Şirketlerin kriz tedbirleri

Güncelleme Tarihi:

Şirketlerin kriz tedbirleri
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2008 12:14

Dünyayı saran küresel krize karşı bazı ülke ekonomileri ard arda önlem paketleri açıklarken, şirketler gibi tüketiciler de tedbir almaya başladı.

Krizin kimileri için fırsat yarattığı ifade edilse de, başta istihdam olmak üzere ihracat ve tüketim harcamalarında da düşüşe neden olması bekleniyor.

Firmalar ise, krizde satışlarının azalmasını önlemek amacıyla çeşitli kampanyalar yapıyor. Krize karşı ellerindeki tasarrufun değer kaybını önlemek isteyen tüketiciler de, döviz ve altına yönelerek kendini güvene almaya çalışıyor.
Bazı tüketicilerin yatırım yapma tercihlerinde değişikliğe yol açan krizin, günlük alışkanlıkları da etkiliyor. Tüketicilerin, krize karşı aldığı önlemler ise gelir düzeylerine göre farklılık gösteriyor.

Kriz, sadece şirketlerin gelecek planlarını değiştirmekle kalmıyor. Tüketiciler krizde "refleks" olarak yüksek tutarlı ev, otomobil, beyaz eşya ve giyim gibi bazı harcamalarını kesiyor ya da erteliyor. Kriz, dışarıda yemek yeme miktarı, telefon, yakıt, sağlık ve kültür-sanat harcamalarının da azalmasına neden olabiliyor.

Bazı tüketici harcamalarının ertelenmesine ya da düşmesine yol açan kriz, dışarıda geçirilen zamanı eve çekerek bazı kuru yemiş türleri ve çay tüketimi ile VCD ve DVD izleme oranını da artırdı.

Krizin uzun süreli olması ise en temel harcama olan gıdaya kadar inebiliyor. Kriz, gıda ürünlerinde tercihlerin değişimine ve ucuz ürünlere kaymaya neden olabiliyor.

Bazı iş yeri sahipleri de, kurdaki artış nedeniyle döviz üzerinden yaptıkları kira ödemelerini karşılamakta zorluk yaşadıklarını ifade ediyor.

"GIDADA DAHA UCUZ ÜRÜNLERE YÖNELME OLACAK"

Metro Toptancı Market Genel Müdürü Hakan Ergin, kriz sırasında beklentilerinin sepetlerin düşmesi olduğunu ifade ederek, "Bizim yapımız farklı. Toptancı marketiz. Ama perakende noktalar için seyrin (sepetlerde) düşmesini bekliyoruz" dedi.

Ergin, bu dönemde daha ucuz ürünlere yönelme olacağını belirterek, A markadan B markaya, pirinçten makarnaya, zeytin yağından ay çiçek yağına kayma olacağını, bu tür şeylerin normal ve krizde beklenen gelişmeler olduğunu, gıda dışında da ciddi düşüşler bulunduğunu kaydetti.

Restoranların cirolarında bir düşüş olduğunu ifade eden Ergin, "Restoranların bizden aldığı miktarlarda yüzde 5 ila yüzde 15 arasında düşüş görüyoruz. Konuştuğumuz zaman onlar da cirolarında bir düşüş olduğunu doğruluyorlar" dedi.

Sektörde şu anda sıkıntı bulunduğunu, özellikle gıda dışında büyük bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Ergin, "Bunun da psikolojik beklentilerle ilgili olduğunu görüyoruz. Özellikle beyaz eşya, kahverengi eşyada bu sorun yaşanacak gibi gözüküyor. Alışveriş merkezlerinde de benzer sıkıntılar var" şeklinde konuştu.

Batı Ataşehir'deki Kent Market'in sahibi Yusuf Kenan Erli de, bazı müşterilerinin artık kaliteli mal farkı gözetmediğini, alışverişlerinde alternatif istediğini ve ucuz ürünlere yöneldiğini anlattı.

Erli, eskiden fiyat sormayan müşterilerinin artık fiyat sormaya başladığını ifade ederek, "Müşteri, yaş meyve sebze, daha önce kullandığı içki ve sigarada bile alternatif istiyor. Eskiden organik ürün tercih eden müşteriler 'sera da olabilir' diyor. Nakit kullanmak yerine de, kredi kartı ile büyük alışveriş merkezlerine yöneliyor" şeklinde konuştu.

"MÜŞTERİMİZ DE FİYATLARA ŞİMDİ TEK TEK BAKAR HALE GELDİ"

Gıda sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar ise krizin etkilerini hissetmeye başladıklarını ifade ediyor.
Sirkeci'deki Neslihan Büfe'nin işletmecisi Eyüp Yanık, ekim ayının ortasından itibaren oluşan olumsuz havanın iyice derinleşerek işlerini yavaşlatmaya, hatta durma noktasına getirdiğini, günde 100 porsiyon olan döner satışlarının 70'lere kadar düştüğünü, satışlarında yüzde 25 ila 30 arasında gerileme olduğunu söyledi.

Yanık, böyle bir ortamda hiçbir şekilde zam yapmadıklarını belirterek, "Halbuki zam yapmamız gerekir. Döviz üzerinden ödediğimiz kiramız dolardaki yükseliş nedeniyle yüzde 40 civarında arttı. Giderlerimizde ve gelen zamlarla beraber karımız daha da düştü. Buna rağmen zam yapmadık. Satışlarımızın düştüğü bir ortamda zam yapsak herhalde zarar edecek hale gelebiliriz" şeklinde konuştu.

Üsküdar Bağlarbaşı'nda faaliyet gösteren Hakiki Kebab Restaurant'ın sahibi Bünyamin Çolak da, giderlerini ve döviz üzerinden ödedikleri kirayı karşılamakta zorluk çekmeye başladıklarını ifade ederek, krizin etkisini daha yeni hissettiklerini, son 2-3 haftadır işlerinde duraksama olduğunu anlattı.

Çolak, "Hafta içini birkaç masayla geçirdiğimiz oluyor. Eskiden hafta sonları yoğunluktan müşterileri geri çevirdiğimiz olurken, şimdi işletmemiz dolmaz vaziyette. Bu yüzden (kriz) bizi korkutmaya başladı. Ciromuzda yüzde 15 ila 20 civarında bir düşüş görüyoruz. Müşteri kaybetmemek için zam yapmıyoruz. Ancak geçenlerde bir gelişme oldu; devamlı gelen bir müşterimiz bizi fiyatlarımıza zam yapmakla suçladı. Halbuki 2007 yılının haziran ayından beri zam yapmıyoruz. Ancak müşterimiz de krizden etkilenmiş olmalı ki, eskiden fiyata bakmazken şimdi tek tek bakar hale geldi" diye konuştu.

Harcamalarında kısıtlamaya gittiklerini belirten Çolak, eskiden kolay reklam vermezken şimdi reklam vermeye başladıklarını söyledi.

"KRİZLE BİRLİKTE MÜŞTERİLERİMİZİ DAHA DİKKATLE DİNLEMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Boyner Büyük Mağazacılık Genel Müdürü Aslı Karadeniz de, krizle birlikte müşterilerini daha dikkatle dinlemeye, piyasalardaki gelişmeleri müşterilerinin değişen alışveriş alışkanlıkları ile birlikte değerlendirmeye çalıştıklarını ifade ederek, "Kriz dönemlerinde müşterinin alım eğiliminde yüzde 5-10 azalma olmasına karşın, yaptığımız genel ve kişiye özel kampanyalarla bu durumu aştık" dedi.

Karadeniz, müşterilerinin çoğunun orta ve üst gelir grubunda yer aldığını, sabit aylık gelirlerinin söz konusu olduğunu, gelirlerinde bir değişim olmayan müşterilerinin aldığı ürün ve hizmetlerin fiyatlarında ciddi düşüşler meydana geldiğini kaydetti.

Yatırım planlamalarını alış veriş merkezi planlamalarına göre yaptıklarını belirten Karadeniz, "2009'da tamamlanacak alış veriş merkezlerine göre bizler de yatırım planlamalarımız yapıyoruz. Ancak bu yıl piyasalardaki gidişat 2009 yatırımlarının 2010'a erteleneceği yönünde. Bizler de piyasa ve alış veriş merkezleri yatırımlarına göre yatırım planlamalarımızı güncelleyeceğimizi düşünüyor ve 2009 için çok ciddi bir büyüme planlamıyoruz" şeklinde konuştu.

"KRİZİN GENEL TÜKETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİ GÖRMEYE BAŞLIYORUZ"

Küçük ev aletleri üreticisi Groupe SEB'in Genel Müdürü Cüneyt Yağcı ise, krizin etkilerinin önümüzdeki yıldan itibaren hissedileceğini düşündüklerini ifade ederek, "Kriz bugün itibarıyla finansal çevrelerle sınırlı ama 2009'dan itibaren bunun tüketimde daralma şeklinde yansımalarını da görmeye başlarız" dedi.

Yağcı, Türkiye'de krizlere alışık oldukları için deneyimlerinin kendilerine "tüketicilerin harcamalarını iptal etmediğini, ertelediğini" gösterdiğini, kriz geçtikten sonra bu harcamaları ötelenmiş olarak yaptıklarını söyledi.

Krizin genel tüketim üzerindeki etkilerini yavaş yavaş görmeye başladıklarını ifade eden Yağcı, kriz dönemlerinde güçlü ve imajı yüksek markaların paylarını artırdığını, burada tüketicinin kararının ya hiç almamak ya da en iyisini almak olarak şekillendiğini kaydetti.

KUR ARTIŞI, ELEKTRONİK ÜRÜNDE SATIŞLARI DÜŞÜRDÜ

Vatan Bilgisayar Genel Müdürü Hasan Vatan da, kurların yükselmesi nedeniyle eskiden 1.200 YTL'ye alınabilen bir dizüstü bilgisayarın şu anda 1.600 YTL'ye satılması nedeniyle tüketicilerin beklemeye geçtiklerini ifade ederek, "Sadece bu sebepten satışlarda yüzde 40'a varan düşmeler oldu" dedi.

Vatan, tüketicilerin marka tercihlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını, bütün markaların fiyatlarının kur artış oranında yükseldiğini kaydetti.

Krizin 2008 hedeflerinde büyük sapmaya neden olduğuna dikkati çeken Vatan, 2009 planlarını, önümüzdeki günlerin gidişatına göre revize edeceklerini de söyledi.

OTOMOBİL BAKIMLARI AZALDI

Araç sahipleri de krizle birlikte otomobillerine yaptıkları harcamaları azalttı. Son yıllarda büyük ilgi gören otomobil bakım ve koruma sistemleri (care care) sektöründe krizle birlikte işlerin yavaşladığı ifade ediliyor.

Sektörde faaliyet gösteren Sonax Türkiye'nin Genel Müdür Yardımcısı Turgut Yüksekdağ, otomotiv sektörünün önemli kollarından biri olan otomobil korumanın, "bu büyük" krizden en çok etkilenen sektörlerden birisi olacağını belirterek krizin iki farlı noktada sektörünü etkileyeceğini söyledi.

Satılan otomobil sayısının sektörü direkt olarak ilgilendirdiğine işaret eden Yüksekdağ, "Sıfır ya da ikinci el otomobil satışları sonrasında yapılan temizlik, bakım ve koruma uygulamaları sektördeki en önemli girişin sağlandığı noktalar. İkinci faktör ise sektörün lüks olarak görülmesi ve algılanması. Bu da otomobil, temizlik, bakım ve koruma uygulamalarını ilk vazgeçilecek harcamalar arasına koyuyor. Kasım ayı araç girişlerini incelediğimizde bu olumsuzlukların yansımalarını da görebiliyoruz. Geçen yılın aynı dönemine göre bayilerimizde yüzde 8'lik bir düşüş yaşandı" diye konuştu.

Ziebart'ın Türkiye Ana Lisansörü Pro-Tek Oto Koruma ve Geliştirme Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdür Yardımcı Hakan Alptekin de, Otomotiv Sanayii Derneğinin (OSD) istatistiklerine göre, otomobil üretiminin azaldığını hatırlattı.

Alptekin, otomobil satışlarının Avrupa'da ve Türkiye'de gerilediğini belirterek, kasım ve aralık aylarında da benzer veriler olabileceğini söyledi.

Ziebart'ın müşterilerinin genellikle B , A ve üzeri grup olduğunu, hizmet verilen araçların da lüks sınıfına girdiğini bildiren Alptekin, ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre 18 hizmet noktalarında yüzde 15-20 arasında bir düşüş olduğunu kaydetti.

"KRİZ DÖNEMLERİNDE AY ÇEKİRDEĞİ TÜKETİMİ ARTAR"

Tüm Kuruyemiş Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Genel Başkanı Hasan Hüseyin Karapınar ise, kriz dönemlerinde ay çekirdeği gibi "stres giderici" olarak bilinen ürünlerin tüketiminin arttığını belirtirken, bazı market sahipleri de, son dönemde çekirdek satışlarında artış yaşandığını kaydetti.

Bazı kuaförler, müşterilerinin gelme sıklığının azaldığını, ayda bir olan gelişlerin 2 aya çıktığını ifade ederek, işten çıkarılan insanların bakımlarını kendilerinin yapmaya çalıştığını anlattılar.

Cağaloğlu'ndaki Beyhan Çay Ocağı'nın sahibi Recep Pala da krizde insanların stresten dolayı daha çok çay içtiğini ifade ederek, eskiden günde 450-500 bardak olan çay satışlarının bu dönemde 650-700'e çıktığını söyledi.
VCD ve DVD satan bazı iş yerleri, krizle birlikte sinemaya gitme sıklığında azalma olduğu gerekçesiyle satışlarının bu dönemde daha iyi olduğunu ifade etti.

İnsanların evde daha fazla vakit geçirme isteği nedeniyle bilgisayar başında daha fazla vakit geçirdiği ve PC oyunlarında da hafif artış yaşandığı bildirildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!