Lansmanlar öncesi rekabet kızıştı

TEKNOLOJİNİN baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyada telekom şirketlerine deyim yerindeyse artık göbeğimizden bağlıyız. Bizim her geçen gün artan bağımlılığımız ise bu şirketler için daha fazla getiri demek. Bağımlılığımızı dolayısıyla cebimizden çıkan parayı arttıracak son telekom teknolojisi ise 4G. Türkiye’de ihalesi geçtiğimiz ağustos ayında yapılmıştı. Şirketler 4.5G’li ilk sinyallerini 1 Nisan’da gönderecek. Böylece daha hızlı, yüksek kapasiteli data hizmeti almaya başlayacağız. Tabii bu kadar yatırım yapan telekom şirketlerine daha fazla para ödemeye de... Telekom şirketleri pazardan daha fazla pay kapmak ve daha fazla getiri sağlamak için yeni yılla birlikte kıyasıya bir rekabete soyunacak. Özellikle nisan ayı ile birlikte bizleri tam anlamıyla 4.5G savaşı bekliyor. Gelin bu rekabet öncesinde şirketlerin stratejisine kısaca bir göz atalım.

SADECE TÜRK TELEKOM

Dünkü Hürriyet’i kaçıranlar için önemli bir gelişmeyi duyurayım. Türk Telekom Grubu 4.5G’nin devreye gireceği nisan ayından önce önemli bir hamleye hazırlanıyor. Grubun sabit telefon birimi dışında hizmet veren markaları Avea, TTNET ve Tivibu tarihe karışacak. Telekomun önemli oyuncusu Türk Telekom bundan sonra tüketicinin karşısına tek bir marka ile çıkacak: TÜRK TELEKOM.

Aslında bu hamleyi uzun zamandır bekleyenlerdendim. Ağustos ayında Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan’a da sormuş “Henüz yok” cevabını almıştım. Hazırlıklarını tamamlayan Türk Telekom son derece stratejik bir adım atıyor. Nedenini kısaca özetlemeye çalışayım. Öncelikle ayrı alanlarda hizmet verdikleri bir müşterinin karşısına birden fazla marka ile çıkıp her birini ayrı ayrı belletmeye uğraşmayacaklar. Daha da önemlisi eğer önümüzdeki dönemde yasal mevzuat el verirse tüketicinin karşısına tek markanın yanı sıra tek fatura ile de çıkacaklar. Türk Telekom Grubu’nun entegrasyon adını verdiği bu dönemin bence son halkası bu tek fatura olacak.

ELİNDEKİ SİLAHLAR

Eğer teknik olarak müşterinin karşısına mobil, internet servis sağlayıcı, sabit telefon, ödemeli tv platformu hizmetlerini tek faturayla sağlama imkanına kavuşursa, Türk Telekom’un ‘elindeki silahlar’ bakımından rakipleri karşısında avantaj sağlayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak özellikle tek fatura stratejisinin rakiplerinin bazı itirazlarına neden olacağını düşünüyorum. Türk Telekom’un bir taraftan en önemli altyapı şirketi kimliğini kullanırken bir taraftan da entegre, rekabetçi bir perakendeciye dönüşmesi ‘haksız rekabet’ söylemlerine neden olabilir.

Özetle Avea’nın geçmişten gelen ‘kamu’ algısını (askere, öğretmene, polise, memura ucuz GSM kampanyaları gibi) bertaraf etmeyi planlayan şirket nisan ayında mobil müşterinin karşısına ‘Türk Telekom’ markasıyla tazelenip çıkmaya hazırlanıyor. Amaç sabit hatta, internet servisinde, fiber şebekedeki liderliğe artık mobili de eklemek. 4.5G ihalesinden alınan yeni frekanslar bunun için itici güç olacak. Ancak rakipleri de boş durmuyor.

TURKCELL’IN HEDEFI 1 NUMARA OLMAK
YER New York. Turkcell 3 Eylül’de New York Borsası’ndaki 10. yılını kutluyor. Genel Müdür Kaan Terzioğlu gazetecilere önemli bir mesaj veriyor:  “Türkiye’nin lider cep operatörü olmakla yetinmeyeceğiz. Telekom sektöründeki en büyük oyuncu olmak için yola çıktık. Bu anlamda yüzde 35.6 pazar payı olan bir şirketiz. Türkiye telekom sektöründe 1 numaralı şirket olmayı hedef koyduk.”  Aslında bu mesaj Turkcell’in yeni dönemde hedef büyüttüğünü gösteren en somut delil. Şirket, gelirler anlamında bakıldığında telekom pazarının lideri durumundaki Türk Telekom’un tahtına göz dikmiş durumda. Mobildeki üstünlüğünün yanısıra eve giren fiber pazarında pazar lideri konumunda. 4.5G ihalesinde, 172.4 MHz ile en fazla frekansı aldı. Kaldı ki bu frekansların önemli bölümü sektörde ‘değerli’ olarak adlandırılan frekanslardı. Özetle yüzde 43’e ulaşan frekans payı ile şirket önemli bir teknolojik silahı kuşanmış olarak 4.5G yarışına çıkacak. Hız, kapsama, kapasite gibi teknik terimleri bol bol duyacağımız bir rekabet savaşında Turkcell’in bu silahlarını önemli bir reklam unsuru olarak kullanmasını bekliyorum.

VODAFONE’UN KOZU TECRÜBE
4.5G ihalesinde rakiplerinden daha az frekens aldı. Bu anlamda şirketin rekabette dezavantajlı olacağına yönelik yorumlar yapıldı. Ancak şirkete yakın kaynaklar alınan frekansların yeterli görüldüğünü önümüzdeki yıllarda yapılacak olan 5G frekans ihalesi de düşünülüp yüksek bedel ödenmesinden kaçınıldığını söylüyor. Vodafone Grubu’nun en büyük avantajı İngiltere’deki merkezin tecrübesi. Vodafone Grubu yeni nesil genişbant teknolojilerinde uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip. Bu anlamda Vodafone Hollanda’da 4G şebekesinin kurulmasında öncülük eden Rao Mallik geçtiğimiz günlerde Vodafone Türkiye Teknolojiden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak atandı. Geride bıraktığımız yıllarda özellikle 3G teknolojisinin kullanılmasından sonra Vodafone’un Türkiye’de yaptığı sıçrama önemliydi. Bu tecrübe ve ivmeyi yeni döneme yansıtmak için Vodafone’un pazara var gücüyle asılacağını tahmin etmek güç değil. 4.5G ile başlayacak yeni rekabet dönemi Serpil Timuray sonrasında CEO koltuğuna oturan Gökhan Öğüt için de önemli bir sınav olacak.