihtiyacı karşılanmıştır” dedi.
CAYIR CAYIR YANACAKLAR
2005’te Yalova Gökçedere Barajı’nın Başbakan’ın talimatı ile Yalova Belediyesi’ne hibe edildiğini, belediyenin Sapanca Gölü’ndeki su alma hakkının da Sapanca Belediyesi’ne verildiğini belirten Sirmen, AKP ve bugünkü belediye yönetimini suçlayarak, şunları kaydetti:
“Ekim’de, Kasımda nasıl olsa yağmur yağar dediler ama yağmur yağmadı. Sıcaklık 16 derece. Baraja saniyede giren su miktarı 0.83 metreküp, saniyede çıkan 4 metreküp. Aylarca barajın bunu taşıması mümkün mü? Yeşillikleri, çimenleri, ağaçlandırmaları, sokakları, caddeleri başka kaynaklarla sulasalardı. Ne sanayi ne evler susuz kalırdı ne de depoya kirli su akardı. Yukarda Allah var. Bunlara ceza verdi. Biz deprem dahil 24 saat su kesmedik. 2005’de eldeki su kaynakları başka belediyelere ikram edildi. Beceriksiz yönetimle karşı karşıyayız. Suyla siyaset yaptılar. Bugün sayıları çok ama inşallah sayıları düşünce hem burada hesap verecekler hem de yukarda Allah’a hesap verecekler. Bunlar cehennemde cayır cayır yanacaklar.”
YENİ BARAJA İHTİYAÇ YOK
Yeni baraja ihtiyaç olmadığını anlatan Sirmen, “Kocaeli’nin, sanayisi dahil ihtiyacı olan su miktarı 60-70 milyon metreküp. İhtiyacı olan bu miktar kadar kaçak su var. Belediye başkanlığından 4 yıl önce ayrıldım. Sanayicilerin susuzluğunu bile bana kesiyorlar. Bunların susuz kalması ile benim ne ilgim olur. Yuvacık Barajı’nda en ufak yanlışlık yok. Belediye başkanı olarak iftihar ediyorum. Depremde baraj hayatımızı kurtardı. Salgın hastalıklar önlendi. Tüpraş yangını söndürüldü” dedi.
NAMERTSİN
Sirmen, “Başbakan’la istediği kanalda istediği açık oturumda Yuvacık Barajı dahil her konuyu tartışmaya hazırım. Ben buradayım. Hesap soracaksa da gelsin sorsun tüm yetkiler elinde. Genel başkanımın dediği gibi hesap sormazsan da namertsin” dedi.
GAZETE İLE HUSUMETİM YOK
Sirmen, soru üzerine, haberin yer aldığı Vatan Gazetesi ile husumeti olmadığını anlatarak, “Vatan gazetesi ile hiçbir işim olmaz. Yatacak yerin yok Sefa diyorlar. Ben de insanım. Benim de torunum çocuklarım sevenlerim var. Bu insanlık işkencesidir. Kimseden koruma istemiyorum. Yanlışım varsa boynumdan asın. Ama olmayan bir suçu var gibi göstermek haber yapmak yakışıyor mu? Gazete yetkililerine 3 gündür ulaşamıyorum. Tekzip gönderdim tekzip yayınlanmıyor. 30 yıl devletin bitiremediği projeyi ben bitirdim. İdam ediyorlar. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
RAPOR DÜZMECE
Sirmen, soru üzerine, yargılamaya konu olan Sayıştay raporunun siyasi linç için hazırlanan düzmece rapor olduğunu iddia etti. Sirmen, acil olarak alınması gereken önlemlerin sorulması üzerine ise, “600 noktada kaçak var. Buna engel olunmalı” dedi.
TEK SUÇLU BAŞBAKAN
Sirmen, şöyle devam etti: “DSİ’nin olmaz dediği yere ben baraj yapmışım. Belediye başkanlığı yapmış şimdi de Başbakanlık yapan bir insan bu kadar ucuz haberi istismar etti, toplumun gündemine taşıdı, Meclis kürsüsünde diline aldı. Yuvacık Barajı 1963’te başladı. 1987’de temel atıldı. 1989’da belediye başkanı oldum, baraj inşaatı durdu. Dönemin Başbakanı rahmetli Özal Yap İşlet Devret olarak acilen bitirilmesi talimatı verdi. DPT, YPK, Hazine uzmanları ile aylarca toplantılar yapıldı. Bakanlar Kurulu karar aldı. 1995’te baraj İzmit Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Dış kaynakla yapımına başlandı. 1998’de 30 ayda baraj bitti. YİD’E dönüşürken uluslararası anlaşma yapıldı. Ancak İstanbul Büyükşehir, her türlü taahhütname olmasına rağmen dönemin belediye başkanı Erdoğan, su almaktan vazgeçti. Yakın çevresine ‘CHP’li belediye başkanından su aldırtmam’ dediği söylendi. Yuvacık Barajı’nda tek suçlu var Sayın Tayyip Erdoğan. Su almamasından kaynaklanmaktadır.”
CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN SORUŞTURULMALI
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ve AKP’lilerin verdiği Meclis Araştırma Önergesi’ne kendisinin de imza attığını anlatan Sirmen, ardından Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu, Sayıştay uzmanı raporu doğrultusunda Meclis Araştırması çalışmalarının başladığını kaydetti. Raporu hazırlayan Sayıştay uzmanının komisyonda da görevlendirildiğine dikkat çeken Sirmen, Meclis’in Soruşturma Komisyonu kurulmasına karar vermediğini ifade etti. Sirmen, “DSİ’ nin başlattığı projenin YİD’e dönmesinde benim talimatım söz konusu olamaz. Soruşturulması gereken biri varsa projede imzası olan Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, herkesin soruşturulması lazım” dedi.
DANIŞTAY REDDETTİ, YARGITAY BOZDU
Danıştay’ın kendisi milletvekili olmadan önce söz konusu Sayıştay Raporu’nun soruşturulmasına gerek görmediğini belirten Sirmen, bu karara rağmen Araştırma Komisyonu Başkanı, AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu’nun suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Bunun üzerine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davada açıldığını, 2 yıl sonra karar aşamasında savcının beraat istediğini ancak son karar duruşmasında hakimlerin değiştirildiğini kaydeden Sirmen, “Dosyalarla çalışmamış iki hakim getirilerek 6’şar yıl hapis cezası verildi. Konu Yargıtay’a intikal etti. Yargıtay kararı esastan bozdu” dedi.
BAŞBAKAN’A HODRİ MEYDAN
Sirmen, Başbakan Erdoğan’a tepki göstererek, “Başbakan, Yargıtay’a intikal etmiş konuyu yargı süreci devam ederken hala diline dolayarak adeta adaleti ayaklar altına alıyor. Hodri meydan beraber dokunulmazlıkları kaldıralım, çıkalım hakim karşısına, bakalım hangimiz ceza alacağız. Yine hodri meydan Başbakan hangi programda istiyorsa gelsin konuşalım” dedi.
BAŞBAKAN BELEDİYE KAYNAKLARI İLE PROPAGANDA YAPTI
Erdoğan’ın, belediye başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir’in kaynaklarını kendi propagandası için harcadığını iddia eden Sirmen, “Başbakan, maalesef çamur at izi kalsın politikasını yürütmeye başladı” dedi.
Barajın 4.5 milyar dolara mal olduğu iddialarını da reddeden Sirmen, barajın kapasitesinin 230 milyon metreküp olduğunu, bunu DSİ’nin tespit ettiğini belirterek, “Sadece 3 yıl 230 milyon metreküpün altına düştü” diye konuştu.
Barajın, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne 130 milyon metreküp su sağladığını anlatan Sirmen, “60 milyon metreküp faturalanıyor. 70 milyon metreküp ise kaçak. Bu kadar kaçak olmasına rağmen 2005’te 130 milyon metreküp su ile Kocaeli’nin sanayi ve konutlarının ihtiyacı karşılanmıştır” dedi.
CAYIR CAYIR YANACAKLAR
2005’te Yalova Gökçedere Barajı’nın Başbakan’ın talimatı ile Yalova Belediyesi’ne hibe edildiğini, belediyenin Sapanca Gölü’ndeki su alma hakkının da Sapanca Belediyesi’ne verildiğini belirten Sirmen, AKP ve bugünkü belediye yönetimini suçlayarak, şunları kaydetti:
“Ekim’de, Kasımda nasıl olsa yağmur yağar dediler ama yağmur yağmadı. Sıcaklık 16 derece. Baraja saniyede giren su miktarı 0.83 metreküp, saniyede çıkan 4 metreküp. Aylarca barajın bunu taşıması mümkün mü? Yeşillikleri, çimenleri, ağaçlandırmaları, sokakları, caddeleri başka kaynaklarla sulasalardı. Ne sanayi ne evler susuz kalırdı ne de depoya kirli su akardı. Yukarda Allah var. Bunlara ceza verdi. Biz deprem dahil 24 saat su kesmedik. 2005’de eldeki su kaynakları başka belediyelere ikram edildi. Beceriksiz yönetimle karşı karşıyayız. Suyla siyaset yaptılar. Bugün sayıları çok ama inşallah sayıları düşünce hem burada hesap verecekler hem de yukarda Allah’a hesap verecekler. Bunlar cehennemde cayır cayır yanacaklar.”
YENİ BARAJA İHTİYAÇ YOK
Yeni baraja ihtiyaç olmadığını anlatan Sirmen, “Kocaeli’nin, sanayisi dahil ihtiyacı olan su miktarı 60-70 milyon metreküp. İhtiyacı olan bu miktar kadar kaçak su var. Belediye başkanlığından 4 yıl önce ayrıldım. Sanayicilerin susuzluğunu bile bana kesiyorlar. Bunların susuz kalması ile benim ne ilgim olur. Yuvacık Barajı’nda en ufak yanlışlık yok. Belediye başkanı olarak iftihar ediyorum. Depremde baraj hayatımızı kurtardı. Salgın hastalıklar önlendi. Tüpraş yangını söndürüldü” dedi.
NAMERTSİN
Sirmen, “Başbakan’la istediği kanalda istediği açık oturumda Yuvacık Barajı dahil her konuyu tartışmaya hazırım. Ben buradayım. Hesap soracaksa da gelsin sorsun tüm yetkiler elinde. Genel başkanımın dediği gibi hesap sormazsan da namertsin” dedi.
GAZETE İLE HUSUMETİM YOK
Sirmen, soru üzerine, haberin yer aldığı Vatan Gazetesi ile husumeti olmadığını anlatarak, “Vatan gazetesi ile hiçbir işim olmaz. Yatacak yerin yok Sefa diyorlar. Ben de insanım. Benim de torunum çocuklarım sevenlerim var. Bu insanlık işkencesidir. Kimseden koruma istemiyorum. Yanlışım varsa boynumdan asın. Ama olmayan bir suçu var gibi göstermek haber yapmak yakışıyor mu? Gazete yetkililerine 3 gündür ulaşamıyorum. Tekzip gönderdim tekzip yayınlanmıyor. 30 yıl devletin bitiremediği projeyi ben bitirdim. İdam ediyorlar. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
RAPOR DÜZMECE
Sirmen, soru üzerine, yargılamaya konu olan Sayıştay raporunun siyasi linç için hazırlanan düzmece rapor olduğunu iddia etti. Sirmen, acil olarak alınması gereken önlemlerin sorulması üzerine ise, “600 noktada kaçak var. Buna engel olunmalı” dedi.